Cumhurbaşkanı ve Başbakan ne kadar cesur
1. Kuloğlu ve Kışlalı; “Komuta katı Türkiye'de durum tespiti yapar. İlgili birimlere etüt talimatı verir. Bu
rapor da birimlerce hazırlanıp üstlerine gönderilir” derken, Demir de; “bu çalışmaların yalnızca zihinsel jimnastik olduğunu” yazar. Yani, TSK'nın yapılan hatadan nasıl çark edeceğinin ipuçları verilmekte.
2. Demir; “ihbar mektubunun ıslak imzalı
belge” olduğunu ve “gönderen subayın da gerçekliğini”
komutan kaynaklarına dayanarak ifade ederken; “verilen detaylardan mektubun, olaylara
tanıklık eden birisi tarafından yazıldığını” vurguluyor. Yani, ihbarda bulunan, halen görevli ve gerçek bir
muvazzaf. Metehan; “Genelkurmay'ın,
gizli tanık programında da olsa, bu subayın kimliğini öğrenmek için,
savcılık makamına başvuracağını” söyleyerek, aba altından da sopayı gösterir. “Başbuğ'un;
emekli olmuş komuta kademelerini, ‘bizden önce olmuş ne yapalım' diyerek zor duruma düşürmemek için,
silah arkadaşlığı adına koruyacağını” da Metehan'ın yazısından öğreniyoruz. Yani, ‘şimdi birlik olma zamanı' deniyor ve ‘kol kırılıp yen içinde kalacak'. Hâlbuki bu belge ne ilk ne de son. Ortalıkta dolaşan daha yüzlerce benzeri belgeler var.
3. TSK'nın hem kendisine, hem de
Baransu gibi ‘
Taraf' olanlara iade-i itibar sağlaması için, Karargâhın acil bir şekilde taraf(lı)sız gözlemcilere aç(ıl)ması gerek.
İlker Başbuğ'un
danışmanları / yardımcıları, ya sehven ya da bilinçli olarak, onu tam birife etmiyorlar ve
kriz üstüne kriz çıkararak, TSK'nın ‘göz bebeği' konumunu, ayaklar altına al(dır)ıyorlar.
4.
Org. Taşdeler tarafından hazırlanan planda; “Gül'ün Cumhurbaşkanı olmasının hiç istenmediği, eşinin türbanının kabul edilemez olduğu, şehit ailelerine verilen iftardan bile rahatsızlık duyulduğu” ifade ediliyor.
Başörtüsü paradigmasında MHP desteğiyle ters köşeden gol yemenizdeki gibi bir durum, sanki ‘
Kürt Açılımı' için de söz konusu. Emniyetin dışındaki bir birim, Gül'ün derin güçler konusunda yeterli cesarete ve birikime sahip olmadığı varsayımıyla, “onu böylesi bir
açılıma ikna ederek, Cumhurbaşkanın, Başbakanın ve hükümetin başına bir çorap mı ördük'' dedi/diyor?
5. AK Parti'yi bitirmeye yönelik planı hazırlayan Taşdeler'i, Erdoğan hem kendine danışman hem de orgeneral nasıl yaptı? Aynı planda, “AKP'ye oy verenlerin, büyük bir
tehlike şeklinde algılanması ve ılımlı
İslam adı altında devleti ele geçirdiklerinin” yazılması da var. Bunu Erdoğan nasıl okuyor? Kanımızca, ‘derin
PKK' kartını oynayanlar, Erdoğan'ın vaatlerini gerçekleştiremeyip Kürt oylarını kaybetmesini ve
Anadolu insanının tedirginleştirmesini birlikte planladılar. Seçimlerde, AKP'nin batıdan alacağı oyların azalacağını
hesap edenler, ilk
provokatör çıkışı, ‘
Öcalanlı çözümün, yalnızca tek bir çare/çözüm' olarak sunmaya mı başladılar ve ‘Öcalan'ın AKP'yi aşağılaması' ile de bu süreç devam mı ettirildi?
6. Öcalan İmralı'dan
örgütü nasıl idare edebiliyor? Apo'nun bütün görüşmeleri
kayıt ve
kontrol altında olmasına rağmen, onu kullanmak isteyenler var mı? Yaşamasını ve örgüt üzerindeki etkinliğinin sürekliliğini kimler istiyor? Öcalan, aynı
Ergenekon gibi, ‘devletin içinde yapılanan', ‘ucu dışarıda', ‘gayrı milli' bir yapı ile bir ilişkide mi?
7. Hangi ‘
Hacı Emniyet Müdürü' size
Polis Akademisi'ni
açılımın ilk toplantısı için önerdi ve açılım girişimini en başından sabote ettirdi? Akyürek'in görevden alınmasıyla; ‘bugün ölsem de gam yemem' diyecek kadar ileri giden aktif üst düzey müdürler –Semiz Kuş- var mı? Akyürek'in görevden alınması ile zil takıp oynayanların kimler olduğuna bakıyor musunuz? Eğer bundan sonra, Ergenekon ve KCK merkezli muhtemel olaylarda, istihbari veri toplama ve yorumlamada bir azalma/kırılma olursa, ‘özel güvenlik trilyoneri müdüre' kara
kına mı
hediye edeceksiniz? Bu çerçevede, illerdeki istihbarat,
terör,
kaçakçılık ve organize şube müdürlerini ve KOM Başkanı'nı da ne zaman görevden alacaksınız? Alın ki, iyice ayağınıza kurşun sıkın ve Başbakan hakkında rapor tutan danışman Org. Taşdeler örneklemesinin benzerini bir de
emniyet içinde yaşayın.
8.
Ramazan Akyürek, Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile tam bir uyum ile çalışan, iktidarın muktedir olması için birincil bilgileri Bakanıyla paylaşan, Başbakan'a düzenlenen suikastların akim kalmasını, Mutafyan'ın yaşamının korunmasını,
Hrant Dink olayını –devletin bilgi ve belgelerine göre- fazlasıyla yapan bir emniyet emekçisi. Cerrah'ın vali yapılıp ödüllendirildiği bir yerde; Akyürek'in görevden alınması, ne yaman bir çelişki. Eğer Akyürek'in suçu Cumhurbaşkanı'na ve Başbakan'ına güvenmek ve canını dişine takarak ülkesinin daha yaşanılır bir yer olmasına
hizmet etmekse, kendisine ‘müebbet
hapis' ve hatta ‘idam' cezası bile verilebilir.
Nabi Yağcı; “Başbakan ve hükümet böyle bir ‘uzlaşma' yolunu seçmeyecektir. Seçerse eğer yalnızca yanlış yapmış olmaz darbecileri koruma suçuna da ortak olmuş olur. Şimdi sınav verecek olan artık askerler değil, artık sivillerdir” diyor. “Kurda merhamet yalnızca onun iştahını arttırır. Öldüğünüzde sizin için ‘merhumu nasıl bilirdiniz' diye sorduklarında; ‘korkak, ürkek, tırsık ve çekingendi(ler). O yüzden de tarihî sorumluluklarını yerine getir(e)medi(ler)” denmesini istemezsiniz değil mi?
ÖNDER AYTAÇ-TARAF