Orman bitti, davası bitmedi

Acaristanbul projesiyle ilgili tartışmalar orman alanlarındaki yapılaşmayı yeniden gündeme getirdi.

Orman bitti, davası bitmedi

Türkiye'nin farklı bölgelerinde bu konuda ilginç örnekler yaşanıyor. Antalya'da yıllar önce mahkemeye intikal eden orman katliamı hem yargının durumunu hem de çevreyle ilgili vurdumduymazlığı gözler önüne seriyor. Özel orman statüsünden çıkarılıp yapılaşmaya açılan 450 dönümlük orman alanında şu anda tek bir ağaç bile yok. Yerine villalar ve çok katlı apartmanlar dikildi. 1970'li yıllardan beri devam eden yargı süreci ise hâlâ bitmedi. Karşılıklı açılan davalarda yargı, alanın tümü hakkında karar veremediği için orman olması gereken yerde mahalleler kuruldu. Antalya'nın orman sınırları ilk kez 1940-1942 yılları arasında belirlendi. O güne kadar orman alanı olarak görülmeyen araziler orman sınırları içine alındı. Bu gelişme üzerine ellerinde tapusu bulunan vatandaşlar, devlete karşı dava açtı. İlk davalar 1950'de görülmeye başlandı. 1970'li yıllarda toplanan Orman Kadastro Komisyonu ise toplam büyüklüğü 450 dönümü bulan araziyi Uncalı-Arapsuyu Özel Ormanı olarak belirledi. Buna rağmen bölgedeki yapılaşmalar devam etti ve dönemin Antalya Belediyesi alanı imara açtı. Davaların gölgesinde yıllardır devam eden tartışmalar, 1991-1996 yılları arasında yeni bir boyut kazandı. Eski Orman Bakanı Hasan Ekinci döneminde söz konusu alan özel orman statüsünden çıkarıldı. Bu kararla birlikte bölgedeki inşaat faaliyetleri hızlandı. Bugün üzerinde on binlerce insanın yaşadığı mahalleler kuruldu. Çok katlı apartmanlar yükseldi. Ancak Yargıtay, 2002 yılında toplam büyüklüğü 450 dönüm olan arazinin 340 parselinin özel orman alanı olduğunu karara bağladı. Yargıtay, 4 parseli de devlet ormanı olarak tescilledi. Bu parseller Konyaaltı Belediyesi'nin Orman Bakanlığı ile yaptığı protokol uyarınca piknik ve spor alanı olarak kullanılıyor. Arazinin tamamını kapsayan kesinleşmiş yargı kararı bulunmadığından, yüzde 6 inşaat sınırı bulunan alanda yapılaşma oranı yüzde 80'leri geçti. Açılan davaların çokluğu sebebiyle Yargıtay konunun tek dosyada incelenmesine karar verdi. 2003 yılında alınan bu karar hukuki sürecin daha da yavaşlamasına yol açtı. Devlet ile vatandaşı karşı karşıya getiren olayda kesinleşmiş yargı kararı bulunmadığı için tapu kayıtlarına şerh konulamıyor. Alt kademe belediyesi olarak 1994 yılında kurulan Konyaaltı Belediyesi'nin Başkanı Muhittin Böcek, konunun kendileri ile ilgili olmadığını söylüyor. Alanın 30 yıl önce dönemin Antalya Belediyesi tarafından imara açıldığını aktaran Böcek, hukuka aykırı işlem yapmadıklarını şu sözlerle ifade ediyor: "Biz vatandaşlardan muvafakat alarak işlem yapıyoruz." 'En az 20 bin kişi yaşıyor' Uncalı-Arapsuyu Özel Ormanı 1 ve 2 olarak adlandırılan alan 1970'li yıllarda yapılan kadastro çalışması ile iki parçaya bölünmüş. Devletin orman dediği alanın küçük olanı 72 bin 643 metrekare (72,6 dönüm), büyük olan parçası ise 376 bin 808 metrekare (376,8 dönüm). 2005 yılında müfettişlerin inceleme yaptığı alanda bugün en az 20 bin insan yaşıyor. Uzmanlar, birçok vatandaşın alanın hukuki yönünü bilmeden yatırım yaptığını kaydediyor. Konyaaltı Belediyesi tarafından alınan 'ileride doğacak ihtilaflarda hak iddia edilmeyeceği' yönündeki muvafakatlar da bunu doğruluyor. Devlet, şahsi tapulu arazi üzerinde 30 dönümlük bir ağaçlandırma varsa burayı 'özel orman' olarak tescil ediyor. Özel ormanın bulunduğu alanlara yüzde 6 inşaat izni veriliyor. 'Türkiye'de Acarkent olayı ile gündeme gelen orman alanlarının tahrip edilmesine bir başka örnek oluşturan Antalya'da turizmin ivme kazanması ile başlayan göç birçok alanın imara açılmasını da beraberinde getirdi.' Konunun uzmanları özel orman olarak kabul edilen bir alanın bu statüden çıkarılamayacağını belirtiyor. Ormanlar ile ilgili tasarrufun Cumhurbaşkanı'nın bile yetkisinde olmadığı vurgulanırken, ormanların Anayasa ile güvenceye alındığına dikkat çekiliyor. İzmir'de orman içine yapılan 75 kaçak villa yerle bir İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, 1 yıl içerisinde orman arazisine kaçak konut yapan 3 inşaat firmasına ait 57 villa, 18 inşaat ile 39 konutu yıktı. Orman alanından yer açma girişiminde bulunanlara karşı İzmir ve Manisa'da toplam 299 tutanak tutuldu. 309 kişi hakkında yasal işlem başlatılırken, bugüne kadar kararları kesinleşen; ancak yıkımı yapılmayan İzmir'de 97, Manisa'da 45 olmak üzere toplam 142 konut bulunuyor. İzmir Bölge Müdürlüğü olarak kaçak yapılaşmaya göz yummayacaklarını ifade eden İl Müdürü İsmail Üzmez, son olarak İzmir'in Seferihisar ilçesine bağlı Sığacık Mahallesi'nin Bodrum mevkiindeki orman arazisine kaçak yapılan SS Pratik Konut Yapı Kooperatifi ile SS Güzel Çamlı Konut Yapı Kooperatifi'ne ait 16 yazlığı ve temeli atılan 18 su basmanını yıktıklarını anlattı. Geçen yıl da Dikili'de 41, Kemalpaşa'da da 10 evin yıkıldığını hatırlatan Üzmez, kaçak yapıları tek tek mahkemeye verdiklerini, mahkeme kararlarının kesinleşmesinden sonra derhal yıkıma geçtiklerini söyledi. Orman arazisine kaçak yapı yapanların, 'Kimse bizi görmüyor.' diye bir hisse kapılmamasını isteyen Üzmez, "Kadastro ekipleri beş yılda bir havadan fotoğraf çekerek karşılaştırma yapıyor. Bu şartlarda kaçak yapı mutlaka ortaya çıkar ve yıkılır." dedi. Zaman
<< Önceki Haber Orman bitti, davası bitmedi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER