Politik
Kürt hareketinin önemli figürlerinden
Yaşar Kaya,
terör örgütü
PKK'nın hedefinin
iktidar partisini yıpratmak olduğunu söyledi. Kaya, Abdullah
Öcalan'ın
İmralı'ya geldiğinden bu yana sürekli AK Parti'ye cephe aldığını ve orduya tek laf söylemediğini kaydetti. Demokrasi Partisi'nin ilk kurucu genel başkanı ve 1994'te kapatılan
Özgür Gündem Gazetesi'nin sahibi
Yaşar Kaya, uzun süren sessizliğini Cihan Haber Dergisi'ne bozdu.
İmralı,
Kandil ve BDP'nin bir blok oluşturduğuna değinen Yaşar Kaya, günümüzde silahın yapabileceği bir şey kalmadığını ifade ederek, PKK'nın siyasal mücadele veren bir partiye dönüşmesi gerektiğini ifade etti.
“Öcalan tüm
Kürtlerin temsilcisi değildir” diyen Kaya, şunları kaydetti: “Kürtlerin önüne hem
demokrasinin hem de hukukun kapıları kapatıldı. Kürtler mecburen dağa çıktı. Şimdi silahlı mücadelenin dağda kalmasının bir anlamı kalmamıştır. Bundan sonra Kürt meselesinin demokrasi içinde diyalogla çözülmesi bence masaya gelmeli.”
Kürt sorunu üzerinden
siyaset yapanların
Ergenekon davasına yeterince
destek vermediğini dile getiren Kaya, “Ergenekon meselesinde en büyük taraf biz Kürtleriz. Çünkü çok aydınımızı, insanımızı, siyasetçimizi katlettiler, öldürdüler. Fırat'ın ötesindeki Ergenekon'a geç de olsa el atıldı. Biz bundan memnuniyet duyuyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
“Öcalan İmralı'ya geldiğinden beri çok usta bir şekilde kendi partisini yönetiyor.” diyen Kaya görüşlerini şöyle sıraladı: “Silahlı güçlerini de yönlendiriyor. Bir şeyin gözden kaçmaması lazım: İmralı'ya geldiğinden beridir daima AKP'ye cephe almış ve orduya bir tek laf söylememiş. Bu durum çok dikkat çekicidir. Maksat iktidar partisini yıpratmak, iktidardan düşürmek ise bu devamlı surette yapıldı. Bunu herkes biliyor ve askerlerle de dirsek temasında olduğu gerçek.
Bana, Şam'da söylediği bir laf var hiç unutmuyorum. Burada söyleyeyim, ‘Hoca biz işimizi subaylarla halledeceğiz, askerlerle halledeceğiz.' diye. Askerlerin pusuya düşürülmesi konusunda, devlet karanlıkta kalan ilişkileri söylemeli. Halk olarak da hepimiz gerçekleri öğrenmeliyiz.”