Kamu Personeli
Seçme Sınavı'nda (
KPSS )
kopya çekildiği iddialarıyla gündeme gelmişti,
ÖSYM'deki sınav skandalı. Önce
öğretmen atamaları iptal edildi, ardından da 280 bin öğretmen adayının girdiği Eğitim Bilimleri sınavı.
Torpil ve kayırmacılık iddialarının önüne geçmek için uygulamaya konuldu Merkezi Sınav sistemi. Daha önceki "
Açık Öğretim"
sınavlarındaki deneyiminden dolayı da bu iş için ÖSYM yetkili kılındı. ÖSYM'nin resmi internet sitesindeki bilgiye göre kurum sadece bu yıl içerisinde 37 sınavın takvimini ilan etmiş durumda.
Üniversite sınavından, Tıpta Uzmanlık sınavına kadar geniş bir yelpazede toplam sayısı milyonları bulan sınavlar ÖSYM tarafından yapılıyordu.Ancak Ispartalı bir çobanla başlayıp ÖSYM'yi derinden sarsan bir
kopya skandalı ile karşı karşıyayız.
Ankara Cumhuriyet Şadan Sakınan tarafından yürütülen
soruşturma ilerledikçe, tahminlerin ötesinde bir "kopya çetesi" ile karşı karşıya kalındı. Öyle ki,
Ergenekon çetesini bile ortaya çıkarmayı başaran Ankara Kaçakçılık ve
Organize Suçlarla Mücadele Şubesi, ÖSYM'deki çetenin büyüklüğünü tespit etmekte zorlanıyor.
YENİ YAPILANMA YOLDA
Sadece bir sınav için yurtdışında getirilen
teknik cihazlardan, IMI numarası tespit edilmemesi için sadece bir görüşme için kullanılan cep telefonu ve sistemli ve sürekli olarak değiştirilen SİM kartlara kadar.
Skandal patlak verdikten sonra
savcılık olaya el koyduğu için, çete mensuplarının
tedbir almasının da bunda payı büyük. Kopya olayı, aynen diğer operasyonlarda olduğu gibi, bir süreliğine gizlenilebilip, çete tespit edildikten sonra kamuoyuna açıklansaydı, kendilerini bu denli gizleme ve delilleri yok etmeleri önlenebilirdi.
Burada ciddi bir zorluk var
Cumhuriyet
Savcısı Sakınan çok titiz bir çalışma yürütüyor.
Çetenin büyüklüğü, soruları dışarıya sızdırılan sınav sayısı ve ortada dönen paranın büyüklüğü dikkate alınarak Savcı Sakınan'a yardımcı olacak şekilde yeni savcılar görevlendirilebilir.
Danıştay saldırısından, Vatansever Çetesi operasyonuna kadar birçok büyük operasyonu başarıyla yönetmiş bir
ekip işbaşında. Savcı Şadan Sakınan'la birlikte operasyonu yürüten Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinin başında
Emniyet Müdür Yardımcısı Hamdi Selçuk var. Çok başarılı bir polis şefi Hamdi Selçuk. Son olarak
Kozmik Oda operasyonunu yönetmişti. Ketum olması nedeniyle polis muhabirleri bilgi alamamaktan dolayı kendisinden şikayetçi olurlar ama başta Danıştay olayı olmak üzere aldığı işi başarıyla sonuçlandıran birisi.
Kopya çetesine yönelik soruşturma yürütülürken, bir yandan da yeni bir yapılanma için düğmeye basılıyor.
YÖK Başkanı Prof.Dr. Yusuf
Ziya Özcan'ın, "Merakla bekliyorum" dediği raporda bir ölçüde yeniden yapılanmaya ışık tutacak.
Bu arada yeniden yapılanma konusunda ulaştığım bilgileri paylaşmak istiyorum.
YÖK'TEN BAĞIMSIZ OLACAK
"Devlet Sınav Sistemleri Merkezi" ya da "
Türkiye Sınav Sistemleri Merkezi" adı altında Yeni bir üst kurul oluşturuluyor.
BDDK, SPK gibi.
Adı üstünde Üst
Kurul olacağı için YÖK'ten bağımsız olacak. Çok yeni bir teknolojiyle donatılacak bu kurum. Kopya skandalının elbette ki çok olumsuz yanları oldu ama bir süredir içinden çürümüş olan bir yapılanmanın varlığını tespit etmiş olduk. Aynen
Marmara depreminin Kızılay'ın 100 yıl geride kaldığını ortaya çıkarması ve bugün dünyada gurur kaynağımız olan Kızılay'a ulaşmamızı sağladığı gibi.
ÖSYM gibi gizliliğin en üst seviyede olması, bazı birimlerinin, "kozmik oda" gibi sadece belli ünvanlardaki kişilerin şifre ile girebildiği çelik kasaların içinde çalışılan bir yer olması gerektiği halde, mevcut durum ne? Tam tersine. Bilgisayarlarında şifreleme sistemi bile olmayan bir ÖSYM var. Zaten şifreleme sistemi olmadığı için soruları kimleri çaldığı, kimlerin
servis ettiğinin tespit edilmesinde güçlük çekiliyor.
ÖSYM'nin bilgisayarlarında şifreleme sisteminin dahi olmadığını söylersem, kurumun içine düştüğü durumu siz
hesap edin.