AB
Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi
Olli Rehn,
Türkiye'nin reformları kararlı şekilde sürdürmesi halinde 10 ila 15 yıla kadar AB üyesi olmasını beklediğini söyledi.
Rehn,
Alman Die Welt gazetesine verdiği demeçte, ''Türkiye'nin henüz gitmesi gereken uzun bir yol var.
Reformları kararlı şekilde sürdürdüğü takdirde, Türkiye'nin 10 ila 15 yıla kadar AB üyesi olmasını bekliyorum'' dedi.
''Birliğin sınırları nereye kadar?'' şeklindeki bir soruya karşılık da Rehn, yeni AB reform sözleşmesine göre, isteyen her
ülkenin AB'ye girmek için başvuruda bulunabileceğini, ancak kendilerinin her ülkeyi kabul etmek zorunda olmadıklarını belirterek, ''Haritada bir çizgi çekerek ya da yeni bir perde kurarak kapıyı tümüyle kapatmak yanlış olacaktır. Avrupa'nın sınırlarını sonsuzluğa kadar belirleyemeyiz. Böyle bir durumda AB stratejik seçeneklerini kaybeder'' ifadesini kullandı.
AB'nin, haziran ayında Türkiye'yle 2 yeni başlığın daha açılmasını planladığını kaydeden Rehn, şunları söyledi:
''Fransa'nın AB dönem başkanlığında, bu yılın ikinci yarısında, özellikle enerji konularında yeni başlıkların açılması planlanıyor. AB'nin, zor zamanlarda da Türkiye'nin üyelik perspektifinden yana olduğunu göstermesi önemli. Ancak bunun için de Türkiye'nin reformları inandırıcı şekilde sürdürmesi şart.''
AB'nin Türkiye'den neler beklediğinin sorulması üzerine de Rehn, şunları kaydetti:
''Türkiye 2005 yılında üyelik müzakerelerine başlandığından bu yana hiç olmadığı kadar kritik bir dönemden geçiyor. Tüm taraflar, bir uzlaşma kültürü geliştirdikleri ve gerekli reformlar yapıldığı takdirde ülke bu krizden daha güçlenmiş demokratik kuruluşlarla çıkabilir.''
Rehn, somut olarak beklentilerin sorulması üzerine de, ''Herkes için konuşma özgürlüğü bekliyoruz.
Kadın ve
azınlık haklarının korunmasını bekliyoruz. Bunun için yoğun çaba gerekli. Hiç kimse çözümün kendiliğinden gelmesini beklememeli'' dedi.
AK Parti'nin kapatılması durumunda AB'nin nasıl tepki göstereceği sorusuna da Rehn, ''Yasak reform sürecine zarar verir'' şeklinde karşılık verdi.