Çünkü Schiphol Havalanı'nın etrafı tarlalarla çevrili. En yakın yerleşim yeri
tehlike alanının oldukça dışında. Bu nedenle
uçak piste 500 metre kala boş bir alana iniş yapabiliyor. Aynı durum
İstanbul'da olsaydı pistten 500 metre geride açık alan bulmak o kadar kolay olmazdı. Amsterdam'da havaalanının fotoğraflarına bakarak pilotların pistten 1500 metre geride dahi boş bir alan bulacağını görmek mümkün. İstanbul'da ise pistin 1500 metre ötesinde yerleşim alanları var. Özellikle
Yeşilköy,
Sefaköy ve
Ataköy semtleri olası bir felaketten en çok
mağdur olacak yerler olarak dikkat çekiyor.
kazası bizde olsaydı şu anda ölü sayısı 9-10'larda değil 100'lerle hatta çok daha fazla rakamlarla ifade ediliyor olacaktı. Akisini iddia edenlerin boş bir alana değilde yerleşim yerine düşen bir uçağın görüntüsünü tahayyül etmeleri yeterli...
Peki bu durumun sorumlusu kim?
Aslında doğru soru "sorumlu kim" olmasa gerek. Çünkü
Atatürk Havaalanı 1953 yılınra inşa edildiğinde en yakın yerleşim yerine 19 km uzakta bulunuyordu. Ancak İstanbul diğer şehirlere göre çok daha hızlı büyüdüğü için 1980'lere gelindiğinde havaalanı şehrin içinde kaldı.
Peki çözüm nedir?
En radikal çözüm elbetteki mevcut havaalanını şehrin dışına taşımak. İkinci ve daha uygulanabilir olan çözüm ise buradaki yoğun trafiği azaltmak. Kurtköy'de inşa edilen
Sabiha Gökçen Havaalanı'da zaten bu nedenle yapılmıştı. Ancak gelinen noktada
Atatürk Havaalanınının
trafik yükünü azaltmakta başarılı olamadı. Şimdilerde Silivri'de yeni bir havaalanı düşünülüyor. Bu proje hata geçirilir ve Yeşilköy'deki trafik Kurtköy ile Silivri'de yapılacak olan havaalanına dağıtılırsa sorun bir nebze çözüme kavuşur. Ancak yoğunluk ne kadar azalırsa azalsın risk her zaman olacak.
Batıda alternatif havaalanları var
Batıda da bir çok ülkede havalimanının çevresi, İstanbul'daki gibi yerleşim alanlarıyla çevrili. Fakat bu kentlerde alternatif 2-3 havaalanı daha bulunuyor.
İngiltere,
İtalya,
Fransa ABD'nin metröpol kentleri bunun örnekleriyle dolu. Zaman