İstanbul Özel Yetkili
Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı'ya vekalet eden Selim Berna
Altay'ın,
Balyoz soruşturması için mütalaa hazırlayan Cumhuriyet
Savcısı'na
baskı yaptığı ve 102
sanık hakkında çıkarılan yakalama emrinin ertelenmesi için de İstanbul 11. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne talepte bulunduğu ortaya çıktı.
Selim Berna Altay, yakalama emrinin kaldırılmasına ilişkin mütalaa hazırlamakla görevli
Cumhuriyet Savcısı çalışmalarını sürdürürken, 'korsan mütalaa' skandalına
imza attı. İnfaz savcısı olan Altay'ın, mütalaasını bir an önce vermesi için Cumhuriyet Savcısı Celal Kara'ya baskı yaptığı öne sürüldü. Altay'ın Kara'dan mütalaasını bir an önce vermesini aksi takdirde dosyası kendisine göndermesini istediği aktarıldı. Altay'ın skandal talebine karşı çıkan Kara'nın ise 11.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin yetkili savcısı kendisi olması nedeniyle Altay'dan resmi yazı istediği ifade edildi. Şu ana kadar 6 sayfalık mütalaa yazan Kara'nın 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosyayı göndermesini beklediği, dosyanın gelmesi durumunda da bir günlük çalışma ile mütalaasını tamamlayabileceği öğrenildi.
Korsan Mütalaası ile yeniden gündeme gelen savcı Selim Berna Altay'ı, bakın nerelerden hatırlıyoruz...
Mayısın son haftası İstanbul'da gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonuna ilişkin davada, eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı
Emin Arslan ve iki
emniyet müdürünün de aralarında bulunduğu 6
tutuklu sanığın
tahliyesine karar verildi. Tahliyeler Cumhuriyet Savcısı Selim Berna Altay'ın eseriydi.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada taleplerle ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Selim Berna Altay, tutuklu kaldıkları süre ve kaçma şüpheleri bulunmaması dikkate alınarak, tutuklu sanıklar
Emin Arslan ile emniyet müdürleri Murat Nemutlu ve Mustafa Aral'ın tahliye edilmesini talep etmişti.
Mahkeme heyeti de Arslan, Nemutlu ve Aral ile birlikte Settar Gürlek,
Cengiz Zorlu ve Yakup Budak'ın, tutuklu kaldıkları süre göz önüne alınarak tahliye edilmelerine karar verdi. Böylece Selim Berna Altay, Emin Arslan'ı serbest bıraktıran savcı olarak gündeme oturdu.
Hrant Dink davası,
Balyoz Darbe Planı,
Kafes Planı gibi, pek çok önemli dosyada karşımıza çıkan Savcı Selim Berna Altay, aynı zamanda sanık sıfatıyla
Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nde yargılanıyor.
Üstelik "görevi kötüye kullanmak", "rüşvet almak", "rüşvet vermek", "görevini yapan yargı mensubunu etkilemek" ve "suç işlemek için çete kurmak" gibi suçlamalarla... Altay, savcı olarak haklarında soruşturma yürüttüğü bazı isimlerle aynı davada yargılanıyor. Savcı Altay'ın ismini öncelikle Hrant Dink davasından hatırlıyoruz. Selim Berna Altay Dink cinayetinin soruşturmasını yürütmüş ve davanın iddianamesini hazırlamıştı.
Ama Selim Berna Altay'ı popüler hale getirip son dönemin yıldızlarından biri yapan asıl olay Balyoz Darbe Planı
belgelerinde isminin yer alması oldu.
Balyoz Planı eklerindeki "YARGI ÇALIŞMALARI" isimli klasörde "GİZLİ" dereceli "GÖREVLENDİRİLECEK VE TASFİYE EDİLECEK YARGI MENSUPLARI" başlıklı belge, gündeme
bomba gibi düşmüştü.
Listede savcı Selim Berna Altay'ın ismi de yer alıyor. Listede Savcı Altay'ın isminin karşısında “Sıkıyönetim Mahkemesi'nde Görevlendirilecek Savcı” notu yer alıyor.
Balyoz Darbe Planı operasyonu sırasında yaşanan hukuk skandalını da hızlıca bir hatırlayalım.
Balyoz Operasyonu'nda imza yetkisi Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar'daydı. Soruşturmada ilk
gözaltılar başlayınca Başsavcı
Aykut Cengiz Engin müdahale etti ve imza yetkisini Bayraktar'dan aldı.
Yetkiyi önce Savcı Selim Berna Altay'a verdi. Daha sonra Selim Berna Altay'ın isminin Balyoz Darbe Planı belgelerinde “yararlanılacak yargı mensupları” arasında geçtiği ortaya çıktı. Bunun üzerine Savcı Selim Berna Altay, mazeret gösterip görev almak istemediğini bildirdi.