Yaklaşık 10 yıldır
PKK'nın
derin devlet tarafından kurulduğunu savunan
Fırat, iddianamenin kendisini teyit ettiğini belirtti. Abdullah
Öcalan'ı ajanlıkla suçlayan Fırat, ilginç bir iddiada bulundu: "Devletin
sivil ve asker kanadından birçok önemli isimle görüşmeler yaptım. Bana 'derin devletin yapamadığını bu
örgüt başardı.
Kürtleri dinlerinden, örf ve adetlerinden kısa zamanda uzaklaştırdı.' diyorlardı."
Ergenekon iddianamesinde yer alan ifadelere göre, PKK'nın kurucuları arasında Öcalan'ın yanı sıra
Doğu Perinçek ve
Yalçın Küçük gibi isimler de var. Emekli
Tuğgeneral Veli Küçük'ün PKK ile
işbirliği yaptığı ileri sürülüyor. Şeyh Sait'in torunlarından eski
siyasetçi Abdülmelik Fırat da, iddianamenin gerçekleri gözler önüne serdiğini düşünüyor. Zaman'ın sorularını cevaplayan Fırat, derin devletin İttihat ve Terakki'den bu yana Türkiye'de 'ali kıran, baş kesen' hükümranlığı sürdürdüğünü savunuyor. Ergenekon davasının çok önemli bir adım olduğunu; ancak sonuca tam olarak ulaşılamayacağı endişesini taşıdığını kaydediyor. Fırat, PKK-Ergenekon ilişkisini anlatırken bazı devlet görevlilerinin bu irtibatı kendisine
itiraf ettiğini savunuyor. Fırat, Öcalan'ın Perinçek'le eski dost olduğunu hatırlatırken, PKK ilk kurulduğunda bazı gazetelerde yer alan 'MİT kurdu' şeklinde haberlere dikkat çekiyor.
Terör elebaşısı Öcalan'la defalarca görüştüğüne dikkat çeken Abdülmelik Fırat, 1970'li yıllarda Ankara'da siyaset yaparken
terör örgütü elebaşısının bir öğrenci olarak kendisini ziyaret ettiğini, 1997'de de
Suriye'de bir araya geldiklerini söyledi. Ardından da şu ifadeleri kullandı: "
Barzani ile Talabani'yi barıştırmak için davet edilmiştim. Suriye'de Öcalan beni birkaç kez otelde ziyaret etti. Baktım ki, orada da kendisini Suriye istihbaratı kullanıyor. Kendisine, 'Bu milletin çocuklarını dağa çıkarmayın. 50 bin insanın ölmesine neden oldunuz. 4 bin köy yandı. Bunlar,
Kürtler için büyük bir felakettir. Bir
teşkilat Kürtlerin iyiliği için varsa nasıl bu sonuçlara sebebiyet verir?' dedim. Ama beni dinlemedi."
Habib Güler/ZAMAN