Cihan, Zaman, Samanyolu Haber, Bugün gazetesi ve Bugün TV muhabirleri dün Bakanlar Kurulu'nu takip etmek amacıyla geldikleri Başbakanlık binasına alınmadı. Kapıdaki korumalar, bu yönde bir emir geldiğini belirterek muhabirleri geri çevirdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Kızılay Kan Merkezi’ni ziyaretinde de dün Cihan muhabir ve kameramanı kapıdan geri çevrildi.

Gazeteciler akreditasyon uygulamasına tepki gösterdi. Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu, "Milli Güvenlik Kurulu’ndaki kararların ilk meyvesi Başbakanlık’ta kendisini gösterdi. Türkiye açısında izah edilemeyecek bir durum. Legal olan basın kuruluşlarına illegal bir yöntemi uygulayarak yasak koymak, sürekli demokrasiden bahseden iktidar açısından açıklanamayacak bir durum." dedi.

Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Alparslan Akkuş ise "Temel olarak basına akreditasyon uygulaması artık üçüncü dünya ülkelerinde bile görülmeyen iptidai bir tutum. Herhangi bir demokratik ülkede basına akreditasyon uygulamak, kamunun haber alma özgürlüğünü kısıtladığı için temel hak ihlali kapsamında değerlendiriliyor. Köşk’ten sonra Başbakanlık’ta da karşımıza çıkan akreditasyon uygulaması, hükümetin kendi kontrolünde olmayan basına karşı aldığı tavrı göstermesi bakımından anlamlı. Ayrıca akreditasyonun AKP'nin Afyon kampından hemen sonra uygulamaya konması da akılara 'kampta işi gücü bırakıp bunu mu konuştular' sorusunu getiriyor. Üstelik bu karar, Başbakan Davutoğlu'nun akreditasyonun uygulanmayacağı yönündeki açıklamasını da çiğneyerek uygulamaya girmiştir. Ancak basın, her dönemde baskılara rağmen işini yapmaya devam etmiştir." sözlerini kaydetti.

AK Parti, 27 Ağustos'taki 1. Olağanüstü Genel Kongre'de basına yasak getirmişti. Hemen ardından da görevi Abdullah Gül'den alan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ilk işi, akreditasyon olmuştu. Adı geçen yayın kuruluşları, Çankaya Köşkü'ndeki devir teslim törenine alınmamıştı. Bunun ardından İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı aynı yasakçı uygulamanın takipçisi olmuşlardı. AK Parti, geçtiğimiz hafta sonu Afyonkarahisar'da düzenlenen 23. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda da aynı uygulamayı sürdürmüştü.

CHP'li Berberoğlu: Akredite yasağı okur ve izleyiciyi cezalandırıyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, son aylarda hükümet ve cumhurbaşkanlığının bazı basın yayın organlarına uyguladığı akreditasyon yasağını eleştirdi.

Akreditasyona, 28 Şubat’ta ve sonraki AK Parti döneminde de karşı çıktığını belirten Berberoğlu, "Bugün Başbakan ya da Cumhurbaşkanının gezisinden ya da haberinden yoksun bırakılan sadece şu gazete ve televizyon değil, o gazete ve televizyonun okurları ve izleyicileridir. Bu, halka eziyettir. Halkın doğru bilgi alma hakkını engellemektir. Bu bilgiye dayanarak da doğru seçim yapma hakkını engellemektir. İşin özü budur." dedi. Medya-patron ilişkisini de yorumlayan Berberoğlu, "En kötü patron, başbakanın patronluğundan iyidir.” değerlendirmesinde bulundu. Berberoğlu, Türkiye’de dayatılan sistemin, başkanlık değil sultanlık olduğunu söyledi

Medya Etik Konseyi: Basına akreditasyon kabul edilemez

Medya Etik Konseyi (MEK) Başkanı Halit Esendir, Başbakanlık tarafından Cihan Haber Ajansı, Zaman gazetesi, Samanyolu Haber TV, Bugün gazetesi ve Bugün TV'ye uygulanan akreditasyona tepki gösterdi. Esendir, "Basına akreditasyon kabul edilemez." dedi.

Yazılı açıklama yapan Halit Esendir, "Cumhurbaşkanlığı ile Adalet ve Kalkınma Partisi'nden sonra Başbakanlık da akreditasyon uygulaması başlatmıştır. Cihan Haber Ajansı, Zaman gazetesi, Samanyolu Haber TV, Bugün gazetesi ve Bugün TV muhabirleri dün Bakanlar Kurulu'nu takip etmek amacıyla geldikleri Başbakanlık binasına alınmamışlardır. Bununla birlikte Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dün Kızılay Kan Merkezi’ni ziyaretinde de Cihan muhabir ve kameramanı kapıdan geri çevrilmiştir." denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Son zamanlarda Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların programlarına kasti olarak bir grup medya mensuplarının alınmaması, fotoğraf ya da görüntü çekmelerine izin verilmemesi ve akreditasyon uygulanması basın özgürlüğü ile bağdaşmamaktadır. Bu durumu, halkın bilgi edinme hakkına karşı yapılmış ayrımcı bir girişim olarak değerlendiriyoruz. Ayrımcılık yapılmasını doğru bulmuyoruz. Basın hürriyeti, halkın haber alma özgürlüğü ve serbest rekabet ilkelerine tamamen aykırı bu müessif tutumları kınıyor; son dönemde sıkça karşılaşmaya başladığımız bu tür ayrımcılık ve çifte standartların bir an önce sona ermesini temenni ediyoruz. İletişim teknolojinin her türlü imkanı sunduğu, özgürlüklerin alabildiğine genişlediği günümüzde basına akredistasyon uygulaması kabul edilemez."