Önceki gün
vefat eden
emekli Orgeneral Kemal Yamak adını son olarak üç yıl önce, Gölgede Kalan İzler ve Gölgeleşen Bizler kitabıyla duyurmuştu. 867 sayfalık hatırat kitabında
Türkiye'nin karanlık noktalarına ışık tutan kitap bugünlerde gündemdeki ‘
Ergenekon Soruşturması'nı da yakından ilgilendiriyor.
Taraf Gazetesi Yazarı
Yıldıray Oğur Kemal Yamak'ın kitabında anlattığı gerçeklerin satır aralarını okuduğumuzda bugün ortaya çıkan iddiaların daha da yerine oturduğunu söylüyor.
Yıldıray Oğur'un yazısında aktardığı en önemli ayrıntı ise Kemal Yamak'ın Özel
Harp'te çalışan milletvekilleri ile ilgili sözleri
İşte Oğur'un yazısında aktardıkları.
***
Şöyle diyordu:
“
Özel Harp Dairesi sefer kadrosunda
Genelkurmay Başkanlarının yazılı emriyle görev alanlar, ‘devlet içinde yuvalanmamışlardır'. Seferde muhtemel bir görevi, inançla ve
evet vatanseverlik duygularıyla hiçbir şey beklemeden ve istemeden kabul etmişlerdir. Kendilerine ‘Bu deyimle neyi kastediyorsun?' diye sormak gerektiğine inanıyorum. O yuvalanmışlar içinde kimlerin olduğunu bilseler, mutlaka özür dilerlerdi.” (s. 465)
Kızgınlığı hatıratındaki ketumiyetini bozmasına neden olmuştu bir defa. Sayfalar ilerledikçe açılıyordu. “Kimler olduğunu bilse Ecevit'i bile özür diletecek” o özel harpçiler hakkında biraz daha ayrıntı verdi:
“Birçok kimseyi ayağa kaldıracağını biliyorum ama bu noktada yazmak istiyorum. Sayın Ecevit'in zaman zaman medyanın ilgisi için bizzat öne çıkarak söyledikleriyle devam eden bu
iftira kampanyası sürdürülürken, bu teşkilatın içinde o zaman kendi partisinden ne kadar personelin, hatta Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nde birbirini hiç tanımayan kaç milletvekilinin bulunduğunu ve bunun sadece kendi partisine ait bir durum olmadığını, birisi söyleyiverseydi ne olurdu?”
Sonra daha da açık yazdı:
“Aslında onlar milletvekilliği dönemlerinde değil, daha
genç yaşlarda bölgesinde güvenilir, saygın, sözü geçen ve gerektiğinde halkıyla bütünleşerek, milleti ve vatanı için yapılacak mücadelede önder olabilecek niteliklere sahip oldukları için seçilmişlerdi.
Milletvekili oluşları da bu seçimin doğruluğunu göstermiyor muydu?” (s. 461-462)
Hürriyet, yaşarken “Ne diyorsunuz paşam biraz daha açabilir misiniz” diye sordu ve Yamak bu kez tüm çıplaklığıyla anlattı:
“Özel Harp Dairesi'ne üye olan milletvekillerinin isimlerini bilmem. Onlar gençliklerinde örgüte alınıyor, sonra milletvekili oluyorlar. Kimliklerini bilmiyorum, ama sonradan milletvekili olduklarını kesin biliyorum. Zaten onların isimlerini kimse bilmez, belki örgüte alan ilk kişi bilebilir. Çünkü hepsinin kod adı var. Çalışırken biz onları kod adları ile çağırırdık. Bir de sadece
CHP'de değil, tüm partilerde var.”
***
Kemal Yamak farkında olmadan bize proto-Ergenekon'un hikâyesini anlatmıştı.
Ama hatıratında kaleminden kaçırdıkları sadece bununla sınırlı değildi.
Yine Ecevit ile yaptığı o ünlü görüşmeden bahsederken
Özel Harekât Dairesi için şunları yazmıştı:
“Bu daire o güne kadar
Genelkurmay Başkanı ve ikinci başkanlar dışında hiç kimse ve makama böyle bir brifing vermemişti.
Ordu ve kuvvet komutanlıklarına daha kısa, bilgilendirici mahiyette ve kişisel brifingler veriliyordu. Konudan ne sayın bakanın, ne de başbakanın haberi vardı” (s. 256)
Peki, o daire Gladio muydu?
YILDIRAY OĞUR-TARAF