Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, dünyada hiçbir ülkenin, halen karmakarışık hale gelen güvenlik sorunlarına tek başına çözüm bulamayacağını belirterek, ”Böyle bir ortamda uluslararası güvenlik, istikrar ve barışı geliştirmede hiç kimsenin tek başına elde edemeyeceği somut sonuçlar, ancak işbirliği anlayışı içerisinde hareket etmekle mümkündür” dedi. Bu yıl seminerin ana gündeminin, “NATO, BİO, Akdeniz Diyalogu ve İstanbul İşbirliği Girişimi İlişkilerinin Geleceği ve Problem Sahaları” olarak belirlendiğini ifade eden Orgeneral Özkök, bu gündem maddesinin, bölgesel ve küresel güvenliği diyalog ve işbirliği anlayışı ile geliştirmeyi amaçlayan işbirliği girişimlerinin değerine olan inançları nedeniyle seçildiğini ifade etti. Orgeneral Özkök, şunları kaydetti: “Son yirmi yılda NATO'nun öncelikleri önemli ölçüde değişmiştir. Artık durağan ve değişmez bir savunma anlayışı ile bağlı değiliz. Bununla beraber hem yakın hem de uzun vadede bazı tehditlerle karşı karşıya olduğumuz bir gerçektir. Bu yeni güçlüklere karşılık olarak NATO; kendini statik bir askeri ittifaktan, kriz bölgelerine süratle müdahale edebilen daha esnek ve çevik bir organizasyona dönüştürme yolunda önemli bir ilerleme kaydetmiştir. İstikrar alanını genişletmek için NATO, aynı zamanda misyonunu, askeri yeteneklerini ve yakın ortaklık anlayışı çerçevesinde Avrupa, Kafkaslar, Orta Asya, Balkanlar ve Orta Doğu ülkeleri ile ilişkilerini de geliştirmiştir. Diğer taraftan, gelecekte biz, NATO'yu geleceğe hazırlama yönündeki çabalarımız devam ederken yeni ilişkilerimizden kaynaklanan daha güç sorunlarla baş etmek zorunda kalacağımız gerçeğinin de oldukça farkındayız. NATO'nun sürmekte olan dönüşüm faaliyetleri geniş ölçüde kültürel ve kurumsal değişimi de yansıtmaktadır. Müşterek ve çok uluslu yapıda, istenilen yer ve zamanda hazır edilebilen, düşüncede ve eylemde güçlü bir müşterek harekat icra edebilme yeteneğine sahip NATO kuvvetlerine artan ihtiyaç, dönüşüm sürecini daha da ileriye götürmektedir. NATO'nun askeri dönüşümü (transformasyonu), yeniden yapılanma ve teçhiz edilmeyi kapsamakta ve yetenek sorunlarının çözümüne ilişkin yeni yöntemleri de ortaya çıkarmaktadır.” “GELECEKTEKİ BEKLENTİLERİMİZ” NATO işbirliği çerçevesinde geliştirilen Barış İçin Ortaklık (BİO) Akdeniz Diyalogu ve İstanbul İşbirliği Girişimi programları hakkında bilgi veren Orgeneral Özkök, “İşbirliğini sağlayan bu üç girişim kapsamında elde edilen kazanımlar dikkate alındığında, girişimler arasında birçok müşterek noktayı kolayca tespit etmemiz ve bu girişimlerin her birinin, bir diğerinin geliştirilmiş bir şekli olduğunu görmemiz mümkündür” dedi. Orgeneral Özkök, bu üç girişim dikkate alındığında, ortaklık kavramının özünü “ortak ülkeler arasındaki çatışma ihtimalini azaltma gayretlerini içeren işbirliği”, “sadece askeri yapılanmada değil aynı zamanda politik yapılanmada da yenilikçilik” ve “ortak ülkelerin kendi gereksinimlerini karşılamak üzere eğitim ve öğretim desteği sağlamak” oluşturduğunu ifade etti. Orgeneral Özkök, şunları söyledi: “Ortaklık anlayışımızı geliştirmek üzere gelecekteki beklentilerimize göz attığımızda, birinci öncelik, kendi ülkelerimizde istikrar ve refahı sağlarken, karşılaştığımız güvenlik sorunları ile mücadeleye ortak ülkelerin müdahil olmasını sağlama gayretlerini sürdürmek olacaktır. İkinci öncelik, ortaklarımızın daha operasyonel ve mevcut kriz noktalarına müdahil olmaya hazır olma gayretlerine devam etmektir. Bosna, Kosova ve Afganistan örnekleri NATO'nun Barışı Destekleme Harekatları ve Kriz Yönetimi esnasında ortaklarına bağımlı olduğunu açık şekilde ortaya koymuştur. Gelecekte NATO tarafından yönetilen krizlerle mücadele harekatları, her halükarda ortaklarımızla birlikte gerçekleştirilecektir. Bu, ortaklarımızla mümkün olduğu ölçüde etkin olarak birlikte çalışabilmeye hazır olmamızın gerektiği anlamına gelmektedir. Atatürk'ün 'Yurtta Barış Cihanda Barış' idealine dayanan geleneksel dış politikayı takip eden Türkiye, şimdiye kadar bölgesel ve küresel barış için elinden gelen her türlü desteği sağlamış, gelecekte de bu desteğini sürdürecektir. Kore Harbi'nden başlayan süreç içerisinde Barışı Destekleme Harekatlarına aktif olarak katkıda bulunması yanında Türkiye ortak ülkelere kendi kuvvetlerinin imkan ve kabiliyetlerini geliştirmek ve NATO ile müşterek harekat icra edebilecek hale gelmelerini sağlamak üzere eğitim ve öğretim desteğini sürdürmeye devam etmektedir.” “ORTAK BİR ANLAYIŞ” “Tehdit algılamasının küreselleştiği günümüzde dünyanın neresinde olursak olalım, herhangi bir bölgede ortaya çıkan bir olay diğer bölgedeki ülkeleri de etkileyecektir” diyen Orgeneral Özkök, “Ancak karşılaşmış olduğumuz risk ve tehditleri tanımlamada ortak bir anlayış sağlayabilirsek daha güvenli bir ortamı elde edebilir ve milyonlarca insana kendileri ve çocukları için daha yüksek yaşam standardı sağlama adına geniş imkanlar sunacak şekilde idealizmimizi genişletebiliriz” diye konuştu. Orgeneral Özkök, şunları kaydetti: “NATO ve ortak ülkeler olarak, ortaklığın her birimize sağlamış olduğu avantajlardan faydalanmak için hepimiz tarafından çok iyi bir şekilde tanımlanmış prensiplere bağlı kalmalıyız. Dünyada hiçbir ülke halen karmakarışık hale gelen güvenlik sorunlarına tek başına çözüm bulamaz. Böyle bir ortamda uluslararası güvenlik, istikrar ve barışı geliştirmede hiç kimsenin tek başına elde edemeyeceği somut sonuçlar, ancak işbirliği anlayışı içerisinde hareket etmekle mümkündür.” Orgeneral Özkök, seminerin son gününde Türkiye ve Almanya arasında Almanya'nın Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezine katılım anlaşması imzalanacağını bildirdi. Orgeneral Özkök, “Bu fırsattan istifadeyle tüm müttefiklerimizi merkezin sadece faaliyetlerine katılmaya değil, aynı zamanda merkeze aktif birer üye olmaya davet etmek isterim” dedi. Seminere, NATO Askeri Komite Başkanı Orgeneral Ray Henault, AB Askeri Komite Başkanı Orgeneral Rolando Mosca Moschini'in de aralarında bulunduğu 66 katılımcı iştirak ediyor