Hukukçular Birliği Derneği Yönetim Kurulu üyesi
avukat Kemal Kerinçsiz,
Nobel Edebiyat Ödülü’nün
Orhan Pamuk’a verilmesi üzerine Nobel Akademisi’ne
dava açmaya hazırlanıyor. Kerinçsiz’in gerekçesi, akademinin kriterlerinin siyasi olması...
Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat Ödülü almasına karşı dava açacağınız doğru mu? Böyle bir dava örneği var mı?
Evet.
İsveç’te açacağız. İlk dava örneği olacak bu şekliyle.
İSVEÇ MEVZUATINI İNCELEYECEĞİZ
Davayı hangi gerekçeyle ve hangi mahkemede açmayı düşünüyorsunuz?
Bunun temal altyapısını henüz oluşturmadık. İsveç mevzuatı bu konuda çok önem taşıyor. Ödülün verildiği kurum İsveç Akademisi olduğu için mutlaka İsveç yasalarına göre açacağız. Muhtemelen sözkonusu akademik kurulun uyguladığı bir mevzuat var. O mevzuat, özel de olsa, geleneksel de olsa
ödülün o mevzuat içerisinde objektif, genel ve eşitlik kurallarına uygun olarak verilmesi lazım. Tamamen bilimsel, akademik ve sanatsal değerlerin özümsenerek eserlerin tespit edilmesi lazım. Asla siyasallaşmaması ve siyasi kriterlerden uzak kalması lazım. Burada biz şu kanaatteyiz: Orhan Pamuk’a verilen ödül tamamen siyasallaştırılmıştır.
Ermeni diasporasının gayretleriyle verilmiştir. Saat yarım sularında bir yandan
Fransız Meclisi’nden çıkan karar hemen akabinde Orhan Pamuk’a aynı konuda, onun yapmış olduğu sözde Ermeni soykırım açıklamaları konusunda ödülün verilmiş olması aslında bu ödülün genellikle objektiflikten, bilimsellikten, edebilikten, sanatsal özelliklerin korunmasından çok daha uzak doğrudan doğruya belli bir çevrenin baskısıyla, himayesiyle verildiğinin göstergesidir.
Menfaat ve hak kriteri ne olacak? Büyük Hukukçular Derneği adına mı davayı açacaksınız?
Evet.
Orhan Pamuk’un kitaplarını okudunuz mu?
Okudum, okudum.
Hangi kitaplarını okudunuz? Edebi olarak nasıl eleştirdiğinizi öğrenebilir miyiz?
Kar romanını okudum. Bir iki eserine de başladım ama emin olun 50-55 sayfadan sonra götüremedim. Zamanımın boşa harcandığı kanaatiyle uzak kaldım ama Kar romanını başından sonuna kadar okudum. Onu da edebi değeri son derece düşük, ikinci-üçüncü
sınıf romancıların yazabileceği kitap olarak görüyorum.
BİZ DAVA AÇMASAYDIK DA PAMUK NOBEL’İ ALACAKTI
Nobel Ödülü’nün Orhan Pamuk’a verilmesini siyasi kriterlere bağlıyorsunuz. Peki Pamuk’un bu ödülü kazanmasında sizin de katkınızın olduğunu düşünüyor musunuz?
İşin bir gerçeği şu var: Eğer biz dava açmamış olsaydık dahi emin olunuz ki yine o sözlerden ötürü Orhan Pamuk’a yine ödül verilecekti, çünkü geçen sene
Ekim ayında duruşmalar oluşmadan adaylar arasında Pamuk’un ismi geçiyordu. Güçlü adaylar arasında adı geçiyordu. Geçen sene bu ihtimal bir noktada önümüzdeki döneme aksetti. Bu duruşmaların oluşması aslında ödülün verilmesini pekiştirdi. Adeta Orhan Pamuk Ermeni diasporasının fikirlerinin militanvari savunucuları arasında yer aldı.
İsveç’e ne zaman gidiyorsunuz?
Yasal mevzuatı toplayacağız. İsveç’te açabileceğimiz davanın genel ilkelerini koyacağız. Nobel Ödülü’nü hangi mevzuata uygun olarak verildiğini tespit edeceğiz. Ondan sonra davayı açacağız.
Emin olun ödülü şaibeli hale getireceğiz. Çünkü Orhan Pamuk da bizim gözümüzde şaibeli, ödül de şaibeli. Biz ödüle şu gözle bakıyoruz: Türk milletinin değerlerine
hakaret etmenin bir bedeli ve diyeti var.
YAZARLAR ‘KİTABIMI GÖNDEREYİM DE MEŞHUR EDİN’ DİYOR
Sizin Elif
Şafak davasındaki tutumunuz da biliniyor. Yazarların korkulu rüyası haline geldiniz.
Korkulu rüyası değil. Bilakis... Arada bir köşe yazılarını okuyorum, “Kemal Bey kitaplarımı size göndereyim de sıkıntılı olan bölümlerini işaretleyim, ömrümüzün son dönemlerinde belki bize de bir Nobel Ödülü aldırmanın, meşhur etmenin yolunu açarsınız” gibilerden... Korkulu rüyadan ziyade bilakis
teşvik gibi geliyor bana. Söylenen sözler maksatlı.
Ama sizde edebiyatçı değilsiniz hukukçusunuz ama kitapların edebi değeri üzerinde söz söylüyorsunuz.
Ben kişisel fikrimi söylüyorum. Bir romanı tahlil etme, değerlendirme hakkına sahip değil miyim?
NTV