Osmanlı'dan kalan 700 yıllık gelenek

Bilecik'in Söğüt ilçesine bağlı Küre beldesinde, Osmanlı'dan kalan ve Kadir Gecesi'nde yapılan 'Kadir Pilavı' geleneğine bu yıl ilgi fazlaydı.

Osmanlı'dan kalan 700 yıllık gelenek

İlgiden memnun olduklarını ve ne kadar çok misafir gelirse o kadar çok mutlu olduklarını belirten Küre Belediye Başkanı Cafer Köseoğlu, "Atalarımızdan kalan bir geleneği devam ettiriyoruz." dedi. Küreli Mehmet Demir ise, Kadir Pilavı geleneğinin Osmanlı'dan kaldığını, son 15 yıldır ise daha etkin kutlandığını belirterek, bu yıl da 20 kazan pilav pişirildiğini söyledi. Osmanlı Devleti'nin kurulduğu Söğüt'e bağlı Küre beldesi, kuruluş döneminin geleneklerini bu güne kadar yaşatıyor. Bilecik'te Osmanlı geleneklerinin en güzel yaşandığı Küre beldesi, bu geleneklerden birisi olan ve Kadir Gecesi'nde yapılan Kadir Pilavı bu yıl da yapıldı. 20 kazan pilav yapan köylüler, bu pilavı köylülere ve köye gelen misafirlere ikram ettiler. Türbenin etrafı geç saatlere kadar dolup taşarken, vatandaşlara pilav, üzüm ve çay ikram edildi. Küre Belde Belediye Başkanı Cafer Köseoğlu, Kadir Pilavı geleneğinin kendilerine atalarından kalan bir miras olduğunu, eskiden mahallelerde yapılan bu geleneğin şimdi aşevinde ve tek elden yapıldığını belirterek, her yıl katılımın daha fazla olduğunu söyledi. Çevre ilçelerden çok sayıda misafirin Dursun Fakih Türbesini ziyarete geldiğini, kendilerinin de gelen bu misafirlere şifalı pilav ikram ettiklerini ifade eden Köseoğlu, "Beldemiz, Osmanlı döneminde kurulan bir yerleşim yeri. Halkımız gelenek ve göreneklerine bağlı bir halk. Bu yüzden atalarımızdan gördüğümüz gelenekleri yaşatıyor ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Kadir Pilavı da bu geleneklerden birisi. Her yıl Kadir Gecesi'nde yapılır ve hem belde halkına hem de dışarıdan gelen misafirlere ikram edilir." dedi. Küre beldesinin kanaat önderlerinden ve eşraflarından Mehmet Demir ise Kadir Gecesi'nin Müslümanlar için bin aydan hayırlı ve inanalar için en önemli gecelerden birisi olduğunu belirterek Küre beldesi halkının bu geceyi en iyi şekilde değerlendirmek için, o gece camilere akın ettiğini, camide ibadetle meşgul olurken köylülerin bir kısmının da aşevinde pilav pişirip sahura doğru hem köylüye hem de misafirlere ikram ettiklerini söyledi. İnsanların o pilavla sahur yapıp oruç tuttuğunu, bunun asırlardır devam eden bir gelenek olduğunu hatırlatan Mehmet Demir, şunları söyledi: "Pilavımızın şifalı olmasının nedeni, herkesin gönlünden koptuğu kadar bulgur, et, yağ vermesinden kaynaklanıyor. Birçok hayırsever arkadaşımız pilavın tüm masraflarını karşılamak istiyor, ama biz bunu kabul etmiyoruz. Bu çorbada herkesin tuzunun olmasını istiyoruz. Milletimizde bir tas bulgur, 5 kilo yağ, bir koyun veya kuzu, elinde nesi varsa getirerek, örfaneye iştirak ediyor. Fazla fazla yetiyor. Bu yıl 20 kazan pilav pişirdik. Çok şükür misafirlerimiz de çok geldiler." Gece saat 04.00'e kadar pilav ikramı devam ederken, vatandaşlar hem sahur yaptı, hem de Dursun Fakih Hazretlerinin türbesini ziyaret edip mescitte namaz kıldılar. Dursun Fakıh Hazretleri Kimdir? Tarih kaynaklarında Karaman'da doğduğu belirtilen Dursun Fakıh Hazretleri, Osmanlı'nın manevi kurucusu Şeyh Edebali'nin Karaman'da kaldığı sürede onunla tanışır ve talebesi olur. Daha sonra Şeyh Edebali ile birlikte Bilecik'e gelen Dursun Fakıh Hazretleri, Edebali Hazretlerinin en has talebelerinden birisidir. Osman Gazi'nin yetişmesinde de rol oynayan Dursun Fakıh Hazretleri, Şeyh Edebali'nin kızı ile evlenir ve onun damadı, Osman Gazi'nin de bacanağı olur. Osmanlı Devleti'nin ilk kadısı olan ve Fıkıh alimi olduğu için de Osmanlı'nın hukuk sisteminin temellerini atan Dursun Fakıh Hazretleri, Karacahisar'ın fethinden sonra Osman gazi adına hutbe okuyarak Osmanlı Devletinin kuruluşunu ilan etmiştir. Aynı zamanda kadılık da yapan Dursun Fakıh Hazretleri, Osman gazi'nin savaşlarına da katılmıştır. Dursun Fakıh Hazretleri'nin Gazâvatnâme adlı bir eseri de bulunuyor. (CİHAN)
<< Önceki Haber Osmanlı'dan kalan 700 yıllık gelenek Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER