Ege Bölgesi Özel Okullar Derneği Başkanı Engin Dirikal, dershane ve etüt merkezlerinin kapanması halinde en büyük zararı özel okulların göreceğini söyledi.
Halihazırda yüzde 40'ının boş kontenjanla yoluna devam ettiğini aktaran Dirikal, öğrenci başına verileceği duyurulan bin 500-2 bin 500 lira arasındaki teşvik rakamlarının da çok komik kaldığını savundu. 43 yıllık eğitimci olarak binlerce öğrenci yetiştirdiğini ve İzmir'in en eski özel okulunun kurucuları arasında yer aldığını aktaran Dirikal, sayıları 100 bine yaklaşan dershane öğretmenleri için Öğretmenler Günü'nde işsiz kalma duyurusu yapılmasını eleştirdi.
'DERSHANELERİN KAPATILMASINDAN RAHATSIZIM'
Dershane kapatma ifadesinin kendisini rahatsız ettiğini belirten, aynı zamanda Özel Çamlaraltı Koleji Yönetim Kurulu Başkanı da olan Dirikal, "Öncelikle bu kapatma konusunu sevmiyorum, çünkü kapatma, yasak, bunlar güzel kelimeler değil. Dershanelerin faaliyetlerine son verme gibi bir girişim içinde olduğunu, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan duyuyoruz. Gündemde olan bir konu. Dolayısıyla dershanelerin kapatılması veya faaliyetlerine son verilmesi, Milli Eğitim ortamında ne getirir ne götürür, her zaman için tartışmaya açık bir konu olduğunu düşünüyoruz." dedi.
'DERSHANELERİN ÖZEL OKUL OLMASI MÜMKÜN DEĞİL'
Dershanelerin kapatılması halinde özel okula dönüştürülmesi yönündeki görüşün doğru bir karar olmadığını savunan Engin Dirikal, "Dershanelerin kapatılması veya faaliyetlerine son verilmesi konusundaki alternatif çözümlerin içinde bir tanesi de bu dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi gibi bir konu var. Bu durumda, dershaneler özel okullara dönüştürüldüğü takdirde halihazırda bulundukları mekanların özel okul yapmaya elverişli olmadıklarını hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla dershaneler, farklı alternatifler yaparak geniş kapsamlı eğitim kurumlarını kurarak faaliyetlerini devam ettireceklerdir. Halihazırda özel okulların yüzde 40 eksi kontenjanla çalışan özel okulların mevcutları tamamen düşecektir. Özel okulların kontenjanları düştüğü zaman dershanelerin de özel okula dönüşmeleri halinde mevcut öğrenci kapasiteleri çok düşük olacaktır. Tabiu bu durum maddi bir kayıptır Hazine için. Ne kadar çok öğretmen istihdam ederseniz, o kadar çok sigorta primi yatırırsınız. O kadar çok muhtasar vergi yatırırsınız, hattâ o kadar çok gelir vergisi yatırırsınız. Hattâ KDV de yatırıyorsunuz. Dolayısıyla bu durumda Hazine'nin kayıpları fazla olacaktır diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.
'DERSHANELER HİÇBİR ZAMAN RAKİP OLMADI'
Dershanelerin resmî okullara rakip gibi gösterilmesini doğru bulmayan Dirikal, "Dershanelerin gerek resmî gerekse özel okullara rakip olma gibi bir durumu hiçbir zaman söz konusu olmadı. Ben 43 yıldır Ege Bölgesi Özel Okullar Derneği başkan ve başkan yardımcılığını yaptım. Dolayısıyla hiçbir zaman bizim gündemimizde dershanelerden dolayı bir sıkıntı olmadığını biliyorum. Dolayısıyla biz temel eğitimi verdikten, müfredatı uyguladıktan sonra her öğrencinin isteği sınavlarda başarılı olmak, sınavlarda gelebilecek farklı soruları çözebilmek, cevap verebilmek için ayrı bir çalışma yapması gerektiği ve velisi tarafından da dershanelere gönderildiği bir gerçektir. Dershaneler hiçbir zaman bize rakip olamadı, onların çalışmaları farklıydı. Onlar daha çok testlere çocukların alışmaları konusunda çaba sarfederlerdi. Bir başka deyişle öğrencilerin edindikleri bilgilerin üzerine bir cila çekmek gibi bir fonksiyonları vardı. Onun dışında hiçbir zaman sıkıntımız olmadı." dedi.
Verileceği duyurulan teşvik rakamlarının çok komik kaldığını söyleyerek, dershaneye çocuğunu gönderemeyen kişinin geri kalan parayı nasıl vereceğini soran Dirikal, "Özel okul velisinin maddi durumunun nereye kadar ulaşabileceği konusunda tartışılır. Dolayısıyla katkı olarak bin 500-2 bin 500 TL gibi rakamlar takviye edildiği zaman teşvik konusunda çok etkili olacağı konusunda emin değilim, çünkü bugün özel okulların maliyetleri öğrenci açısından 10-15 bin TL arasında değişir. Bunların içinde tabii 20 binlere varan, hattâ Türkiye çapında ve özellikle İstanbul'da çok daha fazlası vardır. Tabii bunu ödeyebilmek için bin 500-2 bin 500 gibi bir rakam ancak psikolojik bir takviye yapabilir, gerçek bir takviye değildir. " diye konuştu.
'ÖĞRETMENLERE İŞTEN ÇIKARILACAĞI MÜJDESİ'
24 Kasım Öğretmenler Günü'nden önce adeta müjde verir gibi öğretmenlerin işten çıkarılacağı duyurusu yapıldığını belirten Engin Dirikal, "Yarından sonra Öğretmenler Günü. Hediye olarak mı geliyor işten çıkarılacakların duyurulması? Türkiye çapında 100 bini aşan öğretmen var. Bu öğretmenler, dershanelerde çalışıyor. Dolayısıyla dershaneler faaliyetlerine son verdikleri takdirde bu öğretmenlere yeni bir istihdam oluşturulması gerekecektir. Bu da çok zor. Ayrıca tayin bekleyen 10 binlerce öğretmen var. Onlar da iş aramak ve umut etmek durumundayken 100 bin öğretmenin açıkta kalması sıkıntı yapacaktır. İstihdam edilemeyen öğretmenin hiçbir zaman sigorta primi olmadığı için Hazine de bundan mahrum kalacaktır. Dolayısıyla sektörde doğacak sıkıntı, gelir vergisine yansıyacaktır." dedi.
'DERSHANELER KAPATILIRSA 1980 ÖNCESİNE DÖNERİZ'
Dershanelerin kapatılması halinde 1980 öncesi olduğu gibi özel derslerin tekrar gündeme geleceğini savunan Dirikal, "Dershaneler faaliyetlerine son verdikleri takdirde öğrenci ve velinin isteği bitmeyecektir. Mutlaka farklı olarak çocuğunun daha ileri bir bilgiye sahip olması için çaba içinde olacaktır. 1980 öncesi yıllarda özel dersler vardı, o özel dersler tekrar gündeme gelecektir diye düşünüyorum. Onlara da müsaade edilemeyecektir ama bütün bunlara rağmen evine misafir gelmiş bir öğretmene o aile çayını ikram eder. O çocuk da soruları varsa sorar. Dolayısıyla talep etsin ya da etmesin onu tatmin edecek bir rakam ona takdim edilir. Sonuçta yine özel bir çalışma, özel bir dershane modeli gündeme gelebilir ama tabii çok dikkat etmek lazım, bunlar yasadışı şeylerdir." şeklinde konuştu.
'BİR EĞİTİMCİ OLARAK DERSHANE GEREKLİ'
Dershanelerin rakip değil, tam tersine takviye olduğunu söyleyen Dirikal, "Sınavlara baktığınız zaman, her çocuğun okuyamadığı konular vardır. Öğretmen hastalanmıştır, öğretmen yoktur. Bütün Türkiye'yi düşünün, eksik gedik mutlaka vardır. Bunların tamamlanması konusunda dershane her zaman için bana gereklidir gibi geliyor, bir eğitimci olarak. Adına dershane demeyelim, bir şekilde takviye olarak düşünmelisiniz." dedi.
CİHAN