Yaşadıkları mağduriyeti anlatmak isteyen İzmirli eğitimciler, Karabağlar Kaymakamlığı'nın önüne temsili darağacı kurarak, okul müdürlerinin asılmasını sembolize etti. Müdürlerin çoğunluğunun, ödenek olmadığı için okullarını kendisinin boyadığını söyleyen Türk Eğitim Sen 3 No'lu Şube Başkanı Adnan Sarısayın, birçok okul müdürünün boya yaparken görevden alındığını, bu sebeple müdürlerin MEB tarafından boya elbiseleriyle asıldığını kaydetti.

Türk Eğitim Sen’in yanısıra Eğitim Sen ve Aktif Eğitim Sen’in de destek verdiği basın açıklamasında konuşan Sarısayın, “Yöneticiler, kazanılmış haklarını kaybetti. Hepsinin sosyal statüleri, bir kanunla ellerinden alındı. Kısacası 20-25 yıldır yöneticilik yapan insanların hukuku, özlük hakları gasp edildi. Amaç çok açıktı. Siyasi erk, kendisine biat etmeyenleri, kendine taraftar olmayanları bertaraf etmek istiyordu. Bakınız görev süresi uzatılacak müdürler, sözde bir değerlendirmeye tâbi tutuldu. Değerlendirmede ne yazılı ne de başarı, bilgi, tecrübe var. Değerlendirme adı altında adam kayırma, emek hırsızlığı var, usulsüzlük var, kişiye özel puanlama var, gayriciddilik, hepsinden önemlisi hukuksuzluk var. Değerlendirmedeki sistem, okul müdürlerinin kaderini ilçe müdürlerinin, dolayısıyla yandaş sendikanın insafına terketmiştir.” dedi.

Karabağlar'da sadece 17 kişinin 75 veya üstü puan aldığını, bu kişilerin de sadece hükümete yakınlığıyla bilinen Eğitim Bir Sen’li olduğunu belirten Sarısayın, “MEB tarafından müdürlerimizin idam fermanı hazırlanmış, idam edilmelerine maalesef karar verilmiştir. İdam yaftası boğazına asılmıştır. Orada ne diyor? Orada, 'Yıllardır özveri ve şerefle vatanına, milletine, şevkle hizmet ettiklerinden dolayı idam kararı verilmiştir.' deniyor. Cellatlığını da yandaş sendikaya yaptırmışlardır. Onları da buradan şiddetle kınıyoruz. İdam edilen okul müdürümüz, gördüğünüz gibi okulunu boya badana yaparken, çünkü okullarda ödenek yok. Çoğu okulumuzda okul müdürleri, özveriyle okullarını eğitim öğretime hazırlıyorlar. Boya yaparken idam fermanı geldi. Kendisi bize dedi ki, ‘İdam edilirken bu elbiselerimle beni idam etsinler. Bu benim için bir şereftir.’ dedi. Kendisine son arzusu, son sözleri soruldu: ‘Benim hakkımı yiyenler, çoluk çocuğumun hakkını yiyenler ve çocuğumuz rızkıyla oynayanlara, aile düzenimle oynayanlara hakkımı helâl etmiyorum.‘ dedi.“ şeklinde konuştu.