Genel seçimleri sabote etmek için saldırılarını artıran
terör örgütü
PKK’nın, 22 Temmuz sonrasına yönelik yeni
eylemler peşinde olduğu belirtiliyor. Kanlı örgütün bu çerçevede yeni bir
ölüm listesi hazırladığı ileri sürülüyor. Örgütten ayrılan ‘hainler’ ve aleyhte konuşan ‘kendini bilmez’
Kürtler için daha önce ölüm fermanı çıkartan PKK, bu sefer
Türkiye’nin en başındakileri
hedef aldı. Terör örgütünün yayımladığı 35 kişilik ölüm listesinde en üst düzey
siyasetçiler, yüksek rütbeli komutanlar ve işadamlarının adı var. PKK tetikçileri,
sınır ötesi operasyonun yapılması, yurtiçinde süren operasyonların dozunun artırılması ve
Meclis’e giren Demokratik Toplum Partisi (DTP) milletvekillerine karşı takınılacak tavra göre listedeki isimlere yönelik suikastlara başlayacaklarını iddia ediyorlar.
Terör örgütünün hakkında ölüm fermanı çıkarttığı ve bunu uygulamak için “şartların olgunlaşmasını” beklediği kişiler listenin ilk sıralarında
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, üst düzey komutanlar, bazı siyasetçiler ve çok sayıda
işadamı bulunuyor. Listede,
teröristbaşı Abdullah
Öcalan’ın asılmasına yönelik demeçler veren MHP lideri
Devlet Bahçeli ve sınırötesi operasyon fikrinin yılmaz savunucusu
CHP lideri Deniz
Baykal’ın adı geçmiyor. “Düz ovada siyaset” görüşü bir hayli tartışılan DP lideri
Mehmet Ağar ise hedefteki siyasetçilerden.
Muhsin Yazıcıoğlu,
Abdülkadir Aksu,
Cemil Çiçek gibi siyasiler de 35 kişilik listede yer alıyor. Biri
Diyarbakır Lice’de fabrikaları olan Toprak ailesinden olmak üzere çok sayıda işadamının adı da geçiyor. Ölüm listesindeki bu isimlerin çoğu Doğu ve Güney
doğu’ya yaptıkları yatırımlarla dikkat çekiyor.
PKK, BÖLGEYE YATIRIMLARDAN RAHATSIZ
PKK listesinde Başkan Erdoğan’ın adı ilk sırada yer alıyor. Terör örgütü, Başbakan’a suikast gerekçesini kendisine göre açıklayıp
militanlarına bir
bildiri ile aktardı. Bildiride isim açıkça zikredilmiyor; ancak bütün işaretler Erdoğan’a çıkıyor. Ulusalcı gruplarla aynı görüşü paylaşan örgütün bir kanadı, Türkiye’nin parça parça satıldığını ileri sürerek bu konuda Başbakan Erdoğan’ı suçluyor. Örgüt yanlısı internet sitelerinde de bunu görmek mümkün. Geçtiğimiz günlerde
propaganda amacıyla kaleme alınan bir yazıda şöyle deniyor: “Bilgililer ile akılsızlara vurmazsak, kandırılanlar ile düşkünlere vurmazsak, tarih bize vuracak. ‘Hainliğe’ devam etmezsek, Türkiye bölünecek. Ülkemizi metre metre satan gerçek hainlerin kendine gelmesi için artık bir tokat atmanın az geleceğini düşünüyoruz. Böyle devam ederse sanırım sıra dayağından geçecekler."
Başbakan’ın hedef gösterilmesinin tek sebebi AB yanlısı tutumu ve
özelleştirme yanlısı politikası değil. Doğu ve
Güneydoğu Anadolu’da eğitim ve sağlık alanında yapılan yatırımlar, duble yollar gibi hamleler, örgütü derinden rahatsız ediyor. PKK,
bölgede yapılacak her türlü yatırımın bölge insanı üzerindeki hâkimiyetini ve nüfuzunu kıracağını çok iyi biliyor.
FEHMAN HÜSEYİN’İN GİZLİ FERMANI
Terör örgütünün, yeni hükümetin kurulma sürecini, cumhurbaşkanlığı seçimlerini ve yapılan operasyonları sabote etmek için suikast kararları aldığını bazı istihbaratçılar da doğruluyor. Onlara göre, PKK bu tür eylemlerle yeniden ‘üstünlük’ sağlamak istiyor. İstihbaratçılar, 35 kişilik ölüm listesindeki herkesin hedef alındığının; ancak sadece bir kişiye net bir suikast düzenleneceği bilgisine sahip olduklarının altını çiziyorlar. Ancak bu kişinin kim olduğu açıklanmıyor.
PKK’nın 35 kişilik ‘ölüm fermanının’ Halk Savunma Güçleri (HPG) sorumlusu,
Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) komutanı Dr.
Bahoz Erdal kod adlı
Suriyeli terörist
elebaşı Fehman Hüseyin tarafından hazırlandığı belirtiliyor. Talimatın, TAK militanları üzerinden suikastçılara iletildiği de gelen haberler arasında. Örgüt içinde dar dairede gizli tutulan ölüm listesinin uygulanması için kesin talimatın verildiği; ancak suikastçıların genel gidişata göre harekete geçmeleri yönünde de uyarıldıkları belirtiliyor.
Sansasyonel listeyi çok az kişi biliyor. Esas tetikçiye
yardım eden terörist bile hedefi ve eylem biçimini son anda öğreniyor. Terör örgütünün şehirlerdeki patlamalarda hücrelerinin tamamen çözülmemesinin bu kapalı stratejiden kaynaklandığı belirtiliyor. Zaten örgüt yeni talimatı ile teröristler tıpkı dağda olduğu gibi şehirlerde de
küçük gruplar halinde hareket ediyor ve bir diğer grup ötekinin varlığını sadece grup lideri aracılığıyla biliyor. Her hücrenin ayrı bir görevi ve yöntemi bulunduğu da ayrı bir ayrıntı. Hücreyi oluşturan militan sayısının 5 kişiden fazla olmamasına dikkat ediliyor.
Terör örgütü suikastları gerçekleştirirken riske girmek istemiyor. Bunun için
DHKP-C teröristlerinin tecrübesinden faydalanılması planlanıyor. PKK, geçmişte de
faili meçhul cinayetler için
TİKKO ile eş zamanlı bir karar almıştı.
Suikastlarda PKK, DHKP-C’nin sadece şehirdeki rahat manevra yapabilme kabiliyetinden faydalanacak. Eylemleri yine PKK’nın özel eğitimli bombacıları veya tetikçileri gerçekleştirecek. PKK ile radikal sol örgütlerin birlikte hareket etmesi, bölücü örgütün kuruluşundan beri devam eden bir gerçek. Zaten sol terör örgütleriyle PKK’nın
Tunceli,
Tokat,
Gümüşhane kırsalında halen birlikte hareket ettiği ve zaman zaman aynı mekânı paylaştıkları güvenlik güçlerince de doğrulanıyor.
Terör örgütü, zaman zaman yayımladığı ölüm listeleriyle dikkat çekmeye devam ediyor. Kurulduğundan ber’i örgütten kopanlar hakkında ölüm fermanları çıkaran PKK, kendisini eleştiren Kürt aydınlarına da tahammül edemiyor. Daha önce 250 Kürt için ölüm fermanı çıkartan PKK, bu listenin başında bulunan örgüt muhalifi
HADEP eski Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan’ı Diyarbakır’da tetikçilerine öldürtmüştü.
MAHMUR’DA TERÖR EĞİTİMİ SÜRÜYOR
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mart ayından beri sürdürdüğü ‘
Balyoz Operasyonu’ bütün hızıyla devam ediyor. Örgüte büyük
darbe vuran
Mehmetçik, çok sayıda teröristi etkisiz hale getirdi. Baskılar artıkça örgütten kopmalar da devam ediyor; ancak terörü sektörleştiren PKK, ölen ve kaçan militanlarının yerine yenilerini devşirmeye devam ediyor. Örgütün bu amaçla köyleri basıp aileleri tehdit ederek çocuklarını dağa çıkardığı belirtiliyor. Türkiye ve Suriye’den toplanan militanlar,
Kuzey Irak’ta eğitiliyor. PKK bu amaçla bölgedeki ‘arka bahçesi’
Mahmur Mülteci Kampı’nı da kullanıyor. BM denetimindeki kampta PKK’nın yandaşlarına gerilla eğitimi vermeye devam ettiği aktarılıyor. Alınan bilgiye göre
terör örgütü, haziran ayında 250 genci bu kampta 20 gün gibi kısa bir sürede eğiterek kamplara gönderdi. Mahmur’da siyasi eğitimden geçen militanlara hafif
silah eğitiminin verildiği de vurgulanıyor. Örgüt mensupları eğitim sonunda
yemin ederek kamplara gönderiliyor. Kamplardaki tecrübeli teröristlerin bir kısmının, gelen a
cemilere karşılık Türkiye’ye kaydırıldığı aktarılan bilgiler arasında.
AKSİYON