OHSAD'ın ev sahipliğinde özel sağlık
sektöründeki derneklerin
katılımıyla İstanbul'da düzenlenen ''
Sağlıkta
Acil Yol Arayışı'' adlı toplantıda konuşan OHSAD Genel Başkanı Bahat, özel sağlık kuruluşlarının son 4-5 senede büyük yatırımlar yaptığını, ancak sektör adına çok derin bir hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi.
2003'de yüzde 8 büyüklükte olan sağlık kuruluşlarının, önc
e devlet memurlarıyla sonra da 2005'de SGK ile
anlaşma yaptıklarını hatırlatan Bahat, hiçbir planlama yapılmadan kendilerine '10 gün için hızlı ve kaliteli
hizmet sunmaya başlamaları gerektiğinin'' söylendiğini ve yatırıma zorlandıklarını ileri sürdü.
Reşat Bahat, yatırımların bittiği bugünlerde de sürprizle karışlaştıklarını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Hiç kimse, bizim 5 yıldır devlete hizmet sunduğumuz fiyatların artmadığını, enflasyon oranında dahi artmadığını bilmiyor. Yine halkımız bizim hizmetlerimizin, ayaktan verdiğimiz paket hizmetlerinin yüzde 20
ucuzladığını da bilmiyor. Yine, bir doktor dahi almamızın
yasak olduğunu bilmiyor. Yüzde 30 fark kısıtı nedir? Onu bilmiyor, cari fiyatın yüzde 30'u zannediyor. 1 küsur liralık
idrar tahlilinin yüzde 30'undan bahsediyoruz.''
Özel sağlık kuruluşlarının çok ciddi sıkıntıda olduklarına işaret eden Bahat, yetkililerle görüşüp konuştuklarını, kimsenin kapıları kapatmadığını, ancak ''sonucun sıfır'' olduğunu söyledi. OHSAD Başkanı Bahat, ''Devlet
hastanesine giden vatandaş 5 artı 3, 8 lira ödüyor.
Özel hastanelere, tıp merkezlerine gelen 15 lira ödüyor, reçete dahil, 12 artı 3 lira ödüyor. Aynı insana bakmıyor muyuz? Eğer bu insan fakirse bu katılım bedelini almayalım. Eğer zenginse bırakın fark kısıtı konuşmayalım'' diye konuştu.
Zaten yoğun
bakım,
diyaliz, transplantasyon, acil, onkoloji gibi birçok bölümden fark almalarının yasak olduğunu anımsatan Bahat, bunlardan fark alınmasının yasak olmasının insani, fakat bunların fiyatının bu denli ucuz olmasının uygun olmadığını savundu.
Reşat Bahat, yani önceden bilgilendirmek ve rızasını almak kaydıyla acil olmayan başka bir kuruma gidebilecek hastanın fark kısıtını illa dayatmanın bir anlamı olmadığını savunarak, ''Yani bizim cebimizden kahramanlığın bir anlamı var mı?'' diye konuştu.
Bahat, SGK ile 400'ü özel hastane, 1860 anlaşmalı kurum bulunduğunu, bunların 200'e yakın çalışanı ve 21 bin uzmanı kapsadığını ifade ederek, özel sağlık kuruluşlarını yıllık
maaş ödemesinin 5,7 milyar lira olduğunu vurguladı.
OHSAD Genel Başkanı Bahat, yatırımları devlet ve sözleşmelere güvenerek yaptıklarını ifade ederek, kamunun sözleşmeler veya uygulanan yöntemlerden dolayı özel sektörün uğrayacağı her türlü zarardan, bürokrat ve siyasilerin büyük vebali olacağını savundu. Bahat, ''Bu iş hakikaten sürdürülemez hale geldi. Kapatsan kapatamıyoruz, iptal etsen anlaşmaları, zorlanıyorsun. Vatandaş, çalışan
mağdur olacak.
İşsizlik olacak. Ama bu işlerin böyle gitmesi halinde SGK sözleşmelerini Ocak ayından itibaren sürdürmemiz imkansız hale gelecektir'' dedi.
-19 DERNEĞİN ORTAK BASIN BİLDİRİSİ-
Toplantıda daha sonra, özel sağlık kuruluşlarını temsil eden 19 derneğin ortaklaşa hazırladığı basın bildirisi OHSAD Genel Sekreteri Cevat Şengül tarafından okundu.
Bildiride, gelir durumu iyi olmayan vatandaşların ücretsiz ya da makul farklar ödemek suretiyle, gelir durumu yüksek olanların da talep ettiği düzeyde bir hizmet almak için bunun karşılığı olan farkları ödeyerek, hizmet alabileceği bir sistemin oluşturulması gerektiği savunuldu.
Özel sağlık kuruluşlarının aleyhine düzenlemeler yapıldığı ve bu nedenle bugün çok kritik bir karar kavşağına gelindiği vurgulanan bildiride, şu görüşlere yer verildi:
''Bu sürecin böyle devam etmesi halinde SGK sözleşmelerini yenilememiz mümkün olamayacaktır. Mevcut durumda ise sistemde kalıp kalamayacağımızı tartışıyor ve istişare ediyoruz. SGK
bütçesindeki açıkların sebebi asla özel sağlık sektörü değildir. SGK, muayene başına devlet hastanelerine de özellere de 25 lira öderken, devlette 5, özelde 12 lira katılım beledi alır. Bu hastalara yapılan bir haksızlıktır. 2009 yılı içinde kamu hastanelerinin aldığı fark oranı yüzde 150 civarındadır. Bizim yatırım ve
personel giderimiz Hazineden karşılanmadığından, hastalarımızdan reel bir
fark ücreti almak zorundayız. Ancak kamu hastaneleri yüzde 150 ilave bütçe, yani fark alırken, bizim yüzde 30 fark ile yetinmemiz istenmektedir.''
AA