Mustafa Özcan, yandaş medyanın yalan haberlerini oligarşik kadronun camia aleyhine delil bulamayınca hırçınlaşmasına bağladı. Hakkındaki 'Türkiye İmamı' ve 'Yurt dışına kaçtı' iftiralarını 'basın üzerinden delil üretme' çabası olarak değerlendiren Özcan şöyle konuştu:
"Kendilerini devlet zannederek kendileri gibi düşünmeyen kim olursa olsun 'paralel yapı' diyerek onları tasfiye etmek herhalde bir yol oldu. Şimdi onu uygulamaya onu meşrulaştırmak için basında delil oluşturmaya çalışıyorlar anladığım kadarıyla. Ama olmayan bir şeyi ispat etmek mümkün değil."
Özcan, Muhterem Fethullah Gülen'i 50 yıldır tanıdığını belirterek 'Sağ kol' iddialarına bakın ne dedi;
"Keşke Hocaefendi'nin sağ kolu olabilsek. Ama nasıl olabilsek, Hocaefendi gibi bir ibadet derinliğine yelken açabilsek, Hocaefendi gibi ilim irfan ve her türlü fazilet yarışında gecesi gündüzü Abidüz-zahid Allah'a bir kul olabilsek. Hocaefendi'ye bu manada yardımcı olmayı gönülden isterdim."
Hocaefendi'nin sevgi endeksli insan modelini Anadolu insanının dikkatine sunduğunu ifade eden Özcan, bunun da toplumda bir karşılık bulduğunu söyledi:
"Bunlar ne baskıyla ne dayatmayla ne örgütle ne de organizasyonla başarılacak şeyler değil. Bunu iddia edenlerin de kendilerinin parayla pulla makamla mansıpla bu tür şeyleri yapacağını vehmediyorlar. Yapılmadığından dolayı da anladığım kadarıyla biraz hırçınlığa girip 'acaba farklı delil, farklı bir iftira ile bunlara bir mesnet bulabilir miyiz' diyorlar. Medya diliyle bu iftiraları yaptıklarını düşünüyorum."
Oligarşik kadronun camiayı karalamak için iftiralarla delil üretmeye çalıştığına dikkat çeken Özcan, Türkiye imamlığı iddiasını da yalanladı. 'Yurtdışına kaçtı' diye haber yapıldığında da Türkiye'de olduğunu ifade etti:
'Toplum aleyhine, devlet aleyhine bir faaliyet yok ki neden kaçayım?'
SAMANYOLUHABER.COM