Seçim virajına girdik gireli herkesi bir
sandık merakı sardı. Türk halkı, 23 Temmuz sabahı sandıklardan çıkacak sonuca kilitlenirken, bazılarını
seçimin sonrası değil, öncesi daha çok ilgilendiriyor. Onlar kim mi? Tabii ki seçim sürecinin sıhhat ve selametinden sorumlu olanlar. Genel seçimler öncesi en ağır sorumluluk, Yüksek Seçim
Kurulu’nun (YSK) omuzlarında. Son olarak 28
Mart 2004 yerel seçimlerinde hummalı bir çalışma dönemi yaşayan kurul, yeni bir maratona daha girdi. Ancak seçime
hazırlık telaşı YSK ile sınırlı değil. Belediyeler de yoğun bir dönemden geçiyor. Çünkü sandıkların saklanması ve korunması yerel yönetimlerin sorumluluğunda. 900 civarındaki ilçe belediyesinde görevliler, sandıkları seçime hazırlamakla meşgul.
MİLLÎ İRADE İÇİN BAHAR TEMİZLİĞİ
İstanbul’un en fazla
seçmene sahip ilçesi
Kadıköy’de belediyenin
Ataşehir’deki deposundayız. Sabahın 6’sında başlayan
mesai devam ediyor. Üst üste düzensizce yığılmış tozlu seçim sandıkları, sağlamlıklarına göre ayrılıyor. Kullanılabilir haldekiler bir tarafa, onarım gerekenler diğer bölüme konuyor; iş görmez durumdakiler ise atılmak için istifleniyor. Toz ve kirden,
maske ve özel elbiselerle korunmaya çalışan 10 kişilik
işçi grubu, sıcaktan biraz bunalmış görünüyor. Taşıdıkları sandıklar 550 bin kişinin siyasî tercihini içinde barındıracak; ancak onların gözünde sadece işlerini bir an önce bitirip evlerine gitmek var.
Fen İşleri Müdürlüğü’nün Atölye Şefi Bahadır Öden, çalışanların başında işlerin bir an önce bitirilmesi için uğraş veriyor. Sandıkları 18
Mayıs’a kadar hazırlama sözü verilmiş çünkü. 3 günlük çalışma neticesinde 6.480 sağlam
seçim sandığı ayrıldı, 360 sandık
tamir için bekletilirken bunların 160’ı ilk üç günde onarıldı.
Atölye Şefi Bahadır Öden’e göre sandıkları saklama ve koruma görevi belediyeler yerine seçim günlerinde olduğu gibi okullara verilmeli: “YSK sandıkları saklama imkânı olmadığını söylüyor ve yerel yönetime gönderiyor. Bizler de ancak bu tür depoları kullanabiliyoruz. Bence en iyi saklanacak yer okullar. Sandık sayısı az olunca yer sıkıntısı da ortadan kalkar.”
SANDIKLARIMIZ DA YAŞLANIYOR!
Sandıkların kiri-tozu alındıktan sonra sıra tamire geliyor. Marangoz Recep Seven, Sadık Torun, Metin
Aktaş ve onlara
yardım eden elektrikçi Fevzi Sakin, bir
masa etrafına toplanmış bu işi yapıyor. Kırıklar, eksik menteşeler, kilitler, çiviler tamamlanıyor. Ataşehir’deki depodan onarılmak üzere ayrılan tüm sandıklar bu dörtlünün önüne geliyor. Bir sandık için genelde 5 ila 10 dakika zaman harcanıyor. Hallerinden memnun görünüyor ustalar: “Başka iş olsa onu yapacaktık. Şimdi elimize bunları verdiler; iş iştir.” diyorlar. Şikâyetleri de yok değil ama… Önceki seçimlere göre daha çok seçim sandığının tamir için önlerine gelmesi gibi. Anlaşılan seçmen sayısıyla birlikte “
yaşlı sandık” sayısı da artıyor.
Sandık tamiri 3-4 gün daha sürecek, siz bu satırları okuduğunuzda da muhtemelen tamamlanmış olacak. Sonra sıra sandık dağıtımına ve oy atmaya gelecek. Lakin tamir ekibinden Fevzi Sakin dışındakiler bu depoya gelen sandıklarda oy kullanamayacak. Çünkü onlar Kadıköy dışında ikamet ediyor. “Aslında tamir ettiğimiz sandıklarda oy kullanmak o kadar da önemli değil ancak yine de hoş olurdu.” diyor hepsi bir ağızdan.
22 Temmuz’daki sıcak
buluşma için
demokrasi sembolü sandıkların “tozunu attıranlar” yakında görevlerini tamamlayarak rahat bir nefes alacak. 23 Temmuz sonuçlarının
Türkiye’yi ne kadar rahatlatacağını ise zaman gösterecek.
Aksiyon