"Diplomatik kariyerimin bu aşamasında görev yapmak isteyebileceğim başka bir yer daha hayal edemiyorum" diyen Wiener, Türkiye'yi oldukça yakından tanıyan bir isim. Türkiye'ye ilk defa 1969'da öğrenciyken gelen Wiener, 1975-78 yılları arasında lisansüstü eğitimini yaparken Adana'da yaşadı. Hem kendisinin hem de eşinin diplomat olmayı istemesine neden olan ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Wiener, oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye deneyimi diplomat olma yolunda ne kazandırdı? 1970'li yıllardaki Türkiye deneyimimizde birçok dost edindik. Türkiye'nin, Türk milletinin çok büyük konukseverlikleriyle karşılaştık ve bütün bunlar bizim diplomat olma kararı almamıza sebep oldu. Toplumu tam olarak kavrayabilmek için bir turist gibi gelip geçmek yetmiyor, orada yaşamak da gerekiyor. Eşim, tam bir Türk mutfağı aşığı. Diplomat olmayı isteyişinin büyük nedenlerinden biri, Türk mutfağına olan ilgisini, başka yerlerde, dünyanın çeşitli yerlerinde arama düşüncesi. Bütün yurtdışındaki görevlerine rağmen, Paris de dahil, en iyi mutfağın Türk mutfağı olduğunu söyler. 2007'de başkonsolos olarak döndüğünüzde bu ülkede neyin değiştiğini gördünüz? 1970'lerde Türkiye, daha izole edilmiş, daha yalnız bir ülkeydi. Özellikle ekonomik anlamda çok az ithalat gerçekleşiyordu. 2007'de Türkiye'ye dönüşümde bana çok çarpıcı gelen şeylerden biri, Türkiye'nin gerçekten her yönüyle küresel dünyanın bir parçası olmasıydı. Türkiye ekonomik anlamda çok gelişti. Sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde de bunu görebiliyorsunuz. Amerikan halkı Müslümanları, ne kadar tanıyor? ABD'de yaklaşık 7 milyon civarında Müslüman var ve İslam ülkemizde şuanda en hızlı büyüyen, mensupları en çok artan din. ABD'de binden fazla cami var. Ben de Dışişleri Bakanlığı'yla evimin arasındaki güzergahı arabamla giderken her gün Washington'daki caminin önünden geçiyorum. İslam, Amerikan toplumun gerçek bir parçası. ABD'de diğer dinleri anlamaya yönelik büyük bir ilgi var, okullarda verilen dersle İslam'ı da kapsıyor. Obama'nın Türkiye ve Mısır'da İslam dünyasına yönelik açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Başkan Obama'nın seçilmesiyle birlikte İslam'a olan ilginin daha da arttığını düşünüyorum. Obama yönetimi ve dışişleri bakanlığı çeşitli iftarlarda evsahipliği yapıyor. Başkanımızın Ankara'da ve Kahire'de, İslam'la ilgili olumlu, aydınlatıcı bir konuşma yaptığını düşünüyorum. Ezan sesi sizin için ne ifade ediyor? Ezanı duyduğum zaman hayatın anlamını anımsıyorum. Arnavutköy'de yakınımızda bir Rum-Ortodoks kilisesi var. Pazar günü kilisenin çanları ile ezan sesleri bir arada duyulabiliyor. Bu, İstanbul'u çok güzel ifade eden bir olay. Oğlum 4.5 yaşındayken bir ziyaret için İstanbul'a getirmiştim. Ezan sesini çok ilginç buldu. O ziyaretten bir yıl sonra, Washington'da okula başladı. Türk arkadaşlarının birinin annesi, sınıfta Türkiye hakkında bir sunum yapmış. Oğlum, sunum bitince, 'Çok önemli bir şey unuttunuz. Ezan sesini anlatmadınız' demiş. Küçük yaşında ezana dair hatırası çok etkileyiciydi. Türkiye hayatınızda sizi en çok etkileyen olay ne oldu? Barack Obama'nın Nisan ayında Türkiye'ye yapmış olduğu ziyaret. Hem bir ABD vatandaşı olarak hem de ABD'nin resmi bir temsilcisi olarak Obama'nın bu ülkeye gelmiş olması ve aynı zamanda benim ülkemin Obama gibi birini başkan seçmesi benim için çok büyük bir gurur kaynağı oldu. Verilen lütufları hatırlayacağımız bir bayram olsun Konsolosluk saldırısının ardından hem şehit aileleriyle hem de yaralanan polis memurlarıyla çok önemli temaslarımız oldu. Bu sene saldırının 1. yıldönümünde konsoloslukta bir anma töreni düzenlendi. Asla onların yapmış oldukları fedakarlıklarını unutmayacağımızı ifade edebilmek için çeşitli şeyler yaptık. Konsolosluk sokağının adını 'Üç Şehitler' olarak değiştirdik. Bayram öncesi bu ailelere tekrar başsağlığı dilekleri iletmek isterim. Ailelerine, evlatlarının, eşlerinin, ağabeylerinin göstermiş oldukları cesaretten ötürü tekrar minnettar olduğumuzu belirtmek isterim. Tüm Türk halkına aileleriyle birlikte geçirebileceklerini umduğum bir bayram diliyorum. Bu bayramın, hayatın anlamını ve bize verilen lütufları anımsamak için bir fırsat olmasını diliyorum. Daha çok barış ve anlayış temennisinde bulunuyorum. Yardım hareketi Ramazan ayı hepimiz için evrensel değerler taşıyor. Paylaşmanın, ailenin, yardımlaşmanın, şefkatin, merhametin değerlerinin paylaşıldığı bir ay. Ramazan ayında birçok iftara katıldım. Çalışanlarım için konutumda iftar verdim. Konsolosluk çalışanları, kendi aralarında bağış yapacakları parayı topladı. O parayla ya Ramazan kumanyaları alındı ya da önlük için gereken para toplandı.YENİ ŞAFAK