Albay Dursun Çiçek, ‘Islak İmza'lı
belge davasında Psikolojik Harekât Dairesi'nin işleyişini anlattı.
Hukukçular sert tepki gösterdi. 2005'te
Genelkurmay'dan alınarak Milli
Güvenlik Kurulu'na verilen Psikolojik Harekât
yetkisi Çiçek'in ifadelerine göre hala görevini sürdürüyor. Yaşananları "demokrasilerin en büyük handikabı" olarak değerlendirilen hukukçular
İrticayla Müdahale Eylem Planı'nda imzası olan Çiçek'e ve Genelkurmay'a sert tepki gösterdi. "Genelkurmay Başkanlığı'nın kişi takip tarassudu yani
halk arasında
fişleme diye tabir edilen çalışmaları yapmaya yetkisi yoktur" diyen
Cumhuriyet eski
Savcı Gültekin
Avcı, şunları söyledi:
DURUMDAN VAZİFE ÇIKARIYOR
"Bu yetki ne İç Hizmet
kanununda ne de TSK Personel kanununda bulunmamaktadır. Fakat Genelkurmay tüm bunlara rağmen kendisine has faaliyet
sistematiği ile bunları durumdan vazife çıkarır gibi kullanıyor. Açıkça söylüyorum tüm kuvvet komutanlıklarında çalışma grupları devam ediyor. Bunları denetleyecek kişi ve otorite şu anda yok bunlar ne adli denetime tabi ne de siyasi denetime tabi... Genelkurmay bürokratik olarak kapalı bir kutu olduğu için onların içinde istihbarat çalışmaları istediği gibi yürütülüyor. Yeter ki kimsenin dikkatini çekmesin. Genelkurmay'ın topluma yönelik konsepti değişmedi ki... Psikolojik harekât yetkisi Milli Güvenlik Kurulu'na verilebilir, ancak buna Genelkurmay'ın uyup uymadığını kim denetleyecek? Orduların başkomutanı olarak nitelendirilen Cumhurbaşkanı bile bunları denetleyemiyor. Biz istediğimiz kadar kanunu yapsak ta orduyu
sivil denetime tabi tutmadıkça her türlü fişleme çalışması da
psikolojik harekât ta devam edecektir."
"Demokrasilerde silahlı güvenlik
bürokrasisinin denetlenemez oluşu bu demokrasinin en büyük handikapıdır" görüşünü dile getiren Avcı şunları söyledi:
İSTEDİKLERİNİ YAPACAKLAR
"Silahlı bürokrasi hala denetlenemez durumda... Siz istediğiniz kadar kanun çıkarın, Genelkurmay bu kanunlara uyuyor mu uymuyor mu nasıl denetleyeceksiniz? Milli güvenlik belgesinde İslami cemaatler tehdit olmaktan çıkarıldı ama siz zannediyor musunuz Genelkurmay da çıkardı. Askeri bürokrasi denetim altına alınması gerekir aksi takdirde istediklerini yapacaklardır. Askeri istihbaratı denetim altına almadığımız sürece demokrasimiz patlak vermeye devam edecektir. Böyle giderse müdahale teşebbüsü ile de karşı karşıya kalırız" dedi.
Yasa değil zihniyet değişmeli
Emekli Askeri
Hâkim Faik Tarımcıoğlu ise yapılan değişikliklerin zihniyeti değiştirmeyeceğini vurgulayarak şunları söyledi:
VESAYET SİSTEMİNİN SAHİBİ TSK
"80 yıllık alışkanlık bir anda değiştirilemiyor. Yasal değişiklik olsa bile o
yasal değişikliğe askeri bürokrasinin adapte olması çok zor... Alışkanlık olarak zordur, çalışma sahası olarak zordur, zihniyet olarak alışmak zordur. Daha uzun yıllar bu böyle devam eder. Zaten askeri
vesayet denilen bu büyük paradinin içerisinde bunlar vardır. Bunlar bir kül halinde düşünüldüğünde asli vesayet sisteminin sahibi Genelkurmay Başkanlığı'dır. O anlamda mevzuat değişikliğinin çok fazla radikal bir şekilde değişikliği olmaz. Gerçek demokrasilerde askeri bürokrasi denetim altına alınmalıdır fakat problem de ordadır. Hem zihniyet
reformu olmalıdır, onunla beraber askeri bürokrasinin denetlenmesine yönelik yasal değişiklikler yapılmalıdır. Yoksa 80 yıllık alışkanlık değiştirilemez. Maalesef yasal değişikliklerin yapılması da yetmiyor... Bütün mesele zihniyet reformudur. Zihniyet reformu; yüksek bürokrasinin siyasetten ve siyasetin dizaynında işi siyasilere bırakması meselesidir. Ama
askeri vesayet denilen bu sistem bütünü idare ve dizayn eden sistem kolay kolay değişmez o anlamda zihniyet reformuna ihtiyaç vardır. Bu sürece müdahale edilmesi gerekir zaten demokratik mücadelenin özü budur. Eğer o mücadele başarıya geçerse zihniyeti de geride bırakmış değiştirmiş olur. Demokrasinin kaderinde
eylem planı hazırlayarak devleti yönetiriz zihniyetini değiştirme mücadelesi vardır."