ÖLÜMLE TEHDİT EDİLİYORLAR
Kimlikleri ortaya çıkan
tanıklar ifadelerini geri almaları için
baskı ve tehditlere maruz kalıyor. Bir gizli tanığın
ölüm tehdidi alması sebebiyle yurtdışına çıktığı, geçinemeyince geri döndüğü ortaya çıktı. Gizli tanığın, baskılara rağmen bütün bildiklerini mahkemede anlatacağı dile getiriliyor.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen
Ergenekon ile Diyarbakır'da görülen '
faili meçhuller' davalarında tanıklara baskı uygulanarak yıldırma faaliyetleri sürüyor.
Ergenekon soruşturması kapsamında savcıların talebi doğrultusunda bütün bildiklerini anlattığını belirten bir
gizli tanık vazgeçmesi için saldırıya uğradığını dile getirdi. Alınan bilgilere göre, gizli tanık aldığı tehditler ve uğradığı saldırı sebebiyle yurtdışına çıktı. Ancak, geçimini sağlayamadığı için geri döndü. Sözkonusu şahıs, Tanık Koruma Programı'na niçin alınmadığını ise bilmediğini kaydetti. Karşılaştığı olumsuzluklara rağmen geri adım atmayacağını vurgulayan 'gizli tanık' bildiklerini mahkemede anlatacağını açıkladı. 2008 yılında faaliyete geçen Tanık Koruma Kurulu diğer tanıklarda olduğu gibi bu gizli tanık hakkında da hiçbir işlem yapmamış.
Ergenekon ve faili meçhul
cinayet davalarında 'gizli tanık'lara baskı yoluyla ifadelerinin geri aldırıldığı daha önce de gündeme gelmişti. Diyarbakır'da görülen ve
Kayseri İl Jandarma Komutanı
Albay Cemal Temizöz'ün yargılandığı 'faili meçhul' davasında tanık M.N.B.'ye zorla ifadesini geri aldığına dair dilekçe imzalattırıldığı ortaya çıkmıştı. Eşi ve çocukları tehdit edilen M.N.B.'ye ifadesini geri alması için 30 bin TL de para teklifi yapılmıştı. M.N.B. ise ölüm tehditlerine ve baskılara rağmen çetenin faaliyetlerini deşifre edeceğini belirterek, daha önce verdiği ifadelerin arkasında olduğunu açıkladı. Bir
gazete tarafından gizli tanık '
Anadolu' olduğu duyurulan Doç. Dr. Ümit Sayın cezaevinde
darp edilmişti. Sayın, gelişmelerden sonra
duruşmalara katılamıyor.
Gizli tanıkların deşifresi
Ergenekon davası kapsamında yargılanan
sanıklar veya avukatları tarafından yapılıyor. Tanıklarla ilgili sağlıklı bir tanık koruma programının da olmaması Ergenekon çevrelerinin işini kolaylaştırıyor. Ergenekon davası kapsamında bir süre
tutuklu kalan Koçero Saluci, JİTEM'in
Güneydoğu faaliyetleri hakkında önemli bilgiler veren gizli tanık 'İlkadım'ın kimliğini deşifre etti. Yine Ergenekon sanığı
emekli Tuğgeneral Veli Küçük 'gizli tanık 17'nin kimliğini duruşma salonunda açıkladı.
'Osman
Yıldırım'ın
akıl sağlığı bozuk' oyunu tutmadı
Bir taraftan tanık ve sanıklara baskı uygulayan Ergenekon çevreleri, diğer taraftan da ilgili kişilerin ifadelerini hükümsüz kılmanın yollarını arıyor. Verdiği ifadeyle
Cumhuriyet Gazetesi bombalamasının Ergenekon'un işi olduğunu deşifre eden sanık
Osman Yıldırım ile ilgili geçtiğimiz günlerde ilginç
raporlar
servis edildi. Yıldırım'a, 2005 yılında
GATA'da yapılan incelemede, 'İleri Derecede Anti-Sosyal
Kişilik Bozukluğu' teşhisi konulduğu belirtildi. Ancak Yıldırım'ın antisosyal kişiliği üzerinden gidilerek akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığına dair rapor verilmesi için gösterilen çabalar boşa çıktı. Çünkü GATA, Yıldırım'ın ruhsal sağlığının yerinde olduğunu belirten iki ayrı rapor hazırlamıştı. 2002 ve 2005'te GATA Psikiyatri Polikliniği'nce hazırlanan raporlarda, Yıldırım'ın sadece işlediği suçlar yüzünden antisosyal bir kişilik kazandığı vurgulanıyor
ZAMAN