Genelkurmay Başkanı
Org.neral
Yaşar Büyükanıt, düzenlediği basın bilgilendirme toplantısı için 12
Nisanı seçmesinin ''özel bir anlamının bulunmadığını'' belirterek, ''Yapacağım açıklamalar,
Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünü ve geleceğine ilişkin güvenlik sorunlarıyla ilgilidir'' dedi.
Orgeneral Büyükanıt, bu sürede kamuoyu ve Türk Silahlı
Kuvvetlerini (TSK)ilgilendiren birçok olay meydana geldiğini söyledi.Bu süre içinde maalesef arzu edilmeyen şeyler olduğunu, ancak soğukkanlı olmayı yeğlediklerini kaydeden Orgeneral Büyükanıt, gelinen noktada bazı konuların kamuoyuyla paylaşılması gerektiğine inandıklarını ve bu nedenle bu
basın toplantısını düzenlediğini belirti.''Bu toplantının neden 12 Nisan 2007'de düzenlendiğini sorabilirsiniz. Bu tarihin özel bir anlamı yoktur'' diyen Orgeneral Büyükanıt, Nisan ayı başında yapmayı düşündüklerini, ancak yoğun faaliyetleri, programları nedeniyle bunun gerçekleşemediğini söyledi. Ardından Milli
Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının hazırlıklarının gündeme geldiğini ve bu toplantının da sona ermesini beklediklerini ifade eden Orgeneral Büyükanıt, toplantıda yapacağı açıklamaların 5 başlık altında toplanabileceğini kaydederek, şunları söyledi:''En başta
terör olayı.
Kuzey Irak'taki durum ve son gelişmeler, TSK'yı yıpratmaya yönelik faaliyetler, Türkiye'de
azınlık yaratma çabaları, bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bir dergide yayınlanan eski bir kuvvet komutanımıza ait günlük ve basındaki
akreditasyon uygulamalarıyla ilgili bazı düşüncelerimizi sizlerle paylaşacağım.'' Orgeneral Büyükanıt, bir konuyu özelikle vurgulamak istediğini belirterek, ''Yapacağım açıklamalar
Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünü ve geleceğine ilişkin güvenlik sorunlarıyla ilgilidir. Bizim asli faaliyet
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Yaşar Büyükanıt, ''Etnik bir yapının üzerine siyasi amaçlı bir söylem yüklerseniz bu etnik bir milliyetçilik oluşturur. Esasen, bu etnik milliyetçilik, teröre giden yolun da başlangıcıdır'' dedi.
Orgeneral Büyükanıt,
Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında, bugün Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan birinin terör sorunu olduğunu söyledi. ''Terör dediğimiz zaman bu kelimeden hepimiz aynı anlamı çıkarabiliyor muyuz? Yoksa farklı algılamalar var mı?'' diyen Orgeneral Büyükanıt, bu konu
üzerinde durmak istediğini söyledi. Orgeneral Büyükanıt, şunları kaydetti: ''Önce,
PKK terörü nedir, bunu cevaplandırılmamız lazım. Bu bağlamda soracağımız diğer bir soru da 'etnik yapı nedir' sorusu. Etnik yapı bilindiği gibi insanın iradesi içinde olmayan,
doğal ve sosyolojik bir olgudur. Siyasi bir yönü yoktur. Bir ülkede yaşayan değişik etnik yapılarda insanlar olabilir. İkinci olarak şunu sorabiliriz, etnik bir yapı, etnik bir milliyetçiliğe nasıl dönüşür? Bunun cevabı basit. Etnik bir yapının üzerine siyasi amaçlı bir söylem yüklerseniz bu etnik bir milliyetçilik oluşturur. Esasen, bu etnik milliyetçilik, teröre giden yolun da başlangıcıdır. Üçüncü soru, etnik milliyetçilik, nasıl bölücü bir
terör örgütüne dönüşür? Bu sorunun cevabı çok açıktır. Siyasal amaçlı etnik milliyetçiliğin üzerine belirli bir amacı, şiddete dayalı, silaha dayalı gücü olarak gerçekleştirmek isterseniz etnik milliyetçiliğe dayalı bölücü bir hareket ortaya çıkar. Başka bir ifadeyle ırkçı bir terör örgütü ortaya çıkar.
Bugün, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu sorun bu dur. Etnik milliyetçiliğe dayalı, şiddete dayalı bir terör olayıdır, ırkçı bir harekettir.''
IRKÇI, ÇAĞ DIŞI, ŞİDDETE DAYALI TERÖR
Irkçı, çağ dışı, şiddete yönelik bir terörle karşı karşıya bulunduğunu kaydeden Orgeneral Büyükanıt, ''Ülkemizde halen gerçek anlamda bir ırkçı terör örgütü varken PKK... Türk toplumunun ulusal değerlerine sahip çıkacak şekilde gösterilen en ufak bir tepkisine bile 'Türkiye'de milliyetçilik yükseliyor' şeklinde yorumlar yapılmasının ulusal güvenliğimize çok zarar vermiştir'' diye konuştu. Orgeneral Büyükanıt, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye'de 'milliyetçilik yükseliyor' endişeleri
Atatürk'ü tanımamanın, anlamamanın bir itirafıdır.
Bizim milliyetçiliğimiz Atatürk milliyetçiliğidir. Bu da hiçbir zaman etnik temele dayalı bir milliyetçilik anlayışı olmamıştır. Bizim milliyetçiliğimiz kendi insanımızı, vatanımızı, bayrağımızı, devletimizi sevmek demektir. Yani bizim milliyetçiliğimiz, vatanseverliktir. Bunda endişe duyulacak hiçbir şey yoktur. Tam aksine bu milliyetçilik, gurur duyulacak, ifade edildikçe mutlu olunacak bir milliyetçiliktir Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran halka 'Türk' denir demiştir. Hiçbir etnik ayrım yapmamıştır. Zaten
Anayasamız da bu anlayıştadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, hiçbir zaman soydaşlık esasına dayalı bir Anayasa değildir, yurttaşlık esasına dayalı bir Anayasa'dır. Bu coğrafyada yaşayan bütün insanların hepsini birden kapsar, etnik ayrımcılık yoktur.
Türkiye'de bizim anladığımız milliyetçilik anlayışıyla
Avrupa olaya farklı bakar. Bugün İngiltere'de milliyetçilik dediğiniz zaman, nasyonal
ırkçılık algılanır,
yabancı düşmanlığı olarak algılanabilir. Bugün bir çok ülkede siyahi
futbolcular sahaya bile çıkamıyor yuhalanıyorlar. Türkiye'de hiçbir zaman böyle bir olmamıştır. Bundan sonra da olmaz. Irkçılığa dayalı bir yaklaşım, Türk milletinin yapısına da terstir.''
TERÖRLE İLGİLİ GENEL DEĞERLENDİRME-
Orgeneral Büyükanıt, ''Bu genel yaklaşımdan sonra terörün bugün geldiği noktadaki genel değerlendirmeleri özetle ifade etmek istediğini'' söyledi.Orgeneral Büyükanıt, ''Unutulmamalıdır ki, terör çok boyut bir sorundur. Terör, sadece silahlı mücadele sorun değildir. Terörün, sadece askeri ve güvenlik boyutu yoktur. Ekonomik, sosyal, siyasal ve toplumsal boyutları vardır. Bu boyutların tümünde gerekenler yapılmazsa
terörle mücadele başarılı olma şansı düşük olacaktır'' diye konuştu. Orgeneral Büyükanıt, şunları kaydetti:
''Bu nedenle terörün tüm boyutlarıyla aynı zamanda mücadele edilmesi kaçınılmaz bir sorumluluktur. TSK, bugün tüm gücüyle terörle mücadeleye devam ediyor. Bu konuda kararlılığı kesindir. Üzülerek ifade ediyorum, bu mücadelenin tabiatında olan acılarını da çekiyoruz. Bin teröristi etkisiz kılsak ve karşılığında bir şehit versek biz üzülürüz ve ızdırap çekeriz. Son günlerde Son günlerde 10 şehit verdik, karşısında 29 teröristi etkisiz hale getirdik. Bu bizim
için bir teselli değildir. Ancak mücadelemiz devam edecektir ve maalesef bu acıyı çekmek terörle mücadelenin tabiatında bu vardır.''
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, seçilecek
cumhurbaşkanının aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) de başkomutanı olduğunu belirterek,
''Hem vatandaş hem TSK'nın bir personeli olarak cumhuriyetin temel değerlerine sözde değil özde bağlı olan bir kişinin cumhurbaşkanı seçilecek olmasını umut ediyoruz'' dedi.Orgeneral Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda düzenlediği basın bilgilendirme toplantısının son bölümünde, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin görüşlerini dile getirdi. Konuşması bittiğinde ilk olarak hangi sorunun sorulacağını bildiğini kaydeden Orgeneral Büyükanıt, o konudaki görüşlerini açıklamak istediğini söyledi. Orgeneral Büyükanıt, şöyle devam etti:
'Şimdiye kadar bu konuda hiçbir şekilde, hiçbir zeminde, hiç kimseyle konuşmadım. Bir hususu belirtmek istiyorum: Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yalnız basın mensupları değil Türk milleti de yakından tanıyor. Bizim temel düşünce yapımızı, inandığımız temel değerleri, cumhuriyet ilkelerine, laiklik ilkesine bağlılığımızı bilmeyen kimse yoktur herhalde. Olamaz... Bu konulardaki hassasiyetimizi Türk milleti biliyor. Onun için bunları tek tek saymaya gerek yok. Bu değerler manzumesine sahibiz. Bir diğer önemli husus, seçilecek cumhurbaşkanı aynı zamanda TSK'nın başkomutanıdır. Bu yönüyle TSK'yı yakından ilgilendirmektedir. Biz hem cumhurbaşkanımızın hem de aynı zamanda başkomutanımızın Silahlı Kuvvetler ve Türk milletinin sahip olduğu cumhuriyetin temel değerlerine, anayasamızda ifadesini bulan laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti idealine, devletin üniter yapısına bağlı ama sözde değil özde, bunu davranışlarına yansıtacak şekilde bir cumhurbaşkanının oraya seçileceğine olan inancımı belirtmek istiyorum. Tabii ki yasal mevzuatı, anayasayı, hukuku, cumhurbaşkanı nasıl seçiliyor, bunların hepsini biliyoruz. Hem vatandaş hem TSK'nın bir personeli olarak cumhuriyetin temel değerlerine sözde değil özde sahip olan bir kişinin cumhurbaşkanı seçilecek olmasını umut ediyoruz. Bunu biz bilemeyiz. Karar Meclis'in kararıdır. Cumhurbaşkanlığı konusunda zaten bundan başka da bir şey söyleme durumunda değilim. Hukuken de hakka sahip değilim.''
AA