Oktay, ticaretten
cinayete, uyuşturucudan
yasa dışı
örgüt davalarına kadar pek çok
dosya için devreye girmiş. Eski Bakan'ın etkisi yargıdaki atamalarda da dikkat çekiyor. Bazı yargıçların istediği göreve gelmesine aracılık yapan
Seyfi Oktay, bazıları-nın da engellenmesi için çalışmış. Bunlar isim isim kayıtlarda yer alıyor.
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski
Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın
mahkeme kararıyla dinlenen
telefon görüşmelerine ilişkin kayıtlar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Hukukçular yüksek yargıdaki seçimlerden hâkim savcı atamalarına kadar yapılan yönlendirmelerin asla kabul edilemeyeceğini belirtiyor. Kayıtlar, Türkiye'nin birçok ilinde süren davalara nasıl müdahale edildiğini de gösteriyor. Eski Adalet Bakanı, içinde uyuşturucu kaçakçılığı, cinayet ve yasa dışı örgüt davalarının bulunduğu çok sayıda dosya için devreye girmiş. Oktay, kendisine ulaşanların taleplerini detaylı şekilde not ediyor.
Yargıtay 11.
Ceza Dairesi'nin gündemindeki Dev-Yol davasının bozulması, 1. Ceza Dairesi'nin baktığı cinayet davaları için de eski Adalet Bakanı'ndan
destek isteniyor. Aynı şekilde, yolsuzluktan yargılanan eski Çan
kaya Belediye başkan yardımcılarının dosyasına,
Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci'nin oğlunun karıştığı adam öldürmeye teşebbüs davasına müdahale edilmiş.
Telefon görüşmelerinde bazı hâkim ve savcıların atamalarıyla ilgili girişimler de dikkat
çekici. Oktay,
Yargıtay üyeliği, ağır ceza ve ticaret mahkemesi başkanlığı seçimleri ile Yargıtay savcılığı ve büyük illere atamalarda isim listesi oluşturmuş. Bazıları için kendisi bizzat devreye girerken, bazıları için de Ergenekon'un son dalgasında gözaltına alınan
avukatlar aracılık etmiş. İlettiği isimlerin adlî ve idarî yargı kararnameleriyle atandığı anlaşılan Oktay'ın, değişik konuşmalarında "İsimleri toplu veriyorum.
Kadir Bey olmazsa bile orada diğerine söyleriz." sözleri dikkat çekiyor.
El atmadığı dava, müdahale etmediği atama kalmamış
Ergenekon'da
yargıya müdahale teşebbüsünde bulundukları suçlamasıyla gözaltına alınan aralarında eski
adalet bakanlarından Seyfi Oktay'ın da bulunduğu şahısların, yüksek yargı dahil bütün mahkemelere nasıl nüfuz ettikleri, son operasyonla net olarak ortaya çıktı. Mahkeme kararıyla 1 yıldır yapılan
teknik takipte dinlemeye takılan Seyfi Oktay ve onunla bağlantılı şahısların, birçok davayı etkilemek için tasavvutta bulunduğu görülüyor.
Bakanlık yaptığı dönemde adı sürekli kadrolaşma iddialarıyla gündeme gelen Seyfi Oktay'ın takip etmediği dava neredeyse yok. Ses kayıtlarından anlaşıldığı kadarıyla Oktay, sadece Yargıtay ve Danıştay'da görülen davalara müdahale etmekle kalmıyor, ağır ceza, ticaret ve idare mahkemelerinde de nüfuzunu kullanıyor. Telefon görüşmelerinden Seyfi Oktay'ın sırf son iki yılda 9 hâkim, 12 cumhuriyet savcısı ve 3
adliye personelinin atamalarıyla doğrudan ilgilendiği anlaşılıyor. Oktay'ın yargıda kadrolaşmanın yanı sıra nüfuzunu devam eden davalar üzerinde de kullandığı vurgulandı. Eski Adalet Bakanı, içerisinde uyuşturucu kaçakçılığı, cinayet ve yasa dışı Dev-Yol davalarının bulunduğu 25 dosyaya müdahale ediyor. Oktay, telefon konuşmalarında kendisine ulaşanların taleplerini detaylı şekilde not ediyor.
ATAMALARDA KİLİT İSİM KADİR ÖZBEK
Ses kayıtlarında
HSYK Başkan Vekili
Kadir Özbek'in ismi defalarca geçiyor. Yargı sürecindeki davalara müdahale eden Oktay, aynı zamanda atamalarda da etkili. İstediği isimlerin, HSYK Başkan Vekili Özbek aracılığıyla istediği mevkilere atanmasını sağlıyor. Kendisinden istenen taleplerle ilgili sürekli Kadir Özbek'le görüşüyor. Yargıtay ve Danıştay'a üye atamalarında da büyük çaba sarf ediyor. Kendi istediği isimlerin dışında kişilerin atanması durumunda da 'şeriatçı, dinci' gibi yaftalar yapıştırmaktan çekinmiyor. Oktay, sadece hakimlerin, savcıların değil, mübaşirlerin atamalarında bile devreye giriyor.
Seyfi Oktay'ın takip ettiği davalar arasında CHP'li Hakkı
Suha Okay'ın kardeşinin uyuşturucu davası da yer alıyor. Kayıtlara göre, Okay, kardeşinin 9.
Ağır Ceza'da görülen davasıyla ilgili yardımcı olması için Oktay'dan ricacı oluyor. Oktay, 1982'de başlayan Dev-Yol davasının yanı sıra 'adam öldürmek' suçundan yargılanan sanıklar için bile devreye girebiliyor. Ses kayıtları mahkemeler üzerindeki baskıları da gözler önüne seriyor.
İstanbul 14.
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı
Erkan Canak'ı tehdit eden avukat Kudbeddin Kaya, istediği isimlerin
tahliye edilmemesi halinde
iftira atacağını söylüyor.