Ya da hayır, kendisine gör
e devleti dize getirecek, kurtarılmış bir
bölge ilan edecek ve o kurtarılmış bölgede kendi egemenlik
sistemini kuracak." dedi.
Güçlü,
terör örgütünün saldırılarının
Kürtler üzerinde daha çok sorgulamayı ileri götürebileceği gibi sindirici etkisinin de olabileceğine dikkat çekti.
Cihan Haber Ajansı muhabirine konuşan Güçlü,
yaşam hakkı konusunda çok titiz olunması gerektiğini vurguladı. Halkın çıkarları yerine kendi grup ve elit çıkarlar için hareket etmek kadar tehlikeli bir şeyin olmadığının altını çizen Güçlü,
PKK'nın ne yaptığını çok iyi bildiğini ifade etti. Herkesin dayandığı yeri çok iyi bildiğini anlatan Güçlü, şöyle devam etti: "PKK yol ayrımına gelmiştir. Sivil itaatsizlik ve kitle hareketlerinden korkan bir örgüttür. Çünkü demokratik kitlesel çözümler, her halukarda PKK'da kendi sistemini dikta ettiremez. PKK 'öyle bir sistem kurmalıyım ki ben, bu sistemin sahibi diktatörü olmalıyım' diyor. PKK'yı kuran örgüt tükenmek üzere. Derin devlet onu kurdu. Derin devlet son buluyor, kendisi ayakta kalıyor. Ya PKK bitecek,
intihar edecek, bu işe sona verecek. Ya da hayır, kendisine göre devleti dize getirecek, kurtarılmış bir bölge ilan edecek ve o kurtarılmış bölgede kendi egemenlik sistemini kuracak."
"PKK KÜRTLERİN BAŞINA BELADIR"
PKK'nın
silah falan bırakmayacağını vurgulayan Güçlü, bunu hayal etmeye gerek olmadığını, PKK'nın silah olmadan var olan bir örgüt olamayacağını ifade etti. PKK'nın
Kürtlerin başına bela olduğunu dile getiren Güçlü,
Hakkari Çukurca'daki saldırının herkesin aklını başına devşirmesi bakımından olumlu bir etkisi olacağını savundu. Güçlü, "Sorunun çok ciddi bir sorun olduğunu ve sorunun güvenlik vesaire ötesinde çok ciddi kapsamlı toplumsal bir sorun olduğunu anlayarak bunun için çözüm projesini üretme konusunda akılların başlarına devşirmesinde bir etken olabilir. Daha sağduyulu davranmayı gerekli kılabilir.
Anayasa değişikliği Uzlaşma Komisyonu'nda Cemil Çiçek'in konuşmasında bu soğukkanlılığı gördük." diye konuştu.
"ERGENEKON DENİLEN DERİN DEVLET ZİHNİYETİ PALAZLANIYOR"
Güçlü, "
Ergenekoncu denilen
derin devlet zihniyetinin yeniden palazlandı. Gerçekten gelişmeler karşısında geriye çekilmiş olan baya liberalleşmiş liberal veya ılımlı olmak durumunda olan askerlerin, yazar çizer gazetecilerin ve geçmişte derin devlet yandaşı güçlerin yeniden boy göstermeye başlayıp 'biz haklıydık' demeye başladıkları bir dönem dezavantaj oluşturmakta. Psikolojik bir dezavantaj var.
AK Parti sağduyulu ve sorumlulukla hareket ederse, yüzde 50'ye hitap etmesi çok önemli. Kitlelerin psikolojisi çok kötü gözükmüyor ancak elitlerin psikolojisi çok kötüdür." şeklinde konuştu.
Güçlü,
terör örgütünün saldırılarının Kürtler üzerindeki etkisini ise şöyle özetledi: "Kürtler üzerinde daha çok sorgulamayı ileri götürebilir. Ama aynı zamanda sindirici de olabilir. PKK, devleti bile çok bölgede, alanda askeri planda sıkıştırıyorsa; bu şu demektir ki; geçmişte yavaş yavaş en azından muhalefet etmeye başlayan Kürtlerin seslerini kısmasına yol açabilir. Böyle bir olumsuzluğu görmemiz gerekir."