Taraf Gazetesi yazarı
Yasemin Çongar,Türkiye'nin yakın dönemde yaşadığı olaylardan yola çıkarak bazı yazarlara hatırlatmada bulundu.İşte Çongar'ın yazısının ilgili bölümleri...
Hatırlıyorsunuz değil mi?
Hrant Dink’in katledilmesinden hemen sonraydı.
Ogün Samast,
Yasin Hayal,Erhan
Tuncel adlarını henüz yeni öğrenirken biz,birileri de bu adamları nasıl bilmemiz,gerektiğini buyuruyordu köşelerinden.
“Varoş psikopatları” demeliydik bu canilere; her birinin “yalnız kurt” olduğuna inanmalıydık. Haşa
cinayetin arkasında derin güçler aramamalıydık…
Tıpkı
Danıştay saldırganı
Alparslan Arslan gibi ,Ogün Samast’ında “iklim gereği adam vurası gelen bir yalnız adam”olduğunu yazmalıydıkkafamızın bir yerine.
Hatta “keşke bunlar organize işler olsaydı,o zaman işimiz ne kolaydı” diye yüksek sesle hayıflanmalıydık.
Bize düşen,onların yazdıklarını dikkatle okuyup yürekten inanmalıydık.
Cinayeti yalnız bir kurdun işlemediğini biliyoruz artık.Dink Cinayetinin uzun bir zaman,ayrıntılı bir biçimde planlandığını biliyoruz.Bu plandan devletin haberdar olduğunu da. Haberdar devlet görevlilerinin cinayeti durdurmak için kılını kıpırdatmadığını da.
Peki, burada dürüst bir fikri takip gerekmiyor mu?
Cinayet sonrası”varoş psikopatları “edebiyatını yapanlar kasıtlı bir yanıltma çabası değil de samimi bir yanılgı içindeyseler eğer,şimdi Hrant Dink davasının gerektiği gibi genişleyerek görülmesini en başta onların istemesi gerekmez mi?
Netleşen hatayı kabullenmeleri çok mu zor?
Hatırlıyorsunuz değil mi?
Nokta dergisinin
darbe günlüklerini yayımlamasından hemen sonraydı.2004’te dönemin dört kuvvet komutanının iki ayrı askeri darbe planladıklarını daha yeni öğrenirken biz, medyadaki başka birileri de bu planları günlüğüne not eden eski Deniz
Kuvvetleri komutanı
emekli Oramiral
Özden Örnek’in “bu günlükler benim değil” demesinden başka bir şeyle ilgilenmiyordu.
Nokta’nın yayınını karalamaktı onların işi.Bize düşen başkalarının yazıp onların ısrarla yazmadıklarına haşa inanmaktı.
Alper Görmüş geçen
Cuma beraat etti.Mahkeme,Özden Örnek’in Görmüş hakkındaki “neşren
hakaret” ve “
iftira” suçlamasında suçun unsurlarının oluşmadığına karar verdi.
Peki,Görmüş’ün Nokta’sını darbe planlarını açığa çıkaran yayını nedeniyle tukaka edenlerin,bu yayını ciddiye alan gazetecileri “
sivil andıç”yazmakla suçlayanların bugünkü tepkisi ne?
“
Bahar geldi, ben gidiyorum” demek. Samimi yanılgılarla kasıtlı yanıltmalar arasındaki farkı ortaya koyacak dürüstlükte bir fikri takip yapıyorlar mı? Netleşen hatalarını kabulleniyorlar mı?
Peki ,şimdi aynı taktiği
Ergenekon soruşturmasında kullanmalarına,çete haberlerine karartma uygulayıp ısrarla yanıl(t)malarına şaşırıyor muyuz?
YASEMİN ÇONGAR /TARAF