Osman Can, yeni anayasa için toplumun farklı kesitlerinin devlet kademelerine geç
iş imkanı oluşturulması gerektiğini belirtti.
Can, "Devletin bütün kademelerinde, başörtülü, başörtüsüz,
Süryani,
Alevi dindar ayrımı bütünüyle ortadan kaldırılmalı." dedi.
Fatih Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından "Yeni
Anayasa Sempozyumu"nda Türkiye'nin gündemini uzun süredir meşgul eden,
sivil ve demokratik yeni anayasa konusu masaya yatırıldı.
Büyükçekmece kampüsündeki sempozyuma çok sayıda
hukukçu akademisyen ve öğrenci katıldı.
Sempozyumda konuşan Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Osman Can, paradigmanın değişiminin yalnızca anayasadaki maddi normların ya da buna benzer ifadelerin çıkarılmasıyla sağlanamayacağını ifade etti. Anayasadaki
Atatürk ilkelerinin, inkılapçılığın, devrim kanunlarının çıkarıldığında değişimin gerçekleşmeyeceğini dile getiren Can, "Milli
Güvenlik Kurulu, parlamento, parlamentonun yetkisi, silahlı kuvvetlerin rolü, özerk birimler, bakanlığın yapısı, yargının yapısı aynı şekilde kalsın, o ideoloji yeniden ortaya çıkar. Devletin pratikleri başka bir şey üretmez. Patriği üreten, siyasal kültürü üreten siyasal yapılanmanın kendisidir. Çokça söylenen 'Önce zihniyet değişmesi gerekir' sözüne kesinlikle inanmıyorum. Zihniyetle uğraşmayın. Zihniyet sosyal süreçler içerisinde değişir. Özgürlük
tartışmasında en çok karşımıza çıkan devlet ise eğer devleti yapılandırmalıyız. Bunu yapılandırmazsak, anayasanın konusu devletin
iktidar haritasının bütünüyle değiştirilmesi olmayacaksa eğer boşuna bir tartışma yapmayalım. Mevcutla devam edelim. Paradigmayı üreten sistemdir. Sistemin dönüşümüne yönelik yeni bir anayasa üzerine yoğunlaşmalıyız." diye konuştu.
Toplumun farklı kesitlerin
e devlet kademelerine geçiş imkanı oluşturulması gerektiğini kaydeden Can, sözlerini şöyle tamamladı: "Devletin bütün kademelerinde, başörtülü, başörtüsüz, Süryani, Alevi, dindar ayrımı bütünüyle ortadan kaldırılmalı. Devlet kademelerine katılımı mümkün olduğunca azamileştirilmeli. Devletin karar mekanizmaları mümkün olduğunca yerele yaklaştırılmalıdır. Devleti öyle bir şekilde yapılandırın ki bireylerin
özgürlük tercihleri hakkında hiçbir karar verebilme imkanına sahip olamasın."