Barack Obama'nın danışmanlarının, ülkenin ulusal güvenlik stratejisini özetleyen merkez metinlerde, "
İslami radikallik" gibi dini terimleri çıkarmak ve yeni bir metin yazmak için çalıştıkları belirtiliyor. Obama'nın danışmanları, bundan sonra
ABD'nin
Müslüman ülkeleri
terör ya da
terörle mücadele çerçevesinde görmediklerini vurgulamak için yeni yazılan metinleri kullanacaklar.
Değişiklik, önceki ABD Başkanı
Bush'un "önleyici savaş" doktrinini özetleyen ve içerisinde "Militan İslami radikalizme karşı mücadele, 21'inci yüzyılın ilk yılarlının büyük bir ideolojik çatışmasıdır" ifadesi bulunan
Ulusal Güvenlik Strateji'sinde kayda değer bir değişiklik olarak niteleniyor.
Yetkililer, değişikliğin tam mahiyeti konusunda metin halen yazılmakta olduğu için bilgi vermezken,
Beyaz Saray da konuyu gündeme getirmiyor. Ancak metindeki değişiklik, Obama'nın "ABD'nin dış politikasına etkisinin son örneği" olarak da görülüyor.
Strateji metnindeki değişiklik, ABD'nin Müslüman ülkelerle sadece "nasıl konuştuğunu değil ne konuştuğunu" da değiştirmeye çalışan Beyaz Saray'ın bu yöndeki geniş çabalarının bir parçası olarak görülüyor. Terörizmden uzaklaşma stratejisinin, Obama'nın bir yıl önceki
Mısır ziyaretinden ve ABD ile İslam dünyası arasında "yeni bir başlangıç" sözü vermesinden bu yana inşa edildiği belirtiliyor.
Uzmanlara göre Müslümanlara
açılımı Obama keşfetmedi; önceki Başkan Bush Beyaz Saray'a ilk Kuran'ı getirmiş, Müslümanlara
iftar davetleri vermiş ve
Türkiye gibi demokrasileri yüksek sesle övmüştü. Ancak Bush yönetimi aynı zamanda retorikle mücadele etmişti. Müslümanlar, Bush'un dini terimler kullanarak terörle mücadeleyi bir "Haçlı Seferi" olarak nitelemesine ve Afganistan'ın işgalini "Ezeli Adalet Operasyonu" olarak adlandırmasına sinirlenmişlerdi. Bush, sıklıkla da ABD'nin düşmanlarını "İslami aşırılık" ve "radikal cihatçılar" olarak tanımlamıştı.
Bush'un sırdaşlarından olan ve Müslüman dünyasında bir diplomat olarak görev yapan Karen Hughes, Beyaz Saray'ı bu şekilde gitmesini durdurmaya çağırmıştı. Hughes, "Dini retorik kullanmaktan kaçınmamız gerekiyordu" ifadelerini kullanıyor. Hughes, "Müslümanlar ne zaman 'İslami aşırılık, İslami cihad veya İslami köktendincilik' ifadelerini duysalar, bunun inançlarına bir saldırı olarak görüyorlar. Bu,
Usame Bin Ladin'in Müslümanlardan sahip olmalarını istedikleri dünya görüşü." diye konuşuyor.
(CİHAN)