Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın oğlu
Ahmet Özal, Mecmua Dergisi'ne verdiği röportajda çarpıcı bir suikast girişimi iddiasında bulundu.
IŞIKLAR GİTTİ GELDİ
'87'deki suikast girişiminden hemen önce
Başbakanlık uçağıyla biz İstanbul'dan Ankara'ya gideceğiz. Uçak Gulfstream'di. Özel
uçakların Rolls Royce'dur. Ben uçağa önceden girdim, babam da
gazetecilerle VIP salonunda.uçakta
kaptan pilot, ikinci pilot,
hostes kız ve ben varız. Motorlar çalışırken uçağın ışıkları bir anda gitti. İkinci pilot kalktı düğmelere bastı, tekrar ışıklar geldi. 'Ne oldu' dedi pilota. O da 'Sigortalar efendim, önemli değil' dedi.
'Derken babam uçağa bindi. Uçakta 13 kişiyiz.
Büyükada üstündeyiz. Tırmanıyoruz, yine gitti ışıklar, düğmeye bastılar ışıklar geldi. Be babama 'Uçağı tekrar geri döndüreceğim' dedim. 'Nasıl biliyorsan öyle yap' dedi. Bana her bakımdan güvenirdi anlayacağınız. Kaptan pilota döndüm, o diyor ki hala; 'Bir şey yok Ankara'da baktırırız!' 'Kardeşim uçakta başbakan var şakası yok bu işin geri dön' deyince içinden
küfür ede ede döndü. Bir anda sağ
motor bam dedi gitti. Sol motor zorlanmaya başladı.
DENİZE ÇAKILACAKTIK
Kısa bir süre önce. Uçak da otomatik pilottan çıktı, kapaklandı, biz aşağıya denize doğru gidiyoruz diklemesine... Bir anda dumana boğulduk, göstergeler gitti, telsizler çalışmıyor,
yangın çıktı. Herkes çığlık çığlığa bağırıyor, ben de camdan bakıyorum uçak böyle denize doğru iniyor. Babam karşımda. Onun yanında da acil çıkış kapısı vardı. Uçak denize inerse 20 dakika suyun üzerinde yüzer. İnerse diyorum, kapıyı açar ve babamı dışarı iter kurtarırım Hostes düştü bayıldı, orada midesi delinmiş kızın.
TEKERLEĞİ PATLADI
Babam önce gazete okuyordu. Tabii ışıklar sönünce bıraktı. Babamı hayatımda ilk defa öyle bağırırken gördüm. 'Herkes yerine otursun Allah'ın dediği olur...' Ardından bir sakinleşme oldu. Uçak pistin ucuna vurdu,
teker patladı, durdu. Dumanlar çıkıyor uçaktan, pistin ortasındayız.. Gece karanlık. Her an bir uçak inebilir üzerimize. Kaptan pilot, 'Herkes dışarı çıksın uçak patlayacak' diye bağırdı ama kapı açılmıyor. Çünkü kabin basıncı ve dışarısı eşit değil. Hemen koştular kargoyu açtılar.
Kargo kapısı yerden çok yüksektir... 2.5 metre yükseklikte ve yer
beton. Hemen korumalar atladı. Babamı omuzlardan tutarak indirdiler. Ondan sonra da herkes sıraya girdi. Mehtap var o gece, hiç unutmuyorum. Babam o kadar rahat insan ki, 'Çocuklar' dedi 'Mehtap denize ne güzel vurmuş şu manzaraya bir bakın'. Adam şiir yazacak neredeyse, millet korkudan titrerken'
ABD'den uzmanlar gelip inceledi...
Olayın ardından ABD'den uçağın mühendisleri geldi. İki
kablo birbirine sürtmüş, kısa devre yapmış.
Benzin kanatların içinde durur ya ve benzinin içinde elektrik kabloları kısa devre yapıyor işte. 60 milyon dolarlık uçakta öyle aptal bir şey olmaz. Belli ki birisi oynamış kablolarla! Fakat o gün es geçildi ve raporda ne diyor biliyor musun? 'Bu durumda, bu uçağın infilak etmeme ihtimali yüzde 5!' yani havada olsa yüzde 95 infilak edecektik. Ve bu o zaman ciddiye alınmadı.