Belli bir medya grubu ve
CHP lideri Deniz
Baykal'ın yürüttüğü “
sivil dikta” tartışmalarına, aynı suçlamalara 20 yıl önce Turgut
Özal'ın da maruz kaldığı belirten
ANAP'lılar sert tepki gösterdi. O dönemde
Hürriyet gazetesinin attığı “Özal sivil
diktatör”, “Özal'ın tek adam olma hevesi”
manşetlerine Turgut Özal'ın gülüp geçtiği anlatan ANAP'lılar “
Tarih tekerrür ediyor, CHP zihniyeti sandıktan çıkamayınca başa gelen kişileri de diktatörlükle suçluyor” dediler.
27 MAYIS DA BÖYLE BAŞLAMIŞTI
Özal döneminin ünlü siyasetçilerinden
Hasan Celal Güzel, sivil diktatörlük suçlamalarının Özal'dan önce
Menderes döneminde gündeme getirildiğini hatırlatarak, şunları söyledi: “Tek parti döneminin hakimiyeti elinden giden CHP, başta
İnönü olmak üzere DP döneminde sivil
vesayet, diktatörlük diye başlamıştır. 27
Mayıs'ın da gerekçesi olarak bunu kullandılar. Aynı durum Özal zamanında karşımıza çıktı. Ard arda
seçim kazanınca Özal'ın sivil vesayet kurmak istediğini iddia ettiler daha sonra
cumhurbaşkanı olmak isteyince, Evren'i unutup Özal'ı diktatör göstermeye kalktılar. Tarih tekerrür ediyor.”
CHP SADECE BİZİ GÜLDÜRÜYOR
CHP zihniyetinin sandıktan çıkamayınca sandığa ve millet iradesine düşman olduğunu savunan Güzel, “Başta gelen kişileri de diktatörlükle suçluyor. Daha fazla demokratikleşmeye giderken tam tersi böyle bir yönetimi getirmekle suçlanmaları öyle yaman çelişki ki sadece bizi güldürür. CHP ‘sivil dikta' demeye başladı mı ‘artık darbecilerle kol kola gireceğiz demek istiyor” diye konuştu.
ÖZAL BUNLARA GÜLÜP GEÇERDİ
Eski bakanlardan
Mehmet Keçeciler de “Özal döneminde de sivil dikta suçlamaları yapıldı. Özal bunlara gülüp geçmişti. Bize de ‘Alışırlar alışılırlar' diyordu” bilgisini verdi.
ANAP'ın
Milli Eğitim Bakanlarından
Vehbi Dinçerler de
Başbakan Erdoğan'a yönelik sivil dikta iddialarını, ‘seçime dönük, eskimiş bir manevra' olarak nitelendirdi. “Özal, Tayyip bey'in karşılaştığı durumu görseydi bunu ‘bühtan' olarak yorumlardı” diyen Dinçerler, “Rahmet Özal dönemindeki iddiaların yeniden gündeme getirilmesi seçime, anayasa değişikliğine dönük siyasi bir manevra” diye konuştu.
Aynı
kampanya bugün
AK Parti için yürütülüyor
Turgut Özal'ın ağabeyi
Korkut Özal, 1987 seçimlerinden sonra siyasi yasaklı isimlerin referandumla devreye girdiğini anlatarak “Türk siyaseti eski cambazlıkların oynandığı yere götürüldü” dedi. Özal dönemindeki kampanyanın aynı şekilde bugün devam ettiğini söyleyen Korkut Özal, “Aynı kampanya bugün AK Parti için var. Demokratik açılımdan duyulan sıkıntı nedeniyle sivil dikta deniliyor” diye konuştu.
Arkasından ‘Bir güneş battı' diye manşet attılar
Çevre eski Bakanı İmren Aykut, ANAP ve AK Parti dönemlerinde sivil dikta benzetmeleri açısından benzerlik gördüğünü söyledi. Aykut, şöyle dedi: “Özal'ın diktatör olmak istediği eleştirisi ayyuka çıkmıştı Baykal ve basından çok şiddetli saldırılar vardı. Bu saldırılara çok üzüldüğümü söyledim. Elini omzuma koydu ‘Bizi sonra anlayacaklar üzülme' dedi. Öldüğü zaman ‘Bir güneş battı' diye manşet atmışlardı.”
‘Öğrenciler Et Balık'ta kıyma yapıldı' iddiası...
Eski bakanlardan
Halil Şıvgın ise sivil dikta iddialarının
27 Mayıs sürecinde de gündeme getirildiğini söyledi ve şu olayı anlattı: “27 Mayıs'tan önce öğrenciler Ankara'da gösteri yapıyor. O sırada öğrencilerin Et Balık'a götürülerek kıyma makinalarında doğrandıkları iddiaları ortaya atılıyor. Bu
propaganda 27 Mayıs'a kadar sürüyor. İhtilalden sonra bir grup
subay Et Balık'a gidip kıyma yapılanların kemiklerini soruyor.”