Şanlıurfa’da, 6 yıl önce 1.5 yaşındayken, üzerine kaynar su dökülmesi sonucu yanan ve götürüldüğü hastanede HIV'li kan verilmesi ile AIDS hastalığına yakalanan Y.Ç.’nin ailesine, açtıkları dava kapsamında Sağlık Bakanlığı’nın 1 milyon 393 bin lira tazminat ödemesine hükmedildi. Oğlunun hastalığı döneminde dışlandıkları için evlerini köy dışına taşıdıklarını ifade eden baba Mehmet Ç., tazminat kararı sonrası bir anda herkesin kendileriyle akraba olmaya başladığını belirterek duruma tepki gösterdi.
Merkez Eyyübiye İlçesi’ne bağlı Ulucanlar Mahallesi’nde oturan Fatma ve Mehmet Ç. çiftinin çocukları Y.Ç., 2008 yılının Mart ayında 1.5 yaşındayken HIV'li kan verilmesiyle AIDS hastalığına yakalandı. Küçük çocuğun tedavisine başlanırken, ailesi ise yanlış kan verilmesi nedeniyle Şanlıurfa İdare Mahkemesi'ne başvurarak Sağlık Bakanlığı'na maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Yapılan yargılama sonunda Şanlıurfa 1’inci İdare Mahkemesi, maddi tazminat olarak, ’hizmet kusuru nedeniyle yaşam hakkı ve kişisel bütünlüğü zarar gören’ Y.Ç.’ye 522 bin 111, baba Mehmet Ç.’ye 24 bin 250, anne Fatma Ç.’ye ise 46 bin 716 lira tazminat ödenmesine karar verdi. Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü hizmetin ağır kusurlu işlediğinin sabit görülmesi, olayın oluş şekli ve Y.Ç.’nin tedavisi mümkün olmayan, yaşam kalitesini ve süresini etkileyen bir hastalığa yakalandığını dikkate alan mahkeme, ’Manevi değerlerinde meydana gelen eksilme ile duyulan acı, üzüntü ve sarsıntının karşılığı olarak Y.Ç.’ye 300 bin, anne Fatma ve baba Mehmet Ç.’ye 125’er bin ve 5 kardeş için de 50’şerden 250 bin lira manevi tazminat talebini kabul etti. 1 Aralık Dünya AIDS gününde mahkemenin verdiği kararla Sağlık Bakanlığı’nın aileye toplam 1 milyon 393 bin 77 lira maddi ve manevi tazminat ödemesine hükmedildi.
PARAYI DUYAN AKRABA ÇIKTI
Yaşanan olayın ardından bir sağlık ocağında çalışmaya başlayan AIDS'li Y.Ç.'nin babası Mehmet Ç., açtıkları davada 1 milyon 393 bin 77 lira tazminatı kararı çıkmasıyla herkesin kendileriyle akraba olmaya başladığını söyledi. Oğlunun hastalığının ortaya çıktığı dönemde insanların kendilerini dışlaması nedeniyle evlerini oturdukları mahalle dışına taşıdıklarını anlatan Mehmet Ç., henüz parayı almadan insanların çalıştığı sağlık ocağı ile evine sürekli olarak gelip yakın ilişki kurmaya başladığını söyledi.
Yaşadığı durum karşısında şaşkınlık yaşayan Mehmet Ç., "Daha ben tazminat parasını almadan yıllardır kapımızı çalmayan kişiler, 'biz senin akrabanız' diyerek yanımıza gelmeye başladılar. Çocuğum bu hastalığa yakalandığı sırada bizi köyden dışlayıp hiç birimizle konuşmadılar. Akrabalarım kendi çocuklarını oğlumdan uzak tuttular. Ama şimdi parayı duyanlar, bunları unutup bizi sormaya başladılar. Daha önce bana 'temizlik işçisi Mehmet' diyorlardı, şimdi 'Mehmet bey' demeye başladılar. Keşke bu hastalığa oğlum yakalanmasaydı da bu para hiç gündeme gelmeseydi" diye konuştu.
Mehmet Ç., alacağı tazminat parası ile sadece acil durumlar için kendisine bir otomobil satın alacağını, geri kalman kısmını ise oğlunun adına açacağı hesaba yatırarak tedavi ve eğitimi için harcayacağını kaydetti.