Van'da 23 Ekimde meydana gelen 7.2 şiddetindeki deprem, kentte yaşayan birçok
aile gibi
sığınmacı aileleri de sarstı. Yaşadıkları sorunlar nedeniyle ülkelerinden kaçmak zorunda kalan ve üçüncü bir ülkeye gitmek için
Türkiye'ye göç ederek Van'da yaşamaya başlayan sığınmacı aileler, kentteki depremin ardından bu kez büyük
hasara uğrayan evlerinden göç etmek zorunda kaldı.
Van'da 'sığınmacı' iken 'depremzede' olan ve üst üste yaşadıkları acıları geride bırakmaya çalışan aileler, kendilerine de
yardım eli uzatılmasından büyük memnuniyet duyuyor.
Et-Balık Kurumu bahçesinde oluşturulan çadırkentte kendilerine tahsis edilen üç çadırda yaşayan
Afganistan uyruklu 14 nüfuslu Seyfullahi ailesi, her şeye rağmen, yaşama dair umudunu yitirmiyor.
Küçük yaşta yaşadıkları onca zorluk ve sıkıntıya rağmen yüzlerinden gülümseme eksilmeyen sığınmacı çocuklar da bulundukları her ortamı oyun alanına dönüştürerek, çocukluklarını yaşıyor.
TEGV Feyyaz Tokar Eğitim Parkı Müdürü Rezzan
Bayram'ın kucak açtığı Afganistan uyruklu 130 kişi ise yüzlerindeki minnet duygusuyla çadırda yaşayanlara göre daha şanslı olduklarını belirtiyor.
Rezzan Bayram'a kendilerine sunduğu yardımlardan dolayı teşekkür eden sığınmacı aileler, ülkelerindeki savaştan kaçmak isterken Van'daki depremle sarsıldıklarını, her şeye rağmen hayatta olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ettiler.
Sığınmacı çocuklardan 12 yaşındaki Zehra Sadıki, depremde iki odalı
toprak evlerinin büyük hasar gördüğünü vurgulayarak, depremden sonra tüm ailenin açıkta kaldığını söyledi.
Havaların soğumasıyla hem kalacak yer hem de
yiyecek sıkıntısı yaşadıklarını anlatan Sadıki, Rezzan Bayram'ın kendilerine el uzatmasıyla 6 gündür eğitim parkında, sıcak bir ortamda yaşadıklarını belirtti.
TEGV Feyyaz Tokar Eğitim Parkı Müdürü Bayram da depremin ardından eğitim parkının kapılarını depremzedelere açtıklarını, sığınmacı ailelerin parkta kalmak için kendilerine müracaatta bulunduğunu, bunun üzerine de sığınmacıları geçici bir süre için parkta ağırladıklarını söyledi.
Parkta kalan 130 sığınmacıya Van Valiliğinin de katkısıyla üç öğün sıcak yemek verildiğine değinen Bayram, şunları kaydetti:
''
Deprem genel bir afet olduğu için burada kapılarımızı sadece
mültecilere değil, herkese açtık. Tabii ki mülteciler bu noktada en zor durumda olan kişilerdir. Çünkü onlar kendi ülkelerinden gelmişler, dil bilmez, barınak bulamaz durumda olan insanlardır. Ulaşabilecekleri,
hizmet alabilecekleri noktaları çok iyi bilmiyorlar. Bu yüzden onları da merkezimize kabul ettik. Bu noktada onlara da yardımcı olmaya çalışıyoruz. Birçok kadın, özellikle çocuk ve hastalıklı olanlar buradalar. Onlara kendi koşullarımız ve imkanlarımız doğrultusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Çok iyi koşullarda olmadığımızı biliyoruz, ancak buranın bir eğitim merkezi olması nedeniyle de yapabileceklerimizin en iyisini yapmaya çalışıyoruz''
Çocuklara gün içerisinde eğitim etkinlikleri sunduklarına işaret eden Bayram, kısa süre içerisinde başka bir kente gönderilecek olan sığınmacıların, gittikleri yerlerde daha rahat ve daha iyi imkanlarda yaşayacağını sözlerine ekledi.