Demokrat
Yargı Eşbaşkanı Doç. Dr.
Osman Can, "Öyle bir anayasal düzen olmalı ki herkes kendi kutsalını yaşasın ama hiç kimsenin kutsalı devletin kutsalına dönüşmesin." dedi.
Bolu'da, Yeni
Anayasa Platformu tarafından düzenlenen 'Kendi Anayasanı Kendin Yap' konulu panelde konuşan Doç. Dr. Osman Can, anayasada toplumsal
sözleşme olabilmesi için kırmızı çizgilerin bir kenara bırakılması gerektiğini kaydetti.
Herkesin kendi kırmızı çizgisini, kendi
iktidar alanında yaşaması ama bunu bir başkasına hâkimiyet noktasına taşımaması gerektiğine vurgu yapan Can, şöyle devam etti: "Efendim ama öyle ama benim de şöyle şöyle kutsallarım vardır. Öyle bir anayasal düzen olmalı ki herkes kendi kutsalını yaşasın ama hiç kimsenin kutsalı devletin kutsalına dönüşmesin. Çünkü bir kutsal, devletin kutsalına dönüştüğü zaman öteki kutsalları yok etmeye başlıyor. Kutsalların böyle bir özelliği var. İster
modern kutsallar olsun, ister başka bilimsel kutsallar olsun. Hiç fark etmiyor. Bunu da aynı zamanda aşmak zorundayız. Bu yüzden herkes ötekinin kutsalına saygı duyacak ama hiç kimse kendi kutsalını ötekinin kutsalının üzerine çıkarmaya çalışmayacak. Öyle bir çerçeve olmalı ki bu çerçeve kimseyi dışarıda bırakmamalı. Kendi irademizi ve kendi geleceğimizi ipotek altına alabilecek bir anayasa olmamalı. Kendi geleceğimizi inşa edebilmeye imkan sağlayabilmeli."
Hiç kimseye şucu veya bucu demeksizin bir anayasa inşa edilmesi gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Can, şunları aktardı: "Biz geçmişe ait olan 20. yüzyılın anayasal düzeniyle yaşayamayız. Biz 20. yüzyılın ideolojik cenderesi içerisinde yaşayamayız. Bunu hiç kimse yapamaz. Birinci olarak, biz farklı kimlikler, farklı inançlar, farklı siyasal görüşler, onları başka türlü bir araya getiremezsiniz. Türkiye'nin farklı kimliklerini bu anayasa kalsın dediğiniz zaman bir arada tutabilme şansınız yoktur. O halde öyle yeni bir çerçeve olmalı ki
halkın belirlediği bir çerçeve olmalı ki halkın altında imzası olan bir çerçeve olmalı ki halk bütün farklılıklarıyla bana ait diyebilsin ve kendini burada ifade edebilsin."