Genel
kurmay Başkanı
Org.neral
Hilmi Özkök,
Türkiye'nin, yeniden şekillendirilmeye çalışılan siyasi coğrafyanın merkezinde bölgesel bir güç olarak yerini almakta olduğunu belirterek, ''Ancak bölgesel güç olmanın temel şartlarından biri, güçlü ve barıştan itibaren savaşa hazır
silahlı kuvvete sahip olmaktan geçmektedir'' dedi.
Genelkurmay Başkanlığı Karargahı
Orgeneral Kazım Orbay Salonu'nda ''TSK
Şeref Madalyası ve TSK Üstün Hizmet Madalyası Tevcih Töreni'' düzenlendi. Törene,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök,
Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül, Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Yaşar Büyükanıt,
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu,
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Faruk Cömert,
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral
Fevzi Türkeri ile 30
Ağustos itibariyle Jandarma Genel Komutanlığına atanan Orgeneral
Işık Koşaner, Genelkurmay İkinci Başkanlığı'na getirilen Orgeneral
Ergun Saygun,
Kara Kuvvetleri Eğitim Doktrin Komutanlığı'na atanan Orgeneral Orhan Yöney ve eşleri ile üst düzey komutanlar katıldı. Tören, TSK Şeref Madalyası ve Üstün Hizmet Madalyası alacak komutanların özgeçmişleri ile
madalya beratlarının çeşitli askeri faaliyetlerden seçilen video görüntüleri eşliğinde okunmasıyla başladı.
-GENELKURMAY BAŞKANI'NIN KONUŞMASI-
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök,
törende yaptığı konuşmada,
soğuk savaş sonrası oluşan yeni dünya düzeninde,
Balkanlar,
Kafkasya, Orta
Asya ve
Ortadoğu bölgelerinde ortaya çıkan güç boşluğunun, küresel belirsizliği daha da artırdığını ve bu bölgelerde, jeopolitik boşluk alanlarının oluşmasına neden olduğunu belirtti.
Türkiye'nin, bu yeniden şekillendirilmeye çalışılan siyasi coğrafyanın merkezinde bölgesel bir güç olarak yerini almakta olduğunu ifade eden Orgeneral Özkök, şöyle konuştu: ''Ancak bölgesel güç olmanın temel şartlarından biri, güçlü ve barıştan itibaren savaşa hazır silahlı kuvvete sahip olmaktan geçmektedir. 21. yüzyılda böyle bir silahlı kuvvetin temel kriterleri ise şunlardır: - Öncelikle böyle bir güç, teknoloji ile barışık olmalı ve kendi güvenlik gereksinimlerini esas alan konseptlerini silah platformlarına dönüştürebilecek ARGE yapılanmasını kurumsal dinamizminin merkezine yerleştirebilmelidir. - Bilişimi etkin olarak kullanabilmelidir. -
Düşünsel yetenek çapını çok disiplinli olarak genişletebilmeli ve bu yeteneğini 'sert güç' yanında 'yumuşak güç' halinde de tatbik edebilmelidir. - Dikey
işbirliğinin yanında 'yatay' işbirliği ve eş zamanlılığı da askeri süreçlere dahil edebilmelidir. - Göreve yönelik çalışma anlayışını geliştirmeli ve yeniliklerin önünü açabilecek yetkin liderleri yetiştirebilmeli ve göreve yerleştirebilmelidir.''
-''DÜŞÜNSEL YETENEKLERİMİZİ GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ''-
Orgeneral Özkök, bu değişimle birlikte 21. yüzyıl harplerinin, sanayi döneminin simetrik öğretilerinden farklı olarak 'simetrik ve asimetrik' birleştirmeleri doğasında bulunduran yeni bir 'Bilgi Çağı
Harp Konsepti' eksenine doğru kaydığına dikkati çekti.
Devrimsel ve aynı zamanda çerçevesi tam olarak tanımlanamayan bu yeni değişim çizgisinin Türkiye'yi kendi güvenlik sentezini oluşturmaya zorladığını vurgulayan Orgeneral Özkök, şunları kaydetti: ''Bu sebeple, öncelikle askeri felsefeye gereken önemi vermek ve bu kapsamda düşünsel yeteneklerimizi geliştirmek zorundayız. Çünkü, bu konularda üretilen yayınlar dünyayı yönlendirmektedir. Bizim de artık bu nitelikteki çalışmalara önemli girdiler yapabilecek seviyeye geldiğimize inanıyorum. Yönlendirilenler safından yönlendirenler safına geçmemiz bir zorunluluktur. Bunu yapabilecek çok elit ve iyi yetiştirilmiş
subay kitlesine sahibiz.
Dünyada ve çevremizde tüm bu hassas gelişmeler ile konsept ve öğretilerdeki değişimi yaşarken, kurum vizyonumuz doğrultusunda, 21. yüzyılın çağdaş silahlı kuvvetlerini oluşturmak için özveriyle gayret gösteren ve yaratıcılık temelli özgün çalışmalar üreten, aynı zamanda Büyük
Atatürk'ün ifade ettiği 'Biz, kendi benliğimiz içinde ve kendi mizaç ve tabiatımızla ilerliyoruz ve ilerleyeceğiz' hedefi doğrultusunda özgüvenle zirveye ulaşmayı amaçlayan değerli silah arkadaşlarım da TSK'YA çok önemli katkılarda bulunmuşlardır. Bu bağlamda değerli silah arkadaşlarımın, ülkemizin bekasının hayati teminatlarından biri olmaya gelecekte de devam edeceklerine ve TSK'ya bundan sonra da önemli katkılar sağlamayı sürdüreceklerine yürekten inanıyorum.''
-LİDERLİK-
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, tarihin, harplerin ancak üstün düşünce ve maharetle kazanıldığını gösterdiğini belirterek, teknolojinin başlı başına her şey olmadığını, önemli olanın yeni güvenlik ortamında, kendi duruşumuza göre farklılık yaratacak ve yeni araçlardan faydalanma becerisini gösterebilecek liderlere sahip bulunmak olduğunu söyledi.
Tüm bu belirsizlikleri büyük bir beceri ve öngörü ile yönetebilecek ve farklı değişkenleri zayıflıktan kuvvete dönüştürebilecek böyle üstün yetenekli komutanların olmasından gurur duyduğunu ifade eden Orgeneral Özkök, şöyle konuştu: ''Çünkü, gelecekteki harpler, her ne kadar muharebe sahasının tamamen
kontrol edilmesi esasına dayalı teknolojilere sahip tarafa avantaj sağlıyor gibi görünse de muharebe sahasının bilinmezlikleri kendi bakışını harekat sahasına daha iyi yansıtmayı becerebilen, daha hızlı düşünebilen, daha hızlı karar verebilen ve öngörüleri kuvvetli ve isabetli olan donanımlı liderlere sahip silahlı kuvvetler lehine sonuçlanacaktır.
Geçmişte olduğu gibi gelecekte de bütün güçlü silahlı kuvvetlerin hedefi duyguları ve fiziksel yapısı ile 'insan' merkezli olmaya devam edecektir. İnsanı dairenin merkezine alan ordular başarıya ulaşacak ve zaferi bu orduların kazanacağı daha harbe girmeden önce belirlenecektir.''
Orgeneral Özkök, bu bağlamda, TSK Şeref Madalyası ve TSK Üstün Hizmet Madalyası almaya hak kazanan silah arkadaşlarının, temelde ''yüksek nitelikli insan gücüne'' dayalı bir yaklaşımı esas alarak; çerçevesini çizdiği vizyondan doktrine uzanan dinamik süreçte, hem kurumsal bazda hem de eğitim ve diğer alt disiplinlerde yaptığı çalışmalarla geleceğe daha güvenle bakılmasını sağladıklarını ve aynı zamanda ülkenin saygınlığını daha da artırdıklarını kaydetti. Bütün gayretler ve hedeflerin, Büyük
Önder Atatürk'ün işaret ettiği gibi, Silahlı Kuvvetleri de çağdaş silahlı kuvvetler düzeyine yüceltmek olduğunu ifade eden Orgeneral Özkök, sözlerini şöyle tamamladı:
''Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Karahanoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert; biraz önce ifade ettiğim kapsamda ifa ettikleri seçkin ve özgün
hizmetlerle, silah arkadaşları arasında temayüz ederek, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na atanmalarından sonra, bu görevlerinde birer yılı üstün başarıyla tamamlayarak
Türk Silahlı Kuvvetleri Şeref Madalyası ile ödüllendirilmeye layık bulunmuşlardır. Ayrıca, Korgeneral
Atila Işık ve Korgeneral
Hasan Iğsız, Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli kademelerinde özverili ve başarılı çalışmalar yapmışlar, böylece orgeneralliğe yükseltilerek TSK Üstün Hizmet Madalyası ile ödüllendirilmeye layık görülmüşlerdir. Kendilerini yürekten kutluyorum.''
Orgeneral Özkök, madalyalarını tevcih edeceği komutanların bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasa ile belirlenen başta
laiklik olmak üzere tüm temel ilkelerine gönülden bağlı olarak, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda üstün hizmetlerine devam edeceklerini belirterek, TSK'nın harp yeteneğini en üst seviyeye çıkarma yolunda her türlü gayreti göstereceklerine olan inancını vurguladı.
-MADALYALARIN VERİLMESİ-
Orgeneral Özkök, daha sonra Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Karahanoğlu ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cömert'e üstün hizmetleri ve yürüttükleri kuvvet komutanlığı görevindeki başarıları dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Şeref Madalyalarını taktı. Orgeneral Özkök,
30 Ağustos itibariyle orgeneralliğe yükselerek
Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı'na atanan Korgeneral Atila Işık ile 2.
Ordu Komutanlığı'na getirilen Korgeneral Hasan Iğsız'a da TSK Üstün Hizmet Madalyalarını tevcih etti.
AA