Kara Kuvvetleri komutanı
Org.neral
İlker Başbuğ,
Nevruz uyarısında bulunarak, "Terör örgütünün propagandasını yapmak suçtur.
Türkiye Cumhuriyeti Egemen bir Devlettir .Askeri gerektirdiği zaman, uluslararası hukuk çerçevesinde
Kuzey Irak'taki
terör örgütüne karşı tedbirleri her zaman alabiliriz" dedi.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Jandarma Genel komutanı Orgeneral
Işık Koşaner, 2'nci
Ordu komutanı
Hasan Iğsız ve 3'cü ordu komutanı İsmail Koçman ile
Diyarbakır'a geldi. Diyarbakır Askeri Hastanesi'nde yatanları ziyaret eden Başbuğ,
basın toplantısı düzenledi. İlker Başbuğ,
Ekim ayında
yurt içinde bulunan
terörist sayısının Bin 800- 2 bin olduğunu Kış aylarında ise 700-800 arasında değişen teröristin Irak'ın Kuzeyine çekildiğini belirterek, "Irak'ın Kuzeyinde ise büyük çoğunluğu Türkiye sınırına yakın bölgelerde olmak üzere 3 bin 500- 3 bin 800'e yakın terörist bulunmaktadır.
Kandil dağında ise terörist sayısı yine yaklaşık 500 civarındadır.
Mart ayından itibaren, teröristlerin Irak kuzeyinden Yurt içine geri dönüşe başladıklarını ve bu hareketin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini değerlendirmekteyiz. Bu süreç içerisinde 101 terörist ise etkisiz hale getirilmiştir" dedi.
4 ALANDA MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR
İlker
başbuğ, Bölücü terör örgütüne karşı güvenlik, ekonomi, sosyo-kültürel ve bilgi harekatı alanlarında mücadele yürütüldüğünü ifade ederek, "Teröre karşı etkili bir biçimde mücadele etmek için, bu 4 alandaki faaliyetlerin paralel ve eş zamanlı olarak yürütülmesi zorunludur. Bu konuda kavram kargaşası yaratılmamalı, zihinler bulandırılmaya çalışılmamalıdır. Karşımızdaki organize bir terör örgütüdür ve bu örgütünde silahlı bir kadrosu vardır.
Güvenlik kuvvetlerinin bu mücadeledeki temel görevi teröristleri arayıp bulmak ve etkisiz hale getirmektir. Bu görevi etkili şekilde yerine getirilmeksizin, terör örgütünün ve teröristlerin başarı umutlarının yok edilmesi mümkün değildir. Bugünlerde bazı bölgelerde görülebilecek askeri hareketlilik kış döneminde bölgeden ayrılan birliklerin geri dönüşleriyle ilgilidir" dedi.
HER ÜLKEDE ETNİK VE KÜLTÜREL FARKLILIKLAR OLABİL˜R
Kara Kuvvetleri komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, bölücü terör örgütünün etnik milliyetçilik temelinde hareket ettiğini belirterek, "Her ülkede etnik ve kültürel farklılıklar olabilir. Farklılıklara saygılı olmak başka şey, farklılıkları öne çıkarmaya, hakim kılmaya çalışmak başka bir şeydir. Etnik nedenlere dayanan çatışmaları önleyecek çözüm, ulus Devlet anlayışından geçer.
NEVRUZ UYARISI
Başbuğ, Hukuk devletinde herkesin hukuk kuralları içerisinde hareket etmek zorunda olduğunu bildirerek, "Önümüzde ulusça kutlayacağımız Nevruz bayramı vardır. Halkımızın bu bayramı büyük bir coşku ile kutlaması, ancak bölücü amaçlara alet olmaması temel isteğimizdir. Bu nedenle Terörle mücadele kanununun 7'nci maddesini bir defa daha hatırlatmak isterim. Terör örgütünün propagandasını yapmak terör suçudur. Terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde örgüte ait amblem ve işaretlerin taşınması, slogan atılması veya ses cihazları ile yayın yapılması, ya da terör örgütüne ait amblem ve işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi de bu suç kapsamına girmektedir" dedi.
ASKERİ İHTİYAÇLAR GEREKTİRDİĞİ ZAMAN IRAK'IN KUZEYİNDE BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNE KARŞI TERBİRİ HER ZAMAN ALABİLİR˜Z
Türkiye'de yaşanan
terör olayları, Irak'ta meydana gelen gelişmelerden doğrudan etkilendiğini hatırlatan İlker başbuğ sözlerini şöyle bitirdi:
"Irak'taki gelişmeler çerçevesinde, Türkiye'nin milli menfaatlerini ilgilendiren konular iki ana başlıkta toplanabilir. Bunlar, Irak'ın Kuzeyindeki bölücü terör örgütünün mevcudiyeti ile, Irak'ın siyasi ve
toprak bütünlüğünün korunmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti egemen bir Devlettir. Askeri ihtiyaçlar gerektirdiği zaman,
Anayasa ve yasalar ile uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, Türkiye Irak kuzeyindeki bölücü terör örgütüne karşı uygun göreceği tedbirleri her zaman alabilir. Bu konunun, kamuoyunun gündeminde gereğinden fazla yer almamasına özen gösterilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. Türkiye'nin milli menfaati, bütün gelişmelere rağmen Irak7ın siyasi ve toprak bütünlüğünün korunmasını zorunlu kılmaktadır. Türkiye milli menfaatlerini koruyacak güçtedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kaynağı ne olursa olsun, şantajları ve şantajlara dayanan tehditleri ciddiye almaz. Büyük devlet adamı İsmet İnönü'nün
Lozan konferansında açıkça söylediği gibi, 'Irak'ın güvenliği bakımından en iyi garanti, Irak'ta
iktidar kimin elinde olursa olsun, Türkiye'nin dostluğunu kazanmaktır"
DHA