Çanakkale'nin
Gelibolu ilçesinde, denizde
balık avlayan
Saros Körfezi Doğal Hayatı Koruma ve
Amatör Olta Balıkçıları
Yardımlaşma, Dayanışma Derneği (SAODER) Başkanı İsmail Gürlen ve üyelerden Erkal Ata, tesadüfen 8-10 milyon yıl öncesine ait balina
fosili buldu.
Gürlen, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
dernek üyesi Ata ile denizde balık avlamak üzere Kalonora Deresi mevkisine gittiklerini ve taşların arasında farklı türde parçalara rastladıklarını söyledi.
İsmail Gürlen, normal bir görünüme sahip olmayan taşların fosil olabileceğini düşündüklerini, fakat bundan emin olmak için buluntuları Çanakkale Onsekiz
Mart Üniversitesi (
ÇOMÜ)
öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Sevinç Kapan
Yeşilyurt'a teslim ettiklerini anlattı. Buluntuların daha sonra buradan da
Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi
Araştırma Merkezi'ne bağlı Doğa Tarihi Müzesi Müdürlüğüne gönderildiğini ifade eden Gürlen, ''Konunun uzmanlarından tahmin ettiğimiz gibi buluntuların fosil olduğu haberi geldi.
Bilimin gelişmesine katkı sağladığımız için oldukça mutluyuz. Zaten Gelibolu Yarımadası'nın
Marmara ve Ege Denizi Saros kıyılarında balık avlarken rastladığımız ilginç balık türlerini ve buluntuları bilim insanlarına ulaştırıyoruz'' dedi.
Doğa Tarihi Müzesi'nde görevli
öğretim görevlisi Palentolog Dr.
Serdar Mayda ise, Yrd. Doç. Dr. Yeşilyurt tarafından buluntuların tanımlanması amacıyla kendilerine gönderildiğini anımsattı.
Buluntuların, Doğa Tarihi Müzesi Müdürü Paleontolog Prof. Dr. Tanju Kaya'ya ulaşmasının ardından, birlikte determinasyon tanımlamasını yaptıklarını vurgulayan Dr. Mayda, ''Neticede buluntuların günümüzde yaşamayan bir balina türüne ait kol ve kaburga kemikleri olduğunu tespit ettik. Bu öncel tanımlamamız. Buluntularla ilgili bilimsel çalışmamız devam edecek. Öncelikle lokaliteye gidilecek. Onunla ilgili literatür taranacak. Epey uzun bir işi var'' dedi.
Çanakkale Boğazı'nın her iki yakasında, bu müzenin kurucusu Prof. Dr. Fikret Ozansoy tarafından 1960'lı yıllarda yapılan çalışmalarda balina bulgularının
rapor edildiğine dikkat çeken Dr. Mayda, şöyle konuştu:
''O yüzden bu yeni bir bulgu değil. Ama ona ait herhangi bir fosil yok. Sadece bulgu adı rapor edilmiş. Bu gelen örnekler çok iyi korunmuş. Kendi açısından da Türkiye'deki ilk örnek.
Balinanın özellikle yüzgeç dediğimiz kol kemiğine ait çok güzel bir örnek var. Zaten tanımlamayı da oradan yapıyoruz. Yaklaşık 8-10 milyon yıl öncesine ait ''cetotheriidae'' ailesine ait
küçük boyutlardaki 6-8 metre olan balenli (dişsiz) balina türüne ait bir fosil. Günümüzde yaşayan bir formu, Kuşadası'ndaki Güvercinlik adasında sergileniyor. Onun dışında bizim müzemizde de var örnekleri. Ama fosil örneğinin böyle güzel bir örneği yoktu. Buluntular Türkiye'deki ilk balenli balina fosilidir.''
Üniversitenin bilimsel projesi kapsamında, bölgede paleontolojik bulgular üzerine çalışmalar yapıldığını hatırlatan Mayda, ''Çanakkale bölgesinde genel olarak memeli fosiller üzerine 1960'lı yıllarda başlanan çalışmalar halen devam ediyor. Bahardan sonra bölgede önce jeolojik ve gerekli izinlerin alınmasının ardından ise paleontolojik çalışma yapılacak'' ifadelerini kullandı.