Türkmeneli
Sağlık, Sosyal ve
Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Dr. Aydın Beyatlı, son 1,5 yılda 7 bine yakın Türkmen
ailenin Telafer'den göç etmek zorunda kaldığını belirterek, boşalan evlere Peşmerge aileler yerleştirilerek kentin demografik yapısının bozulmak istendiğini ileri sürdü.
Beyatlı, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, nüfusunun yüzde 97'sini Türkmenlerin oluşturduğu Telafer'de son dönemde yaşanan olayların kendilerini endişelendirdiğini belirtti.
Sünni ve Şii Türkmenlerin birbirlerine karşı kışkırtıldığını,
Kerkük gibi Telafer'de de her geçen gün gerilimin tırmandığını anlatan Beyatlı, ''Bazı gençler bu oyuna geliyor. Kentte karmaşa yaratılmak isteniyor. Halk arasında Şiilere, ''Sünniler sizin içme suyunuza
zehir atacak'', Sünnilere ise ''Sizin
ibadet yerlerinizdeki patlamaları yapan Şiiler'dir deniyor'' diye konuştu.
ABD'nin
terörle mücadele adı altında kentte değişik zamanlarda çok sayıda sivili öldürdüğünü dile getiren Beyatlı, şunları kaydetti:
''Hallk üzerinde korku psikolojisi kurulmak isteniyor. Son 1,5 yıl içinde 7 bine yakın Türkmen aile Telafer'den göç etmek zorunda kaldı. Kendilerini güvende hissetmedikleri için Sünniler Kerkük'e, Şiiler ise
Kerbela ve Necef'e gidiyor. Türkmenlerin boşalttığı evlere güvenlik gerekçesiyle Peşmerge aileleri yerleştiriliyor. Kerkük'te uygulanan oyun Telafer'de de sahnelenmek isteniyor. Bizim endişemiz, bu evlerin tapularını almaları.''
-KERKÜK'TEN SONRA SIRA TELAFER'DE...-
Beyatlı, Telaferde de Kerkük'te olduğu gibi,
Kürt göçüyle kentin nüfusunun Türkmenler aleyhine değiştirilmek istendiğini belirtti.
Son 10 gündür Türkmeneli TV dahil, hiçbir basın kurumunun Telafer'e girişine izin verilmediğini dile getiren Beyatlı, yaşanan şiddet olayları nedeniyle kentin patlamaya hazır bir
dinamit gibi olduğunu, sadece şehirden ayrılanlardan yaşananlarla ilgili haber alabildiklerini söyledi.
''Kerkük'ten sonra sıra Telafer'de... Burasını da ilerde Kürt bölgesine dahil etmek istiyorlar'' diyen Beyatlı,
Türkiye'nin Kerkük ve Telafer'de demografik yapının değiştirmeye çalışılması ile ilgili hem
Irak hükümetinin hem de güvenlik birimlerinin dikkatini çekmesini istedi.
Beyatlı, Irak hükümetinin ülkede yaşananlar karşısında aciz kaldığını belirterek, ''Şiilere bir haksızlık yapıldığı zaman
İran açıklama yapıyor,
Kürtler sıkıntı yaşadığında
Avrupa destek oluyor. Bizim de tek beklentimiz Türkiye'nin bu kritik dönemde kararlı bir şekilde Türkmenlerin meselesi üzerine eğilmesi. Türkmenler önce Allah'a, sonra Türkiye'ye güveniyor'' dedi.
-PKK BÜROLARI FAALİYETTE-
Irak'ta seçimlerinden ardından 400 bine yakın Kürt'ün Kerkük'e yerleştirildiğini belirten Beyatlı, şöyle devam etti:
''Kürt göçü halen devam ediyor. Kerkük'e yerleştirilen Kürtler arasında Türkiye'den gelen PKK'lılar da var. Kerkük, Musul,
Süleymaniye ve Erbil'de terör
örgütü PKK'nın büroları halen faaliyet gösteriyor. Sadece ABD'nin isteği üzerine örgüt bayrakları indirildi, onun dışında değişen bir şey yok. Bu insanlara 'niye
silah taşıyorsun' diyen yok. Terör örgütü PKK, Duhok'un girişinde
kontrol noktası oluşturdu. Burada özellikle Türkmenleri araçlarından indirip sorguluyorlar, Türkiye'ye
hakaret ediyorlar. Tepki gösteren Türkmenler ise Türkiye için
casusluk yapmakla suçlanarak cezaevine atılıyor.''
Türkmeneli Sağlık, Sosyal ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Dr. Aydın Beyatlı, ABD'nin PKK'nın
terör örgütü olduğu konusundaki yaklaşımında samimi olduğunu göstermek için örgütün bürolarını ve Dohuk girişindeki kontrol noktalarını kaldırması gerektiğini sözlerine ekledi.