Siirt Valiliği'nce yapılan açıklamada, 1994 yılından beri
PKK örgütü içinde bulunan ve üst düzey
lojistik yöneticiliğine ve grup liderliğine dek yükselen Fehmi Aslan'ın güvenlik güçlerine teslim olduğu kaydedildi.
Aslan'ın, merkez Çöl köyünden olduğu ve 1994 yılında bölücü
terör örgütü tarafından bu köye yapılan saldırıda örgüt tarafından kaçırıldığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Aslan, Çöl köyüne yapılan saldırı ve aralarında 2 çocuk ve 3 kadının bulunduğu 10 kişinin katledildiği olayda, 12 yaşındayken kaçırılarak örgüte sokulmuştu. Kaçırılan
teröriste bu olayın askerlerce gerçekleştirildiği ve kendisinin bu katliamdan örgüt tarafından kurtarıldığı anlatılmış ve buna inandırılmıştı.
Bu olayda öldürülen kişilerin biri dedesi olmak üzere yakın akrabaları olduğu belirtiliyor. Terörist Aslan, son yıllarda tanıdıklarıyla kurduğu temaslarda, Çöl köyündeki olayın
terör örgütü tarafından söylendiği gibi olmadığını öğrendiğini ve örgütte geçirdiği yılları sorguladığını, gerçeği öğrendikten sonra örgütten soğuduğunu, örgütten kaçarak teslim olmaya karar verdiğini ifade etmiştir.
ÖRGÜTTE ÇÖZÜLMELER
Açıklamada, Fehmi Aslan'ın, teslim olduktan sonraki ilk ifadesinde, ”Örgütün artık eskisi gibi olmadığını, artık neye
hizmet ettiklerini bilmediklerini ve bunu sorguladıklarını, eskiden devlet kurmak gibi bir hayalleri olduğunu, bunun gerçekleşmeyeceğinin örgüt lideri dahil anlamalarına rağmen halen niye böyle bir mücadelenin sürdürüldüğünün örgüt mensuplarınca anlaşılamadığını” belirttiği kaydedildi.
Aslan'ın, hergün birer ikişer ölen veya
sakat kalan ve öldükleri, sakatlandıkları ailelerinden gizlenen arkadaşlarının neden öldüklerinin makul bir izahının yapılmadığını, bunun da lider kadrosunun yalnızca kendi konumlarını ve
yaşam biçimlerini korumayı örgütün sürmesine bağladıklarının düşünülmesine yol açtığını belirttiği kaydedildi.
Açıklamada, Arslan'ın ifadesiyle ilgili olarak şöyle denildi:
“Örgüttekilerin yarınlarının ve sonlarının ne olacağını bilmeden ve kaygı içinde yaşadıkları, bunun oldukça yıpratıcı olduğunu, bu nedenlerle örgüt içinde gerek bireysel gerekse bölgesel çözülmeler ve çöküşler, emir-komutada ciddi zaafiyetler yaşandığını ve bunun örgütün lider kadrosu tarafından gizlenmeye çalışıldığını, örgüt içinde artık bu anlamsız savaştan dolayı bir bıkkınlık olduğunu ve bundan dolayı terör örgütünce ilan edilen sözde ateşkesin örgüt mensuplarınca sevinçle karşılandığını ifade etmiştir.”
TERÖRİSTLERE ÇAĞRI
Valilik açıklamasında, güvenlik güçlerinin öncelikli
hedefinin teröristleri öldürmek olmadığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Asıl hedef, teröristleri öldürmek değil, dağdan indirmek ve topluma kazandırmaktır. Ancak elinde silahıyla dağda dolaşan, bütün
çağrılara rağmen silahı elinden bırakıp teslim olmayan teröristlere karşı etkisiz hale getirmekten başka çare de yoktur. Terör örgütünün teslim olan teröristlere güvenlik güçlerinin kötü muamelede bulunduğu ve hatta öldürdüğü şeklinde
propaganda yaptığı, bu sayede örgütten kaçmaları azaltmaya çalıştığı bilinmektedir. Bunlar, propaganda ve yalandan ibarettir. Devlet, ayırım yapmadan herkese geçerli hukuk kuralları çerçevesinde insanı muamele yapmaktadır.”