Ahmet Kaya'nın eşi
Gülten Kaya'ın ev sahipliğinde, ''An Gelir-Onsuz 10 yıl'' başlığıyla organize edilen
anma gecesine,
Kültür ve
Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay, BDP Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, BDP Genel Başkan Yardımcısı
Gültan Kışanak, BDP Milletvekilleri
Sırrı Sakık,
Akın Birdal ve
Ufuk Uras,
AK Parti Milletvekili Dengir Mir Mehmet
Fırat,
CHP Milletvekili
Mehmet Sevigen,
İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu,
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman
Baydemir, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, öldürülen
gazeteci Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, yazar Ataol Behramoğlu ve
sanatçı Mustafa Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu iki bine y
akın davetli katıldı.
Kültür ve
Turizm Bakanı Günay, gazetecilerin soruları üzerine Ahmet Kaya'yı sevgiyle saygıyla rahmetle anmak için toplandıklarını belirterek, ''İnşallah bundan sonrası geride bıraktığımız günlerden daha güzel olacak. Hem sayın
Başbakan hem de kendi adıma geldim. Sayın Başbakan'ın en içten duygularını da Gülten Kaya arkadaşımıza aktardım'' dedi.
Günay, yanına oturduğu Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir'e, bakanlığı tarafından basılan
Kürt şair Ahmedi Hani'nin ''Mem u Zin'' adlı eserini
hediye etti.
-AHMET KAYA ŞARKILARI SESLENDİRİLDİ-
Açılış konuşmasını yapan yönetmen Sırrı
Süreyya Önder, konukları
Türkçe,
Kürtçe ve bir başka dilde ''merhaba'' diyerek selamladı. ''Birisi bilinen, ikisi bilinmeyen dilde hoş geldiniz. Eğer bu toprakların bütün alaşımını oluşturan bileşenlerini sayarak ''merhaba'' diyebilseydik, gece 'merhaba' ile biterdi. Bu topraklar bu kadar zengin'' diyen Önder, Ahmet Kaya'nın da sadece bunu söylediğini kaydetti.
Ahmet Kaya'nın ''dostlarının arasında, güneşin sofrasında türkülerini söylemek istediğini'' belirten Önder, ''Siz de dostların arasında, güneşin sofrasındasınız, tekrar hoş geldiniz'' diye konuştu.
Üzerinde Ahmet Kaya'nın fotoğrafının yer aldığı bir kıyafetle sahne alan Rojin, Kürtçe bir
şarkı seslendirdikten sonra, ''Sesimde, şarkılarımda, senin şarkılarını taşımaya çalışıyorum. Seni hayatımın her anında yaşıyorum. Kimsenin bir daha bu ülkede
linç edilmemesi dileğiyle'' dedi.
Gecede Ahmet Kaya'nın bir şarkısını seslendiren Fuat Saka da ''Sürgünün ne demek olduğunu iyi bilirim. O yüzden Ahmet Kaya'nın bir senelik
sürgünlüğünde neler hissettiğini çok iyi anlıyorum'' diye konuştu.
Çıplak Ayaklar Dans Kumpanyası'ndan sanatçı Mihron Topasyan'ın Ahmet Kaya'nın ''Dokunma Yanarsın'' şarkısı eşliğinde sunduğu gösteri büyük alkış aldı. Sanatçı gösterisinin sonunda, elindeki plastik kelepçeyi protokole doğru attı.
Gecede, yönetmen Ümit Kıvanç'ın, Ahmet Kaya'nın ölümünün 10'uncu yılı dolayısıyla hazırladığı ''Uçurtmam Tellere Takıldı'' adlı belgeselin Türkiye'deki ilk gösterimi yapıldı. Ahmet Kaya'nın sesinden şarkıları eşliğinde hayat öyküsünün anlatıldığı bir saat süren belgesel, ayakta alkışlandı.
Anma gecesinde, sanatçı
Yavuz Bingöl, Sayad Nova Korosu ile sahne aldı. Mehmet Aslantuğ'un Ahmet Arif'in ''
Anadolu'' şiirini okuduğu gecede, Ezginin Günlüğü,
Leman Sam, Mor ve Ötesi, Hayko Cepkin ve Ümit Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı Ahmet Kaya şarkılarını seslendirdi.
Zeynep Tanbay Dans Topluluğu'nun gösteri sunduğu geceye, Aşık Mahsuni,
Şivan Perver ve Yusuf Hayaloğlu'nun görüntüleri de izletildi.
Gecenin sonunda Leman Sam tarafından sahneye çağrılan Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya, katılanlara ve kendisine
destek olanlara teşekkür etti. Gülten Kaya, ''Değerli bir Kürt yazarımız vardı,
Mehmet Uzun. Sürgünden döndüğünde eşim gezdirmişti onu ve şöyle söylemişti 'İnsan üç kez çocukluk yaşar. Bir kendi çocukluğu, iki sürgündeki, üç de sürgünden döndükten sonra. Sen şimdi üçüncü çocukluğunu yaşıyorsun. O yüzden ben sana refakat edeceğim, İstanbul'u gezdireceğim'. Ahmet, üçüncü çocukluğunu yaşayamadan gitti'' şeklinde konuştu.
Gülten Kaya, konuşmasını ''Uçurtması tellere takılanlardan biri olan sevgili yol arkadaşım Ahmet, eğer yeni bestelerini orada Yılmaz Güney'e, Hrant Dink'e, diğer güzel insanlara dinletiyorsan çok kıskanırım. Aslında biz üç kişiydik. Yan yanaydı ikisi yıllardır. Onlar gitti, ben kaldım. Canım Ahmet ve canım Yusuf ağabeyim, gidişinizle yaşadığım büyük yalnızlığım bu gece hafifledi. Artık üzülmeyin olur mu?'' sözleriyle tamamladı.
Gülten Kaya, daha sonra, kapatılan DEP'in eski milletvekili Leyla Zana'nın gönderdiği mesajı okudu.
Bu arada salonun fuayesinde Çıplak Ayaklar Dans Kumpanyası'ndan Mihron Topasyan'ın, Magazin
Gazetecileri Derneğinin 10
Şubat 1999'da düzenlediği ''Yılın En İyi 10 Müzik Yıldızı Yarışması''
ödül töreninde, Ahmet Kaya'nın konuşması sonrasında yaşanan çatal-k
aşıklı kavgayı anlatan enstalasyonu ile o dönemde Ahmet Kaya aleyhinde çıkan haberlerin yer aldığı gazete kupürleri sergilendi.
-''KIRILMADIM''-
Bu arada, Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya, tören öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu törene katılamadı. Neler söyleyeceksiniz?'' sorusu üzerine, her iki konuğunun da katılmayı çok istediklerini söylediklerini ama her ikisinin de programının uymadığını gördüğünü ifade etti.
Erdoğan'ın,
Mardin programının yoğunluğu ve hava muhalefeti nedeniyle çok istemesine rağmen törene katılamayacağının bildirildiğini anlatan Kaya, kendisinin de bunu anlayışla karşıladığını söyledi.
Kaya, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun geceye katılmamasından dolayı bir kırgınlığı olmadığını belirtti.
Bir gazetecinin, ''Bugün burada bir
anma töreni düzenleniyor ve çok sayıda kişi katılıyor, bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna karşılık da Kaya, ''Bu değişim için Ahmet Kaya gibi bedeller ödenmeseydi keşke bu ülkede. Umuyoruz ki bundan sonra başka sanatçılar, başka aydınlar, başka muhalifler sürgün gibi ağır bir ceza yaşamak zorunda kalmazlar. Bu 10 yıllık süreçte bizim istediğimiz ve özlediğimiz düzeyde bir gelişme olabilir mi? Daha değil. Çok yol almamız gerek. Burada
sivil toplumun, siyasetin ve halkın bütün renklerini ve seslerini buluşturmamızın sebebi buydu'' şeklinde konuştu.
-HEPAR'DAN PROTESTO-
Öte yandan, Lütfi Kırdar Uluslararası
Kongre ve
Sergi Sarayı'ndaki anma toplantısı sürerken Hak ve
Eşitlik Partisi (HEPAR) İstanbul
Gençlik Kolları üyesi bir grup dışarıda
protesto gösterisi yaptı. Ellerinde Türk bayrakları ve pankartlar bulunan göstericiler, Ahmet Kaya aleyhine sloganlar attı.
Güvenlik önlemi alan
Çevik Kuvvet ekiplerinin Sergi Sarayı'na yaklaşmalarına izin vermediği göstericiler, bir süre daha slogan attıktan sonra dağıldı.