Ortada '
JİTEM'i ben kurdum' diyen
Ergenekon sanığı
Arif Doğan'ın
itirafları, eski Emniyet Müdürü Hanefi
Avcı'nın adres göstermesi ve resmi belgelere rağmen adı
faili meçhullerle birlikte anılan JİTEM konusunda henüz hiçbir adım atılmadı. Mardin'de 3 askerin şehit edilmesi olayında koruculardan bazılarının eskiden JİTEM elemanı olması gözleri bir kez daha bu
örgüte çevirdi
JİTEM'i ben kurdum diyen Ergenekon sanığı Arif Doğan'ın itirafları, "Genel Komutanlık ve
Alay komutanlıkları bünyesinde faaliyette bulunduğunu" söyleyen
Devrimci Karargah sanığı
Hanefi Avcı'nın adres göstermesi,
Ankara Cumhuriyet Savcılığının varlığını tescillemesi "Hayalet Örgüt" JİTEM'i gün yüzüne çıkardı. Ancak tüm bunlar bile JİTEM ile ilgili ne idari ne de adli bir inceleme yapılmasına neden oldu. Özlük hakları itibariyle
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı, ancak kadrosu
jandarmada olan, ne kadar bir paraya hükmettiği bilinmeyen,
Ergenekon sanıkları ile ilgisi deşifre edilemeyen JİTEM'in dosyası oldukça kabarık. İsmi son defa
Şemdinli'de 2005 yılında 1 kişinin ölmesine neden olan
Umut Kitabevi'nin bombalanması olayıyla gündeme gelen JİTEM
tasfiye mi edildi yoksa pasifize mi edildi? Mardin'de üç askerin şehit edilmesi olayında koruculardan bazılarının eskiden JİTEM elemanı olarak görev yaptığının açığa çıkması dikkatleri birkez daha JİTEM'e çevirdi.
ÜÇ KİLİT İSİM
1983 yılında istihbarat subayı olan
Yüzbaşı Arif Doğan, Jandarma
İstihbarat Daire Başkanlığı'na bağlı olarak faaliyet gösteren Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı'nı kurdu. Ankara'daki Jandarma Karargahı'ndan yönetilecek olan grup komutanlıkları 7 ilde örgütlendi. PKK'nın 1984'deki
Eruh ve Şemdinli baskınları istihbarat faaliyetlerine dikkat çekti. Bölgeye en önemli istihbaratçılar arasında gösterilen ve yöreyi çok iyi bilen
Cem Ersever gönderilirken, istihbarat grup komutanlığının başına Arif Doğan getirildi. Genel Komutanlık
karargahında ise
Veli Küçük bulunuyordu. Ersever'in talebiyle sadece istihbarat toplayan grup komutanlıkları dönemin Jandarma Kurmay Başkanı Hulusi Sayın'ın öncülüğünde operasyonel bir birim olan JİTEM'e dönüştürüldü. Adını koyan Cem Ersever'in aynı zamanda başına geçtiği Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele'nin (JİTEM) kurucuları arasında Arif Doğan, Aytekin Özen ve Hüseyin Kara gibi isimler vardı. Özlük hakları itibariyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı, ancak kadrosu jandarmada olan JİTEM'de istihbarat toplama ve
yasa dışı eylemleri ise pişmanlık yasasından yararlanan itirafçılardan devşirdiği
siviller yapıyordu. Bu devşirme itirafçılara JİTEM elemanı olduklarını gösteren
maaş bordları olmasına rağmen, bunların hiçbirinin
Maliye Bakanlığı'nda kaydı bulunamadı. Bu da JİTEM'in yıllarca gizli kalmasına neden oldu. Örtülü
ödenek ve yasa dışı yollardan ele geçirilen (
bölgede haraca bağlanan ya da korumaya alınan aşiretlerden, akaryakıt, uyuşturucu,
silah ve insan kaçakçısı şebekelerden alınan) paralarla sivillerin maaşları ödeniyordu. JİTEM o kadar ciddi paralara hükmetmeye başladı ancak bu paranın ne kadar olduğu ve nerelere kullanıldığı ortaya çıkarılmadı.
MARDİN'DE JİTEM KUŞKUSU
Mardin'in
Ömerli İlçesi İkipınar Köyü'nde 23 Temmuz'da
karakola 150 metre mesafede gerçekleşen
terör saldırısında Karakol Komutanı Jandarma Baş
çavuş Erhan Gül ile Jandarma Başçavuş Sadık Güllü ile birlikte karakoldaki
Uzman Jandarma Çavuş Ali
Öztürk hayatını kaybetmişti. 37 korucunun olduğu öğrenilen İkipınar Köyü'nde korucubaşı Ahmet Demircan'ın bölgede JİTEM döneminde yoğun faaliyetler içinde olduğu ve Atilla Uğur'un ekibinden olduğu iddia edilmişti. JİTEM'in istihbarat toplama işi ve illegal operasyonlarının çoğunu itirafçılardan devşirilen sivil elemanlar ile köy korucularına yaptırdığı biliniyor. Mardin'deki saldırıdaki JİTEM kuşkusu giderilemedi.
JANDARMA İLE SINIRLI MI?
Ankara Özel Yetkili
Cumhuriyet Savcısı Hakan
Yüksel tarafından yürütülen soruşturmada varlığı tescillenen JİTEM'in sadece
Jandarma Genel Komutanlığı ile ilgili olup olmadığı da
şüpheli bulunuyor. JİTEM elemanları özlük hakları itibariyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı, ancak kadrosu jandarmada gözüküyor. Hanefi Avcı'nın Jandarma Genel Komutanlığı ve Asayiş bölge komutanlıklarında JİTEM yapılanmasının bulunduğunu itiraf etmesi JİTEM'in Kara Kuvvetlerine kadar giden bir yapılanma olduğunu ortaya çıkardı.
İÇİŞLERİ İTİRAF ETTİ
Emekli
Albay Arif Doğan'ın açıklamaları sonrası Savcı Yüksel, "JİTEM'in var olup olmadığı"nı
İçişleri Bakanlığı, Genel
kurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, MİT Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne sordu. Cevaplarda, JİTEM'in varlığı ilk kez resmen kabul edilerek, "
terörle mücadele kapsamında faaliyet yürüten bir oluşum" olduğu belirtildi. Jandarma Genel Komutanlığı, Savcı Yüksel'e birimin 1990 yılında lağvedildiğini bildirdi. İçişleri Bakanlığı ise JİTEM'in varlığının devam ettiğini belirtti. İçişlerinin yazısında, JİTEM'in 1990'da reorganizasyona tabi tutulduğu ve adının Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı olarak değiştirildiği kaydedildi. Zaten JİTEM ilk olarak kurulduğunda ismi Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı idi yani İçişleri Bakanlığı'nın değişti dediği isimle faaaliyet gösteriyordu.
Avcı'nın itirafları yeni değil
Eski polis şefi Hanefi Avcı'nın önceki gün
emekli Albay
Cemal Temizöz ile birlikte 7 kişinin yargılandığı Faili Meçhuller davasında
Diyarbakır 6. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde 1991 yılında öldürülen HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın'ın JİTEM tarafından öldürüldüğünü söylemesi yeni bir gelişme değil. 1990 yılı
Ağustos ayında Jandarma Genel Komutanlığı koltuğuna oturan Eşref
Bitlis, Vedat Aydın'ın JİTEM tarafından öldürüldüğünü biliyordu ve JİTEM'in faaliyetlerinden rahatsızdı. Bitlis, JİTEM'in en önemli ismi Ersever ile sık sık Ankara'da bir araya geliyor ve direktifleri doğrudan veriyordu. Bu durum JİTEM'in diğer iki ismi Küçük ve Doğan'ı rahatsız etti. İkili Ersever'in karşısına "Sakallı" olarak tanınan "
Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ı çıkardı.
Tunceli-
Malatya-
Elazığ-
Bingöl hattında işkence,
haraç ve faili meçhul cinayetlerle adını duyuran Yeşil'in emirleri doğrudan
Veli Küçük'ten aldığı ve asker olmamasına rağmen askeri birliklerde albay rütbesindeki biri gibi ağırlanıyordu. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünden sonra
Başbakanlık koltuğuna oturan
Tansu Çiller'le birlikte JİTEM kabuğunu kırarak
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden tüm Türkiye'ye yayıldı. Valiliklerde yapılan güvenlik zirvelerine dahi katılan Yeşil, Tunceli Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu'nu böyle bir toplantıdı tehdit etmişti. Çillioğlu'nun şüpheli bir şekilde ölümünün JİTEM'in en etkili sivil elemanı olan Yeşil ile ilişkili olduğu savunulmuştu.
İYİ ÇOCUK JİTEM ELEMANIYDI
2005 yılında Şemdinli'de Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitabevi bombalanmış ve olayda 1 kişi hayatını kaybetmişti. Olayın birinci sanığı
astsubay Ali Kaya, eski JİTEM elemanı itirafçı
Abdülkadir Aygan'ın "Mutkili Ali" diye kodladığı JİTEM elemanı olduğu ortaya çıkmıştı. Mutkili Ali Lakaplı Ali Kaya'nın JİTEM'in
sorgu ekibinde olduğu ileri sürülmüştü. Dönemin
Kara Kuvvetleri Komutanı ve eski
Genelkurmay Başkanı
Yaşar Büyükanıt Ali Kaya için "Tanırım iyi çocuktur" demişti.