İmralı'da hükümlü bulunan Abdullah Öcalan'ın, "Çözüm için 15 Ekim'e kadar bekleriz. Gelen heyetlere dediklerimizi aktarırız ondan sonra yapacağımız bir şey kalmaz. Çözüm süreci diyorlar, çözüm süreci diye bir şey yok. Müzakere diyorlar, müzakere diye bir şey yok. Yapay bir yapıdır, artık buna dayanamıyoruz. Yapacak bir şeyimiz kalmadı, kalmayacaktır." dediği belirtildi.
Ağabeyini İmralı Adası'nda ziyaret eden Mehmet Öcalan, akşam saat 18.00'de Gemlik Jandarma Komutanlığı'na döndü. Çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunan Mehmet Öcalan, ölen kız kardeşleri Havva Keser'in cenazesinin nereye gömüleceğine karışmayacaklarını kaydetti. Öcalan'ın mezar yerini evlatlarına bıraktığını belirten Mehmet Öcalan, "Her şey netlik kazandı. Cenazeyi değerlendirdik. Ailesi neresini isterse orada gömülecektir. O çocukların hakkıdır, biz ona müdahale etmek hakkımız değildir, köyü isterse köye götüreceğiz, yaşadığı yerde derlerse orada gömeceğiz." dedi.
"Abdullah Öcalan cenazeye katılmak istiyor mu?" şeklindeki soruya ise Mehmet Öcalan, "Hayır, 70 yaşında insandır, ablamızdır, emeği geçmiştir. Böyle bir talepte bulunmadı." diye konuştu.
"IŞİD'E DESTEK OLAN DEMOKRATİK ÜLKELERE ZARAR VERECEK"
Kobani'deki insanlarımız sonuna kadar direnecekler. IŞİD'in olduğu yerde, Kürtlerin yaşadığı yerde, nerede bir IŞİD varsa sonuna kadar onlara direneceğiz. IŞİD'e hiçbir taviz vermeyeceğiz. IŞİD yapay bir örgüttür. IŞİD'i destekleyen insanlar, devletler, hükümetler, yarın onlara da büyük bir sorun olacaktır. O tepki yarın onlara da olacaktır. Demokratik ülkelerden kim bu IŞİD'i destekliyorsa o en büyük zararı, o ülkeye verecektir, veriyor da. IŞİD'e sonuna kadar direneceğiz. Halkımız direnmek zorundadır."
"15 EKİM'E KADAR SÜRE"
Mehmet Öcalan, kardeşinin çözüm süreci konusundaki sözlerini ise şöyle ifade etti: "Çözüm süreci şudur, dedi. Oyalama taktikleri ile bu işler çözülmez. Devletin çıkarttığı yasaların, biraz daha o yasaların gereklerinin yapılması gereklidir. Avukatlar kaç seneden beri yanımıza gelmiyor. Hem hukuksal sorunlarımız var, hem uluslararası mahkemelerde, AİHM'de mahkemelerimiz vardır, neden avukatlar gelmiyor. Böyle bir çözüm süreci yürüyebilir mi? Çözüm için 15 Ekim'e kadar bekleriz. Gelen heyetlere dediklerimizi aktarırız. Ondan sonra yapacağımız bir şey kalmaz. Çözüm süreci diyorlar, çözüm süreci diye bir şey yok, müzakere diyorlar, müzakere diye bir şey yok. Yapay bir yapıdır, artık buna dayanamıyoruz. Yapacak bir şeyimiz kalmadı, kalmayacaktır."
CİHAN