Hakkari'de kapatılan Demokratik Halk Partisi'nden (
DEHAP)
Belediye Meclisi üyesi olmak için başvuran İsmail Keskin, özgeçmişinde 1984 yılından itibaren
PKK'nın başlattığı mücadelenin içinde yer aldığını, bu sebeple sürekli gözaltına alındığını ve işkence gördüğünü övünerek anlattı.
Özgeçmiş yazısında yer alan ifadeler sebebiyle İsmail Keskin hakkında
terör yöntemlerine başvurmaya
teşvik edecek şekilde yasadışı PKK-KADEK'in propagandasını yaptığı iddiasıyla
dava açıldı.
Sanık Keskin, özgeçmişindeki imzanın kendisine ait olduğunu; ancak üstünün başkaları tarafından doldurulduğunu savundu. Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda yapılan incelemede başvuru dilekçesiyle özgeçmiş raporundaki yazı ve imzaların sanığa ait olduğu tespit edildi. Davaya
bakan Van 4. Ağır
Ceza Mahkemesi, sanığın özgeçmişinde yer alan ifadelerin terör örgütünün propagandası kapsamına girmediğine hükmetti. Mahkeme, İsmail Keskin'e TCK'nın 'suçu ve suçluyu övme' başlıklı 215. maddesine göre 2 ay
hapis cezası verdi.
Temyiz başvurusu üzerine dosyayı inceleyen
Yargıtay 9. Ceza Dairesi de yerel
mahkemenin kararını onadı. Ancak Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı, sanığa Terörle Mücadele Kanunu'na göre terör örgütünün propagandası suçundan ceza verilmesi gerektiği görüşüyle karara
itiraz etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu önceki gün yaptığı toplantıda başsavcılığın itirazını reddederken mahkeme kararını onadı. Bu kararla birlikte
sanık İsmail Keskin hakkındaki mahkumiyet hükmü kesinleşmiş oldu.
Keskin'in, DEHAP Hakkari İl Başkanlığı'na verdiği özgeçmişinde şu bilgiler yer aldı:
"1984 yılından bu yana bu mücadelenin içinde yaşadık ve yaşatıldık. 1994'te köyümüzde PKK ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmaya kadar muhtardım. Bu çatışmadan sonra köyümüzü boşalttık ve Hakkari
Merkez,
Yüksekova,
Çukurca ve Şemdinli'ye göç ettik. Çatışmalarda 3 vatandaşımız şehit oldu. Bu mücadele başladığından beri içinde yer aldık ve de devam etmekteyiz. Bu mücadele için elimizden geleni her zaman yaptık ve ta ki ölünceye kadar devam edeceğiz. 1984'ten bugüne kadar köydeyken veya bur
adayken bu zaman dilimi içerisinde gerçekçi bir mücadeleci olduğum için beni daima gözaltına aldılar ve çeşitli işkencelere maruz kaldım."
ZAMAN