Tek
katsayı uygulamasının,
Matematik-Fen grubu öğrencilerine bariz şekilde avantaj sağladığını öne süren
Hakim Atlı, Danıştay'a sunulmak üzere İdare Mahkemesi Başkanlığı'na
dava dilekçesini verdi. Atlı, dilekçesinde YÖK'ün 21 Temmuz 2009 tarihli kararıyla, kendi alanından bölüm seçen öğrenciler ile alan dışı
tercih yapan öğrenciler arasında uygulanan katsayı farkının kaldırıldığını ifade etti.
Dilekçede, "Kızım,
Türkçe-Matematik bölümünü seçtiği 2007-2008 yılındaki
kurallara göre alan seçmiş ve geleceğine yön vermiştir. Bu yıl sınava katılacaktır. Yükseköğretim Kurulunun tespit ettiği kurallar ile başladığı yarışın son bölümünde kural değişikliğiyle karşılaşmıştır. Yeni kurallar kızımın durumunda olan öğrenciler yönünden değil, bir yıl sonra üniversite sınavına girecek, yani 2010-2011 yılında sınava girecek öğrenciler yönünden uygulanması gerekir.'' dedi.
Konuyla ilgili konuşan
Türk Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Sami
Özdemir ise "Türkiye'de en çok üzüldüğümüz konulardan biride bu ÖSS sisteminin bir türlü yerine oturmaması yaz boz tahtasına çevrilmesi ve çocuklarında bu noktada ciddi bunalım ve stres yaşadığını biliyoruz görüyoruz. Benim çocuğumda bunlardan biri, benim çocuğumda sayısalcı oda gelecek yıl sınava girecek." diye konuştu.
Çalışan öğrenciler için sistemin bir etkisi olmayacağını savunan Özdemir, "Şimdi hangi guruba avantaj sağlayıp hangisine dezavantaj sağladığı noktasına gelince de çalışan ve bilen öğrenci için çok fazla başarıda olumsuz bir etki yapacağına inanmıyorum." ifadesini kullandı.
Özdemir,
sınav tarihi belirlendikten sonra böyle bir yasal
düzenlemeye gidilmiş olsaydı,
doğal olarak veli dava açıp bunun mücadelesini verebileceğini, fakat daha
sınav takvimi belirlenmeden,
sınav tarihleri belirlenmeden veya müracaatlar alınmadan yapılan bir yasal düzenlemenin hukuki açıdan da bunun tekrar iptal olacağın ihtimalini vermediğini ifade etti. Özdemir, şöyle devam etti:
"Çünkü, şu anda eğitim gören ve kendini sınava hazırlayan çocuklarımız yeni sisteme göre hazırlanıyorlar.
Yargı karar verirken kamu ve
toplum yararını düşünmek zorunda. Bireysel bir davanın topluma getireceği dezavantajları da düşünmesi gerekiyor. Onun için daha önceden belirlenen bir takvim olduğu için buna göre de düzenleme yapıldığı için açılan davanan kişinin lehinde bir sonuç çıkacağına inanmıyorum. Eğer yargı burda farklı bir karar verirse asıl o zaman kargaşa çıkar." (CİHAN)