Kuruçeşme'deki tarihi Muhsinzade Yalısı'nı yeniden inşa eden Ahu Aysal: "11 odalı bu
oteli sadece turizme
hizmet için yaptık. 55 milyon dolarlık yatırımı torunlarımız bile geri kazanamaz".
Tam 7 yıldır otelini bitirmeye uğraşıyor. Dile kolay, tam 7 yıl. Kuruçeşme'de uzunca bir süredir inşaatı devam eden "Les Ottomans" isimli butik otel ve sahibi Ahu Aysal'dan bahsediyorum. Ahu Aysal
işadamı Ünal Aysal'ın eşi.
Hani Belçika'da enerji alanındaki yatırımlarıyla ismini duyuran, özellikle
Galatasaray camiasının yakından tandığı işadamı. Bugünkü Pazartesi Sohbeti'nin konuğu ise Ahu Aysal. Boğaz'ın en gözde arsasını satın alıp, üzerine sadece 11 odalı bir butik otel inşa eden Aysal. Kırtasiye işlemleri, bürokratik engeller derken
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da büyük katkısıyla otel ancak bugünlerde tamamlanmak üzere. Peki kaça mal olmuş? Tam 55 milyon dolara. Yani düz
hesapla bir oda tam 5 milyon dolara gelmiş. Şaka değil. Son 2 yıldır inşaat halindeki otelde konaklayan Ahu Aysal'ı röportaja ikna etmek pek de kolay olmadı. Sevmiyor öyle kendisinden bahsetmeyi. En sonunda ısrarlarımdan bıkmış olacak ki bana oteli gezdirmeye karar verdi. Otel de ne otel ama.
1.5 YILDIR İNŞAATTA YAŞIYOR
Duvarlarında İsmail Acar tabloları, Zeynep Fadıllıoğlu imzalı iç dekorasyonu, görkemli
boğaz manzarası, dubleks süitleri ve bir o kadar iddialı "Spa"sıyla açıldığı günden itibaren en çok konuşulacak mekânların başında yer alacağı kesin. "Öyle şaşalı bir açılış falan istemiyorum" diyor Ahu Aysal. "Kulaktan kulağa yayılsın. İsteyen gelip görsün. Son 1.5 yıldır otelde kalıyorum. Benim adeta bebeğim oldu. Mimar, inşaat işçisi kadar ben de çalıştım." Ahu Aysal son derece renkli, neşeli ve bir o kadar da hayatla barışık bir isim. Otelin her köşesinde imzası var. Perdelerinden, yer karolarına, avizelerinden, mutfağın düzenine kadar her şey onun olurundan geçmiş.
TURİZM İŞİ TESADÜF
PekiBoğaz'da otel yapmak nereden aklına gelmiş? Ahu Aysal anlatıyor: "Kan görmeyen operatör olmaz derler ya, benimki de o hesap. Servisi sevmeyen otelci olmaz. Biz Ünal ile evlendiğimizde ikimiz de talebeydik. Aklımızda turizm işine girmek hiç yoktu. Sonra
Merkez Bankası Ünal'a bir şekilde borçlandı. Borcunun yerine güneyde tahsisle
arazi verdi. Biz de oraya
tatil köyü yaptık. Önce Salima'yı ardından Ma Biche Oteli'ni yarattık. Benim turizm alanına adım atmam böyle gerçekleşti. Boğaz'a gelince... Hep hayalimdi böyle bir iş yapmak. Çok uzun yıllar arazi aradım bulamadım. En sonunda burayı bulduk ve Ahmet Yakut'tan satın aldık. Yola çıkarken hep acaba Muhsinzade bir zaman yolculuğu yapsa ve evini tekrar görmek istese nasıl yapardı acaba diye düşündüm.
Teknoloji ile eski
Osmanlı motiflerini birleştirdim. Önce İtalya'da yaşayan Türk mimar Cavit Sarıoğlu ile başladık, ardından
Erdal Tasavur ile bitirdik. Zeynep Fadıllıoğlu ve İsmail Acar da büyük katkıda bulundular." Dedikodulara göre Ahu Aysal 1.5 yıl önce otelin inşaatına başlanmadan bir Uzakdoğu gurusunu getirtip tılsım yaptırmış. "Aslı astarı var mı?" diyorum, "Doğru" diye
cevap veriyor. "Singapur'dan Yap Cheng Hai isimli bir Feng Shui uzmanının gelmesini sağladım. Bereketin artması, pozitif enerjinin akması için bu araziyi kutsadı. Denize çiçekler attı, tabir-i caizse bir
ayin gerçekleştirdi. Sonra bir süre otelin projesi üzerinde mimarla birlikte çalıştı. Bir
takım değişiklikler önerdi. Tüm değişiklikleri gerçekleştirdik." Türkiye'nin en pahalı butik oteli Les Ottomans kapılarını önümüzdeki hafta sesiz sedasız açacak. Ahu Aysal ise yeni bir proje için arazi arayışına girmiş bile. Şehir merkezinde herkesin oynayabileceği bir golf alanı.
SABAH