Kabul edilseydi Gül bugün yargılanmayacaktı” dedi.Prof. Dr.
Ergun Özbudun'dan Abdullah Gül'ün
AK Parti hakkında açılan
kapatma davasına dahil edilmesine ilişkin önemli bir açıklama geldi.
BUGÜN'e yaptığı açıklamada AK Parti için hazırladıkları
sivil anayasa taslağına Cumhurbaşkanı'nın "Sorumluluk ve sorumsuzluk hali"nin yeni bir madde şeklinde düzenlediğini kaydeden Özbudun, "Cumhurbaşkanının 'kişisel suçlarından doğan sorumluluğu yasama dokunulmazlığı hükümlerine tabidir' ibaresi
Anayasa'ya girecekti.
TBMM'NİN İZNİNE BAĞLI
Böylece,
cumhurbaşkanının kişisel suçlarından dolayı yasama dokunulmazlığı hükümlerine tabi olacağı hükme bağlanarak mevcut belirsizlik ortadan kaldırılacaktı. Yani, Cumhurbaşkanı hakkında herhangi bir
soruşturma açılması için TBMM'den izin alınması şartı getirilecekti" dedi. Değişiklik teklifini hazırlayan Anayasa Profesörü Özbudun, şunları söyledi:
"550 milletvekiline, hatta dışarıdan atanan
kabine üyelerine bile verdiğimiz
dokunulmazlık hakkını,
Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanından esirgeyemeyiz. Gene Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açılabilir. Ama,
Meclis dokunulmazlığını kaldırmadıkça yargılanamayacak. Bugün orada belirsizlik var. Cumhurbaşkanı seçilince, milletvekilliği sona erdiği için, biçimsel olarak yorum yapanlar, 'dokunulmazlığı yok' diyorlar. En basit suçtan dolayı bile cumhurbaşkanı sorguya çekilebilir, yargılanabilir, gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. Biz bu tartışmalara son noktayı koymak istiyoruz. Cumhurbaşkanının yargılanmasını TBMM'nin iznine bağlıyoruz." AK
PARTİ PAKETE ALABİLİR
Ak Parti'nin parti kapatmaya ilişkin hazırlamayı planladığı anayasa değişiklik paketine Ergun Özbudun'un cumhurbaşkanlığı dokunulmazlığına ilişkin teklifinin eklenebileceği belirtiliyor. Böylece parti kapatmaların zorlaştırılmasının yan ısıra, cumhurbaşkanının dokunulmazlığına ilişkin belirsizlik ve tartışmalar da tarihe karışacak.
ATATÜRK İÇİN UYGULANMIŞTI
Cumhurbaşkanlarına yasama dokunulmazlığı zırhı ilk kez 1. Cumhurbaşkanı
Mustafa Kemal Atatürk için uygulamaya konulan ve 1924 Anayasası'nda yer almıştı. 1924 Anayasası'na göre, Cumhurbaşkanının kişisel suçlarından dolayı, milletvekilleri gibi yasama dokunulmazlığı hükümlerine tabi olacağı hükmü bulunuyordu.
İŞTE ÖZBUDUN'UN O TEKLİFİ
Sorumluluk ve sorumsuzluk hali:
1 - Cumhurbaşkanının Anayasa'da tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Baş
bakan ve ilgili bakanlarca imzalanır. Bu kararlardan
Başbakan ve ilgili bakan sorumludur.
2 - Cumhurbaşkanı, ancak vatana
ihanetten dolayı ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır. Yüce Divana sevk edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Hangi fiillerin vatana ihanet suçu oluşturacağı kanunla belirlenir.
3 - Cumhurbaşkanının kişisel suçlarından doğan sorumluluğu yasama dokunulmazlığı hükümlerine tabidir.
İŞTE MEVCUT DÜZENLEME
Sorumluluk ve sorumsuzluk hali: nMADDE 105. Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur.
Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine
Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz.
Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, TBMM üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır. Özbudun'un hazırladığı teklifte cumhurbaşkanının Yüce Divana sevkedilmesi durumunda görevinin sona erip ermeyeceği konusundaki belirsizliğe de son verilerek, "Yüce Divana sevk edilen cumhurbaşkanının görevi sona erer" hükmü getirilecekti. Ayrıca Cumhurbaşkanının sorumluluğu konusunda hangi suçların vatana ihanet suçu teşkil edeceğinin kanunla belirlenmesi öngörülerek, suç ve cezaların kanuniliği ilkesine uygunluk sağlanacaktı.
BUGÜN