TGC Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), ''Nokta Dergisinde yapılan polis incelemesinin Basın Yasası'nın açık hükümlerine göre yasal dayanaktan yoksun olduğunu'' bildirdi. TGC'den yapılan yazılı açıklamada, 26 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren Basın Yasası'nın 12'inci maddesinin, ''Haber Kaynağı'' başlığı altında, ''Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz'' kuralını getirdiği belirtildi. Açıklamada, ''Basın Yasası'nın 25'inci maddesi de cumhuriyet savcılarına, sübut vasıtası olarak kullanmak üzere 3 adet yayına el koyabilme yetkisi tanımaktadır. Yasanın bu açık hükümleri, Nokta Dergisi'ne yapılan baskın ve aramanın yasal dayanaktan yoksun bulunduğunu göstermektedir'' denildi. BASIN KONSEYİ Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, ''Askeri savcılıktan kaynaklandığı bildirilen bir emirle Nokta dergisinin merkez ofisine baskın yapılması, bu ülke gerçeklerini iyi bilen herkes için düşündürücüdür'' dedi. Oktay Ekşi, yaptığı yazılı açıklamada, ''Nokta'' adlı haftalık siyasi derginin ofisinde polisin inceleme yaptığını hatırlattı. Nokta dergisinin bir süredir yayınladığı, kamuoyunu hayli meşgul eden haberler nedeniyle dikkati çektiğini ifade eden Ekşi, ''Bu haberlerin birilerini rahatsız etmesi de hem anlaşılabilecek hem de beklenebilecek bir durumdur'' dedi. ''Şimdi askeri savcılıktan kaynaklandığı bildirilen bir emirle Nokta dergisinin merkez ofisine baskın yapılması, bu ülke gerçeklerini iyi bilen herkes için düşündürücüdür. Çünkü bu baskının sadece sözüyle değil özüyle de yasalara uygun olması gerekir. Aksi halde kabul edilemez bir durum söz konusu olur'' diyen Ekşi, şu görüşleri dile getirdi: ''Gerçekten, yukarıda ifade ettiğimiz gibi bu ülke gerçeklerini bilen herkes, söz konusu baskının gerisinde Nokta dergisine gözdağı verme gibi bir düşüncenin yatıp yatmadığından kuşkuludur. Biz, Basın Konseyi olarak, bu kuşkunun haksız çıkmasını diliyoruz. Ancak yapılan işlemin hukuka sadece sözüyle değil özüyle de uygun olup olmadığını irdelemeye devam edeceğimizi ilgililerin ve kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.'' NOKTA'YA BASKIN Edinilen bilgiye göre, öğle saatlerinde İncirli'de bulunan Nokta Dergisi'ne gelen polis, Dergi çalışanlarını bir odaya topladı. Çalışanların üstlerini ve masalarını arayan polis, dergi çalışanlarının telefonla konuşmalarını yasakladı. Polisin bina içerisindeki araması sürüyor. Bu arada baskının, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirildiği öğrenildi. NOKTA DERGİSİ MUHABİRİ AHMET ŞIK: YAZDIKLARIMIZ BİRİLERİNİ ÜRKÜTTÜ GALİBA Nokta Dergisi Muhabiri Ahmet Şık, dergi çalışanlarını bir odaya toplayan polislerin laptop ve bilgisayarlara el koyduklarını söyledi. Şık, "Yazdıklarımız birilerini ürküttü galiba. Biz yalan hiçbir şey yazmadık." dedi. Bina önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ahmet Şık, "Aralarında mali şube polislerinin de bulunduğu çok sayıda polis, dergi sahibi ve derginin editörü Alper Görmüş ile şu anda toplantı halindeler. İçeri girdiklerinde bize, 'Genelkurmay Başkanlığı'nın yürüttüğü bir soruşturma çerçevesinde Ankara'dan gelen bir talimatla Bakırköy Savcılığı'nın verdiği izinle arama yaptıklarını söylediler. 'Bizi toplantı odasında tuttular. Telefonla konuşmayın!, Bir yere haber vermeyin!' dediler. Yazdıklarımız birilerini ürküttü galiba. Biz yalan hiçbir şey yazmadık." şeklinde konuştu. Basın mensuplarının "İçeride ne aradılar?" şeklindeki sorusunu da yanıtlayan Ahmet Şık, "Hiçbir fikrim yok. Şu anda arama devam ediyor. Bütün binayı arıyorlar. Laptop ve bilgisayarlara el koydular." dedi. "Ne aradıklarını kendileri söyledi mi?" şeklindeki soruya da, "Herhalde darbe planı arıyorlar." diye cevap verdi. Polislerin binaya girerken ellerinde bazı dökümanların bulunduğunu ifade eden Şık, binaya birçok polisin girdiğini gördük. Bakırköy Savcılığı res'en soruşturma başlatmış. Bunu başbakanın Suriye gezisinden hemen sonra öğrendik." diye konuştu. "ARAMANIN GENİŞ TUTULMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ" Polis ekiplerinin Nokta Dergisi'nin bilgisayar ve dökümanları incelemesi olayını değerlendiren derginin Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş, soruşturmanın askeri savcılığın isteği doğrultusunda gerçekleştirildiğini, ancak ayrıntıları gördükçe baskının "sadece bir haber değil yapılmış ve yapılacak tüm haberleri kapsayan bir arama" olduğunu anladıklarını söyledi. Soruşturma ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Görmüş, 2 saat önce Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı ve Emniyet yetkililerinin arama kararını tebliğ ettiklerini, ancak ayrıntıları gördükçe olayın boyutlarını daha iyi değerlendirme imkanı bulduklarını dile getirdi. Görmüş, "Ankara'dan askeri savcılık, askeri mahkemeye başvurarak bazı bilgi ve belgelere el konulmasını istiyor. Şu anda yapılan soruşturma Nokta Dergisi'nin 23. sayısındaki kapak konusuyla ilgilidir. Bu haberde Genelkurmay'ın sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde olması gereğini anlatmıştık. Orada bazı belgeler sunmuştuk. Bu haber Genel Kurmay'ın STK'lar ile işbirliğini gösteren bir haberdi." ifadelerini kullandı. Dergide arama yapıldığı sırada basın mensuplarına açıklama yapan Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş, askeri savcının kendisini aradığını ve habere konu olan belgeyi kendisine verip vermeyeceğini sorduğunu, kendisinin de gazetecilikten doğan hakları nedeniyle belgeyi kendisine veremeyeceğini söylediğini anlattı. Bunun üzerine şu anda uygulanan kararın ortaya çıktığını aktaran Görmüş, "Fakat arama kararının geniş kapsamlı olduğunu anladık. Ben kendilerine binaya ilk geldiklerinde belgeyi verdim zaten. Ama bu kadar değil. Gizli belgelerin tamamına yönelik bir karar olduğunu gördük. Bu kararın bütün bilgisayarları kapsadığını gördük. Yazılı ne varsa onlara da bakıyorlar. Her belgeden kopya alacaklar. İnceleme gün boyu sürecekmiş." şeklinde konuştu. Emniyet yetkililerini arama sırasında kendilerine oldukça nazik davrandıklarını da söyleyen Görmüş, "Andıç" olayı ile ilgili değerlendirmelerde de buludu. Görmüş, "Şu anki soruşturmanın bizim Andıç haberi ile doğrudan ilgisi olmadığını söylüyorlar. Ama arama kararının bu kadar geniş olması düşündürücüdür." diye konuştu. Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Görmüş, "Günlük ile ilgili belgelere de el koyabilirler mi?" şeklindeki soruya, "Böyle görünüyor" cevabını verdi. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na dün yazılı bir savunma verdiğini söyleyen Görmüş, günlükle ilgili belgeleri hangi durumda açıklayacağını da ifade etti. Görmüş, "Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül'ün çağrıları doğrultusunda bir soruşturma açılması durumunda o mahkemeye hiç düşünmeden bu belgeleri veririm. Ama şu anda yürütülen soruşturma kapsamında gelişecek olayları bekleyip göreceğiz. " dedi. Genelkurmay Eski Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün darbe iddiaları ile ilgili sözlerini de ciddi bulduğunu ve birçok önemli gazetecinin konu ile ilgili yazı kaleme aldığını anlatan Görmüş, "Bütün bunlar, ortaya iyi bir soruşturma yapılması durumunda iyi sonuç alınacağını gösterdi. Yeterki iyi niyet olsun. Ama bunun olamayacağını görüyorum. Burada herkese görev düşüyor." ifadelerini kullandı. Görmüş ayrıca, yaptıkları haber nedeniyle cezalandırıldıklarını düşündüğünü de sözlerine ekledi. Ajanslar