Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin, ''(Bu Meclisle olmaz) diyenler, kendi kendilerini inkar ediyorlar, onlara milletin verdiği yetkiyi inkar ediyorlar, milletten aldıkları emaneti inkar ediyorlar, siyasi sistemi inkar ediyorlar. Siyasetçi siyasi sistemi inkar ediyor'' dedi.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, her alanda gelişme için bu alanın yasal düzenlemelerle de desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Yasal zemini yoksa, yasama, yürütme, yargı desteklemiyorsa bilimin de sanatın da gelişemeyeceğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''
Türkiye'nin bugün yaşadığı değişim ve gündeminde bulunan tartışmalar
ekonomik kalkınmayla, büyümeyle, yatırımla, ihracatla, turizmle istihdamla ve elbette ki
patent konusuyla doğrudan ilgilidir. Güçlü bir
demokrasinin olmadığı ortamda ne bilimden ne sanattan söz edilebilir. Modern, özgürlükçü bir anayasanın olmadığı bir zeminde hiçbir alanda ilerleme kaydedemeyiz.''
''BU SINAVI GEÇMEK ZORUNDAYIZ''
Hukukun ve yargının evrensel normlara kavuşmadığı bir sistemde Türkiye'nin belirlediği hedeflere ulaşamayacağını belirten Erdoğan, ''İşte onun için hükümet olarak Türkiye'ye artık dar gelen bu kalıpları değiştirmenin, Türkiye'yi rahatlatacak ve
modern dünyaya ulaştıracak reformları gerçekleştirmemin mücadelesini veriyoruz'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Türkiye'nin bu anayasayla, bu hukuk sistemiyle modern dünya ile bütünleşmesinin güç olacağı bugün daha iyi anlaşılmış, çok daha net olarak görülmüştür. Değişimi, dönüşümü, reformları, demokratikleşmeyi sırf bu hükümet yapıyor, bu hükümet istiyor diye karşı çıkmak büyük bir samimiyetsizliktir. Açık söylüyorum, bu ülkenin, bu milletin çıkarlarını düşünmemektir. Daha reformun mahiyeti, değişikliğin içeriği belli olmadan 'istemeyiz, karşı çıkarız, engelleriz' diyenler gerçek niyetlerini, gerçek yaklaşımlarını ortaya koyuyorlar. Bu kadar peşin fikirli olmak, bu kadar ön yargılı olmak bu kadar diyaloğa ve uzlaşıya kapalı olmak kimseye bir fayda sağlamadığı gibi bu ülkenin de yararına değildir. Değişime direnenler sadece hükümete tavır takınmış olmuyorlar, aynı zamanda değişimin kendisine karşı olduklarını, reforma karşı olduklarını da gösteriyorlar. Onlar bırakınız bu reform çabalarına katkı vermeyi özgürce konuşmayı, müzakere etmeyi bile kabullenemiyorlar.
Efendim '1.5 yıl sonra
seçim var. Seçime giderken anayasa değişikliği mi olur, reform mu olur?'... Çok partili hayata geçtiğimiz günden 2002 yılı sonuna kadar hükümetlerin ortalama iktidarda bulunma süresi sadece 16 aydır. Ortalama her 16 ayda bir bu ülkede hükümet değişmiş. Şu anda seçime yaklaşık 17 ay var. Bu Meclisle olmaz diyenler kendi kendilerini inkar ediyorlar. Onlara milletin verdiği yetkiyi inkar ediyorlar. Milletten aldıkları emaneti inkar ediyorlar. siyasi sistemi inkar ediyorlar. Siyasetçi siyasi sistemi inkar ediyor. Çok ciddi bir demokrasi sınavından ciddi bir samimiyet sınavından geçiyoruz. Bu sınavda başarı elde etmek zorundayız. Bu sınavı geçmek zorundayız. Güçlü bir Türkiye için kalkınmış, büyüyen, gelişen ve yeni ufuklara yol alan bir Türkiye için biz bu sınavı geçmek ve bu reformları ardı ardına gerçekleştirmek zorundayız.''
Türkiye adına, gelecek adına büyük umutlar taşıdığını ifade eden Erdoğan, çünkü milletin bu süreci istediğini ve desteklediğini gördüğünü söyledi.
AA