Silah üzerine 'ölme, öldürme' yemini yaptıran Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Fikri Karadağ'ın, "13 bin 500 'hain' kişi ve kurumu" belirlediği, bunların "hesap vereceğini" söylediği ortaya çıkarken, derneğin kuruluş bildirgesinde de "Bu uğurda kendisini feda edecek çok vatan evladı vardır" ifadesinin yer aldığı belirlendi. Fikri Karadağ gibi Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi'nden ayrılan Kuvayı Milliye Derneği Mersin temsilcisi Kemal Canay, 13 Aralık 2006'da yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı: "Genel merkezimizin, hain olduğunu belirlediği 13 bin 500 kişi ve kurum var. Genel Başkanımız M. Fikri Karadağ, yurt dışına para kaçıran bu hainlerin listesini, onların en çok güvendiği kaynaklardan elde etti. Vatana İhanet Kanunu kaldırıldı. Biz bu kanunun yeniden yürürlüğe girmesini istiyoruz. Adam ihanet ediyor, elini kolunu sallaya sallaya geziyor. ... Mersin PKK ve Siyonistlerce işgal edildi. Türk çocuklarının elinden ekmekleri alınıyor. Mersin'de suç işleyenlerin yüzde 90'ı Doğulu ve Güneydoğu'ludur. Türk çocuğu suç işlemez." KENDİNİ FEDA EDECEK VATAN EVLADI VARDIR! Kuvayı Milliye Derneği'nin Fikri Karadağ'ın açıkladığı kuruluş bildirgesinde de şu ifadeler dikkat çekiyor: "Devletimiz (d) (dinci, dönme) takımı tarafından yönetilmekte ve Türk milleti kendinden olan Türk soylu yöneticilere kavuşabilme özlemi duymaktadır. Hıyaneti Vataniye kanununun zamanı geldiğinde yürürlüğe konulması için çalışılacaktır. 11 Kasım 1938'den bugüne kadar ihanet eden her şahıs, kurum ve kuruluş hesap verecektir. Vatan mutlaka korunacak, millet daima büyüyerek sonsuza kadar yaşatılacaktır. Zira kendisini bu uğurda feda edecek çok vatan evladı vardır." Bu 'ilkeler'le kurulan derneğin, daha sonra 'Özel Büro' adıyla yeni bir grup kurduğu da basında yer aldı. "İki bin kişilik motosikletli coplu suçla mücadele timi" kurma hedefini anlatan grubun lideri Ali Özoğlu, Kuvayı Milliye Derneği'nin kuruluşu olduklarını ve Fikri Karadağ'ın yardımcısı olduğunu açıklamıştı. FİKRİ KARADAĞ, TEKİN'LE ORTAK İŞLERE İMZA ATTI Karadağ'ın, Danıştay saldırganı avukat Alparslan Arslan'la ilişkisiyle gündeme gelen ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin'le ortak işlere imza attığı belirlendi. Karadağ ve Tekin, Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Derneği'nin yanısıra, sert kamuoyu açıklamalarıyla da birlikte anıldılar. Mayıs 2006'da açıklanan "Rauf Denktaş'a destek bildirisi" de ikilinin imzasını taşıyordu. Can güvenliği sağlıyormuş! Emekli Albay Fikri Karadağ, kendisine telefonla ulaşan Yeni Şafak muhabirine, "Biz sizin ve çocuklarınızın can güvenliğini sağlamak için çalışan bir oluşumuz" dedi. Karadağ, muhabirimizin, "Bu 'Ölmek de var öldürmek de' sözünüzü duyan genç insanların sizi örnek alacağından hiç endişe etmiyor musunuz" sorusuna, "Aklı başında insanlar böyle şeyler yapmaz" cevabını verdi. Karadağ, "Ama 17 yaşında çocuk gidip Hrant Dink'i vurdu" sorumuza ise "Onlar aklı başında çocuklar değil. Bizle ne alakaları var" dedi ve telefonu kapattı. Karadağ bir TV'de yaptığı açıklamada daha önce ruhsatlı silahım dediği yemin ettikleri silahın oyuncak olduğunu söyledi. Bu ülke giderek bölünmeye doğru gidiyor Kültür eski Bakanı ve TBMM Susurluk Komisyonu Üyesi Fikri Sağlar: "Kurtlar Vadisi bir yere çıkıyor, o bir şeyleri hedef gösteriyor. Kafatasçılar çıkıyor, bir yeri hedef gösteriyor. Bu ülke giderek bölünmeye doğru gidiyor. Bunun müsebbibleri kimler, diye sorulacak olunursa, bence doğru yanıt; atanmışlarla seçilmişler arasında çatışmayı körükleyenler. Türkiye dışardaki güçlerin de kıskacı ve baskısı altında. Demokrasinin kural ve kurumlarını bir hukuk devleti içinde bunu işletmek gerekiyor. Yani, bu ve benzeri olaylarda sadece askerler yok. Askeri de, polisi de, siyasetçisi de var, mafyası da var. Bunun karşısında durmak lazım.” Yenişafak Türkiye kamuoyu bu ismi Danıştay saldırısından sonra da duymuştu. Samanyolu Haber o tarihlerde, Karadağ'ın imzasını taşıyan Kuvayı Milliye Derneği'nin kuruluş bildirgesini ekranlara getirmiş ve "bu neyin bildirgesi?" diye sormuştu. Dernek başkanı Fikri Karadağ sözde sivil bir derneğin üye adaylarına "Ölecek, Öldürülecek, Gerektiğinde Öldüreceksiniz" diyor.