Gelişmiş Batı toplumlarında materyalist değerlere dayalı, para, eğlence, şan ve şöhret odaklı yaşam tarzının kalıcı mutluluk getirmediğini anlayan söz konusu araştırmacılar, Türkiye'de manevi ve moral değerlere dayalı bir grubu mercek altına yatırdı. Bu yaz, İstanbul'da bin 523 kişi üzerinde yapılan ampirik çalışma mutluluğun sırlarıyla ilgili sevindirici sonuçlar ortaya koydu. Söz konusu çalışma, manevi değerleri hayatın birinci gayesi yapan, ailevi yaşamı ebedi beraberlik gören, menfaat beklemeksizin samimi dostluk ve arkadaşlık edinen, entelektüel faaliyetlerle hayatın manasını anlamaya çalışan, dürüstlüğü ve hakkaniyeti rehber edinen insanların mutlulukta zirve yaptığını ortaya çıkardı. 9. Bediüzzaman Sempozyumu için Türkiye'ye gelen Florida State Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eron Manusov ve Florida State Universitesi Nöroiktisat ve Mutluluk Araştırmaları Merkezi Direktörü Dr. Furkan Aydıner, yaptıkları araştırmanın sonuçlarını Cihan Haber Ajansı'na açıkladı. Dr. Furkan Aydıner, "Kişilerin mutluluk düzeyi, maddiyat, menfaat, eğlenceler, şan ve şöhret gibi değerlere önem verdikçe azalıyor; maneviyata, hakkaniyete, aile yaşamına, arkadaşlık ve dostluğa, sosyal ve entelektüel faaliyetlere, estetiksel deneyime önem verdikçe artıyor." dedi. Amerika'dan İstanbul'da bin 523 kişi üzerinde yaptıkları online anket hakkında bilgi veren Masunov ise, "Değerler dünyasını ve yaşam felsefelerini ortaya çıkarmak ve subjektif yaşam memnuniyetlerini ölçmek için hazırlanan 100'ün üzerinde soru sorduk. Anket, yaşam memnuniyeti skalası, aspirasyon indeksi, lezzetler skalasını ölçen bölümlerden oluşuyordu. Mevcut aspirasyon indekslerindeki 11 alana entelektüel yaşam, dürüstlük ve hakkaniyet ve estetiki deneyim alanları da ekledik. Anketin sonuçlarını analiz ederken, Risale-i Nur okuyucularını, Risale-i Nur külliyatını bitirme, günlük okuma yapma, tespihat yapma ve sohbetlere katılma sıklıklarına göre üç kategoride (başlangıç, orta düzey, ve ileri düzey) değerlendirdik. Sonuç olarak Risale-i Nur okuma oranı artıkça kişilerin mutluluk düzeyinin artığını ortaya çıktı." açıklamasında bulundu. "MUTLULUK TÜRKİYE'DE BULUNDU" "Niye Türkiye'yi seçtiniz? Batıda niye yapmadınız bu çalışmayı? Batı'daki insanların ekonomik refah seviyeleri daha yüksek olduğu için huzuru yakalama ihtimalleri daha yüksek olmalı. Dolayısıyla, mutluluğun sırrını Batı'da aramanız daha uygun olmaz mıydı?" sorusu üzerine ise Dr. Eron Manusov, şunları söyledi: "Mutluluk konusunda Batı'da yapılan binlerce çalışma var. Paradoksal bir şekilde, söz konusu çalışmaların birçoğu, üretim ve tüketimdeki müthiş artışın beklenilen huzuru getirmediğini söylüyor. Geçim seviyesinin ötesinde paranın mutluluğa katkısının önemsenmeyecek kadar az olduğunu ortaya koyuyor. Anlayacağınız, Batı'nın daha fazla tüketim ve daha fazla eğlenceye dayalı yaşam tarzı insanlara mutluluk değil, birçok psikolojik ve sosyal sorunlar getirmiş. Bu nedenle, Türkiye'de farklı yaşam tarzı olanları, yani farklı bir yolla mutluluğu arayanları incelemeye karar verdik. Çalışmanın bulguları bu konuda seçimimizin hayli isabetli olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı. Mutluluğu farklı şekilde arayanlar üzerine çalışmalarını yapmak istedikleri için Risale-i Nur talebelerini tercih ettiklerini belirten Manusov, "Said Nursi'nin kitaplarındaki mutluluk modeli kapitalist mutluluk modelinden çok farklı geldi bize. Kendi ifadeleriyle, 'Risale-i Nur, bu dünyada bir mânevî cehennemi dalalette gösterdiği gibi, imanda dahi bu dünyada manevî bir cennet bulunduğunu ispat ediyor. Ve günahların ve fenalıkların ve haram lezzetlerin içinde manevi elim elemleri gösterip, hasenat ve güzel hasletlerde ve hakaik-i şeriatın amelinde cennet lezâizi gibi manevi lezzetler bulunduğunu ispat ediyor'. Acaba, Said Nursi'nin dediği gibi, cennet lezzetleri veya hakiki mutluluk, İslam'ın istediği manevi değerlere dayalı güzel amel ve faziletli yaşamla mı mümkündür? Yaptığımız çalışmayla temelde bu soruya cevap vermeye çalıştık." ifadelerini kullandı. "RİSALE-İ NUR OKUYANLAR DAHA FEDAKAR VE YARDIMSEVER" Katılımcıların Risale-i Nur okuma seviyeleri yükseldikçe maneviyat, dürüstlük, hakkaniyet, ailevi ve arkadaşlık bağları gibi değerlerin de güçlendiğini ifade eden Aydıner ise, "Risale-i Nur okudukça, insanlar, hazdan, şan ve şöhretten, para ve maddiyatçılıktan, imaj ve endişeden uzaklaşıyor. Okudukça, kişiler içsel değerlere daha çok önem verirken dışsal değerlerden daha çok uzaklaşıyor ve böylece daha mutlu oluyor." diye konuştu.