Askere tüyler ürperten işkence
Hava Kuvvetleri Askeri Mahkemesi tarafından tutuklanan Balta'nın kayda giren ifadelerinde yapılan işkence tüm detaylarıyla anlatıldı.
KALDIĞI OTELİN PARASINI ÖZEL ŞİRKETE ÖDETTİ
Karargah Evleri
soruşturmasını yürüten Hava Kuvvetleri
Adli Müşaviri
Hakim Albay Ahmet Zeki
Üçok hakkında
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından
sorgu sırasında "işkence yapmak", "
yasak sorgu yöntemleri kullanmak" ve "Vazifeyi suistimal" suçlamasıyla soruşturma açıldı. Bu arada Kayseri 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi'ndeki 3 astusubayın sorgusuna katılan Üçok'un kaldığı
otelin parasını özel bir firmaya ödettiği de ortaya çıktı.
3 kez ifadeye çağırıldı
Hava Kuvvetleri Askeri Mahkemesi tarafından tutuklanan
astsubay Ali Balta'nın şikayeti üzerine Kayseri Cumhuriyet
Savcılığı, Ahmet
Zeki Üçok ve sorguya katılan parapsikoloji uzmanı
emekli Hava Piyade Yarbay
Gürol Doğan hakkında soruşturma açıldı. Hipnoz ve işkence altında ifade aldıkları iddia edilen Üçok ve Doğan'ın
savcılık tarafından 3 kez çağrılmalarına rağmen ifade vermeye gitmedikleri de kaydedildi.
Baz istasyonu doğruladı
Soruşturmayı yürüten savcı, sorgulamaya birlikte katıldıklarını ortaya çıkarmak amacıyla Üçok ve Doğan'ın yer tespitini yaptı. Savcılık, Üçok ve Doğan'ın defalarca görüşme yaptıklarını ve baz istasyonu tespitinden her ikisinin de astsubayların Kayseri'de sorgulandıkları dönemde kentte bulunduklarını ortaya çıkardı. İlk görüşmenin yapıldığı dönemde Doğan'ın İzmir'de olduğu kayıtlarda yer alırken, sonraki günlerde yapılan görüşmelerinde ise her iki telefonun Kayseri'deki baz istasyonlarından sinyal verdiği görüldü. Kayıtlarda dikkat çeken başka bir ayrıntı da Üçok'un eşi Berrin Üçok adına telefonu kullanıyor olması. Üçok'la ilgili en çarpıcı bilgi Savcılığın talebi üzerine Kayseri'deki
Hilton Oteli'nden gelen belgelerde yer aldı. Üçok'un otel parasını Kayseri 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi Komutanlığı'na iş yapan 'Hasbaylar Mimarlık LDT. ŞTİ' tarafından ödendiği ortaya çıktı. Hakim Albay Üçok, 3-5
Mart 2009 arasındaki 575 TL'lik otel masrafını Hasbaylar Mimarlık firmasına ödetti. Otelden gönderilen başka bir belgede ise Üçok'un 5 -
12 Mart 2009 arasında toplam 2 bin 808 TL'lik otele para ödediği görüldü. Bu para Üçok'un
kredi kartından çekilirken, kart bilgilerinin bulunduğu formun "Duygu İnş. Muh. LTD.ŞTİ'ye gönderildiği tespit edildi. 3
tanık da
Gürol Doğan’ın
hipnozla tehdit ettiğini ve astsubayların kötü muameleye tabi tutulduğunu teyit etti. Hava Kuvvetleri Askeri Mahkemesi tarafından tutuklanan Astsubay Ali Balta'nın el yazısıyla kayda giren ifadelerinde yapılan işkence tüm detaylarıyla anlatıldı.
ASTSUBAYA HİPNOZLU İŞKENCENİN AYRINTILARI
Suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini belirten Balta, sorgusunu yapan askerlerin kendisine türlü türlü vaatlerde bulunduğunu anlatarak, "Bana, ‘Sen bizim dediklerimizi yaz. Sana hiçbir şey olmayacak. Hatta kahraman olacaksın. Hava Kuvvetleri Komutanı sana takdir,
hediye ödül bile verir’ dediler. Hapisten kurtulursun, istersen
tayin ettiririz vaadinde bulundular" dedi.
Gizli tanıklık teklifi
Sorguda kendisine gizli tanıklık da teklif edildiğini aktaran Balta, parapsikoloji uzmanı emekli
Yarbay Gürol Doğan'ın istediklerini anlatmaması halinde ilaç verip hipnoz yapmakla tehdit ettiğini söyledi. 3 Mart'ta gözaltına alınıp 17 Mart'ta hakim karşısına çıkarılan Balta, sorgucuların gözaltındayken her gece gelip bir şeyler söylediklerini ve bunları yazmasını kendisinden istediklerini belirterek şöyle anlattı:
“Gebertirim seni”
"Baskı yapıp tehdit ediyorlardı. Sorgudaki
sivil kişilerden biri benim üzerime yürüdü. 'Dediklerimizi yazacaksın yoksa buradan sağ çıkamazsın' dedi. Ben ‘Yapmam’ dedim reddettim ama hala üsteliyorlardı. 'Sen yaptın' diyorlardı. Bu kişilerden biri sinirlenip bana tokat attı. 'Diğeri seni poşetle konuşturur, her şeyi yaptırırım' dedi. Bana 'Soyun lan' diyerek bağırıp çağırdı, eline poşeti geçirdi.
Pantolonumu çıkarmam için
baskı yaptı. Üzerime yürüdü." Sorgudaki uzman çavuşlardan birinin odanın ışığını kapatarak üzerine yürüdüğünü anlatan Balta şöyle devam etti: "Saçlarımı tutarak beni yatağın üzerine attı. 'Dediklerimi yazacaksın yoksa gebertirim seni' dedi. Üzerime ayağıyla bastı. Sabaha kadar yazı yazdırdılar."
Haber:
Güngör Ergün - BUGÜN